Heyecan dorukta

Türkiye yeni bir yerel seçime giderken heyecan dorukta.

Partiler heyecanlı.
Aktif.
Moraller yüksek.
Hedefler yüksek.
Adaylar helecanlı.
Hem öyle bir helecan ki neredeyse kalpleri duracak.
Yıllardır kurdukları hayallerine kavuşacaklar.
Koltuğa oturacaklar.
Makam arabaları olacak.
Korumaları olacak.
Önünde ceket ilikleyenler olacak.
Bel kıvıranlar olacak.
Yalakaların biri gidecek, bini gelecek.
Hele ilk günler, ilk haftalar, ilk aylar!..
Vay vay vay...
Kendi de şaşıracak o kadar çok seveninin olduğuna!
Tebrik telefonları can sıkacak.
Çiçekler, abartılı hediyelerin ardı arkası kesilmeyecek.
Sonra durulacak ortalık.
Sıra plan ve projeleri uygulamaya gelecek.
Şehrin sorunları kapıda.
Halk hizmet bekliyor.
Kapıda bekleyen başkaları da olacak.
En önce eş, dost ve tanıdıklar.
Sonra yakın akrabalar.
Partililer.
Destekçiler.
..Ve derken yalakalar.
"Başkanım, artık sen bilirsin"
"Bak, ailece sana oy verdik"
"Başkanım, biz karşı komşuyuz, çocuk işsiz, anlarsın ya"
"Başkanım, biliyorsun, biz akrabayız"
"Başkanım, seçim sürecinde gece gündüz, sabah akşam beraber koşturduk, sen bilirsin artık..."
..Ve başkan sabrın sonuna gelmiştir.
Dayanamaz.
İçten yanmalı motor misali yanar.
İçinden köpürür de köpürür ama dışa vurmaz.
Seçileli bir ayı geçmiştir.
Henüz şehrin sorunlarını soramamış, ilgili birimlerin amirlerinden brifing alamamıştır.
"Başkanım, benim kız falan filan yeri bitirdi, ellerinden öper, belediyede uygun bir yerde iş ayarlasanız..."
"Başkanım, oğlumu tanıyorsunuz, filan üniversite mezunu, ellerinden öper, artık bir iş ayarlasanız diyorum..."
"Kızıma iş, torunuma iş, oğluma iş, kocama iş, karıma bir iş..."
Kızsa bir türlü...
Sinirlense bir türlü...
Kovsa olmaz.
"Tamam" dese bir türlü.
"Olur, bakarız" dese bir türlü.
Yiğitse.
Yüreği yetiyorsa.
Kendine güveniyorsa:
"Hadi gidin şuradan yahu! Ne işi, ne gücü, ne işe alımı; benim fabrikam mı var?"
" ...ama başkanım biz dostuz, akrabayız, komşuyuz, biz size oy verdik..."
"İyi ama arkadaşlar, burası belediye. Belediye, fabrika değil, iş ve işçi bulma kurumu hiç değil."
"Kimseyi işe mişe alamam, hadi güle güle size; hadi, hadi!.."
Heyecan bitti.
Heyecan çoktan bitti.
Beklentiler bitti.
Sırada şehre, şehir halkına hizmet başladı.
Eh yani, başlasın artık.
Millet hizmet bekliyor.
Herkes yalakalığı bir kenara bırakıp işine gücüne baksın.
Ben iki buçuk ay öncesinden seçimin ertesi günü ve birkaç haftasında neler olacak onu anlattım.
Anlatabildim mi acaba?