Her şeyden önce Türkiye!

Kıymetli okur, kritik seçime neredeyse 1 ay kaldı.

Hafta sonu belli olan listelerle gördük ki yine bölgecilik, mezhepçilik, adamcılık ve kayırmacılık belirleyici unsur oldu.

İdeolojik mücadele, parti teşkilatlarında emek, eğitim ve yetkinlik gibi kriterler yadsındı.

Birçok partide hemşehri dernekçiliği kazandı teşkilatçılık kaybetti.

Birçok parti; kurumsal kimlik, politik tutum, ilke ve akideleriyle birlikte bir başka siyasal organizasyon içinde eridi.

Zaten özgür olmayan siyasi partiler, sınırlı düzeydeki özgün yanlarını da kişisel hesaplara heba etti.

Geçmişteki sözler unutuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında sıralananları kimliksiz kılma becerisi, her defasında olduğu gibi bu kez de görüldü.

Millet İttifakı, benzemezler olarak başladığı yolculuğu benzeşmişler seviyesine kadar taşıdı.

Örnek mi?

Hafta sonu açıklanan listelere göre CHP’nin ikinci bölge ikinci sıra adayı Gelecekli Cemalettin Kani Torun oldu.

Torun, 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015’te AK Parti’nin adayı olarak önce 3 sonra 4’üncü sıradan Bursa’da vekil olmuştu.

Tabi Hocacı olarak Davutoğlu kontenjanından. O dönem geldiğinde ‘bu da kim’ diyen çoktu.

Dün baktık. Yine ‘bu da kim’ diyen çok oldu.

Milletvekilliği yaptığı dönemde Bursa’da hiçbir iz bırakmayan Torun, bu kez CHP’den aday oldu. Ama o yıllarda CHP’ye ilişkin sözleriyle bıraktığı izler unutulmadı.

Torun, Yenişafak Gazetesi’nde 1 Mayıs 2015 tarihinde yayınlanan röportajda CHP ve Kılıçdaroğlu’nu adeta tefe koyuyordu.

“Kılıçdaroğlu nefret suçu işleme sınırında” diyen Torun, açıklamasını şöyle sürdürüyordu: “Aslında bu Kılıçdaroğlu'nun her zaman yaptığı bir şey. Sürekli yalan söylediği, bir söylediğini diğer söylediği ile inkar ettiği için ben durumu da normal karşılıyorum. Ama bunu aklı başında bir CHP'linin görmesi gerekiyor.”

Çok haklısınız Sayın Torun, aklı başında her CHP’li bunu görmeli!

Bugün CHP’den aday gösterilmeyi hazmeden Torun, dün şunları diyordu: “CHP Türkiye'nin AK Parti döneminde kazandığı bağımsız dış politika uygulama dönemini sona erdirip Türkiye'yi Avrupa Birliği güdümünde bir dış politikaya mahkum etmek istiyor.”

“CHP'nin meselesi yapmak değil. Bunlar yıkmak için geliyorlar. Yıkmak için geldikleri için de 'ne pahasına olursa olsun gelelim' diyorlar. CHP farz edelim ki iktidara geldi, o dediği maaşı ancak iki kez ödeyip üçüncü kez ödeyemez ve ülke batar. Bakın Yunanistan'da Çipras benzer vaatlerde bulundu, şimdi ülkeleri batıyor.”

Şimdi ne pahasına olursa olsun gelelim kervanına anlaşılan Torun’un kendisi de katılmış...

Daha çok şey söylenir de neyse!

Merak edenler buradan okusun: https://www.yenisafak.com/gundem/kilicdaroglu-nefret-sucu-sinirinda-2127856

*

Karşı mahalle karışık...

Bursa’da olduğu gibi bir garip listede de Antalya’da var.

Sözüm ona iyilerin partisi, bir bankamatik faresini mesleği ‘gazeteci’ diyerek milletvekili adayı göstermiş!

