Hani şampiyonluk?

Aylarca hazırlandılar.

Öyle büyük bir inanç vardı ki takımda. Herkes "Bu sene şampiyon biz olacağız" diyordu.

Taraftarlar buna öyle inanmış...

Öyle adapte olmuş...

Öyle zafer naraları atıyorlardı ki...

Yer gök inliyordu!

Her iki takımın hocaları birbirlerini tanıyor...

Tartıyor...

İzliyor, ona göre taktik geliştiriyorlardı.

Her iki takımın da sevenleri ülkenin her yerinde takımlarına destek veriyorlardı.

"Şampiyon biz olacağız" diyorlardı.

Her sokağa...

Her caddeye...

Her meydana...

Her kahvehaneye takımın hocalarının fotoğraflarını asıyorlardı.

Sevgileri büyük...

Beklentileri yüksek...

Umutları yüceydi.

Takımların taraftarları hocalarına...

Teknik heyete...

Kadrolarına...

İl bazındaki kulüp örgütlerine dek her şey tamamdı ve öyle inanmışlardı ki!

Her iki takımda kendine güveniyordu.

Yalnız bu maçtan önceki derbi maçlarında sürekli mağlûp olan hoca ile hiç derbi maçı kazanamadığı için bu kez ne olursa olsun kazanma azmindelerdi.

Her şey tamamdı.

Kazanmamak için sebep yoktu.

Hoca tamam.

Teknik ekip tamam.

Oyuncu kadrosu tamam.

Taraftarlar dersen hiç bu kadar azimli...

Heyecanlı...

İnanmış ve zaferden emin olmamışlardı.

Adeta zafer sarhoşluğu içindeydiler.

Maç başlamadan şampiyonluk şarkıları söylüyorlardı.

Hele hocaları!

Öylesine inanmış ve herkesi de inandırmıştı ki!

Neredeyse daha maç başlamadan sonuç belli olmadan kupayı alıp kulübe götürecekti.

..Ve derken maç başladı!

Heyecan dorukta.

Nefesler tutulmuş, oyun izleniyordu.

Derken maç berabere bitti.

Takımlarda moraller bozuldu.

Maç uzatmaya gitti.

Heyecan bu kez zirve yapıyordu.

Taraftarlar maçı bu kez sessiz ve temkinli izliyordu.

Hocaları bu kez bastırıyor adeta amigo olmuştu.

Bir A takımı gol atıyor, öne geçiyor; bir C takımı gol atıp öne geçiyordu.

Yürekler dayanmıyordu bu maçı izlemeye.

Derken uzatmalar da bitti.

Bir tarafta çılgınca bir sevinç, diğer tarafta korkunç bir çöküş yaşanıyordu.

Gene olmamıştı.

Gene kaybedilmişti.

Taraftar, hocanın artık gitmesini istiyor ama hoca gitmemekte direniyor ve:

"Biz maçı 5-4 kaybettik, bu başarıdır, takımı bırakmıyorum" diye açıklama yapıyor.

Herkes şaşkın.

Takımın hâli ne olacak şimdilik belli değil.

Hani "Yenilen güreşçi oyuna doymaz"  demişler ya!

Hocanın hâli ahvali işte bu!

Takımın hâli mi?

Sormayın gitsin, darmadağın!..