Bu mesleğimize yapılmış bir hakarettir!

Yaptığı iş belli olan ve ilkokul mezunu bir şahsı mesleğimizin alanında gösterip itibar kazandırmaya çalışmak sorumsuzluktur!

Bu utanca kimseden ses çıkmamış olması da zamanın çürüklüğünün bir göstergesidir. Öyle ki hepsi ayni arif görünümlü ahmaklığı temsil ediyor...

*

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa İl Başkanlığı, Merinos AKKM’de dün 28’inci Dönem Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı düzenledi.

Son derece yoğun ve heyecanlı geçen programda MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve MHP İl Başkanı M. Cihangir Kalkancı katılımcılara seslendi.

Başkan Kalkancı, ateşli ve yüksek tonda bir konuşmayla alkış topladı. Salondaki heyecanı had safhalara çıkaran konuşmasında Başkan Kalkancı, şu sözleri dikkat çekti: Ne kadar Türkiye karşıtı varsa şuan karşımızda ne kadar kumpasçı, komplocu, yıkım senaristi, dağılma oyuncusu, ihanet figüranı varsa önümüzde; alayı birden bizi engellemeye çalışıyor. Alayı birden Cumhur İttifakı’nın yürüyüşünün önünü kesmeye gayret ediyor. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin yürüyüşü adım adım büyüyor. Çünkü Cumhur İttifakı’nın yürüyüşü her gün hızlanıyor. ‘Türk Yüzyılı’nda Büyük Türkiye’yi imar etmek için yürüyoruz. Başaracağız! Büyük Türkiye olarak Turan’ı kurmak için yürüyoruz. Başaracağız! Nizam-ı âlem ilahi kelimetullah davası için yürüyoruz. Başaracağız...

Yoğun alkış ve tezahüratlarla kürsüye çıkan MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın siyasi gündeme dair değerlendirmeleri ilgi çekti.

Salonun bir dikkat kesildiği anlarda Büyükataman, 6’lı Masayı, Akşener’i ve Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. 6’lı Masa’da 72 saatlik kriz boyunca yaşananları hatırlatan Büyükataman, şöyle dedi: Bu birkaç günde yaşananlar olası bir iktidarları durumunda Altılı Masa’nın Türkiye’yi nasıl yönetemeyeceğinin adeta fragmanı olmuştur. Zillet İttifakı Türkiye’yi sonu gelmeyen tartışmalara mahkûm edeceğini, istikrarsızlığa sürükleyeceğini göstermiştir.

Kılıçdaroğlu’nun HDP görüşmesine ilişkin yorumlama yapan Büyükataman, “Kılıçdaroğlu isminin açıklanmasının hemen ardından HDP’li bazı yöneticiler önümüzdeki dönemin terörist başı ‘Öcalan’ı özgürleştirme dönemi’ olduğunu ve 100 yıllık cumhuriyeti değiştireceklerini söylemeleri Zillet İttifakı’nın HDP ile yaptığı kirli pazarlığı deşifre etmiştir. Zillet İttifakı Türkiye’nin bölünmesine kapı aralayacak ‘yerel yönetimlerde özerklik’ şartını getireceğini söyleyecek kadar yoldan çıkmış ve iradesini Türkiye düşmanlarına teslim etmiştir” dedi.

Merinos AKKM’de Hüdevandigar Salonu dolu, kapı önünde yığılmalar vardı. Milletvekili adaylarının yakınları ve sevenleri oradaydı.

Aday listelerinin açıklanması gibi tanıtım programı da noksansız, deprem ve ramazan nezaketini gözeten vakur bir havada gerçekleşti.

Programda Büyükataman tarafından söylenen bir sözü çıkışta elinde bayraklı küçük bir çocuktan da duydum: Her şeyden önce Türkiye...

Siyasi parti olarak ortaya özgün karakter koymak işte tam da böyle bir şey!..

7’den 70’e aynı hedefe yürümek...

Esen kalın.