İçişleri Bakanı Soylu: "Tayyip Erdoğan doğu ile batıyı barıştırdı”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beşiktaş’ta Siirt Şirvan Özpınar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Siz 21 yıldır Türkiye’de bir istikrarı başlattınız. Türkiye’nin bugün en kıymetli meselesi istikrardır ve hangi sıkıntıyla karşı karşıya kalırsak, bu elde ettiği istikrarla beraber Türkiye o sıkıntıyı aşıyor.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul’daki ziyaretlerini ve vatandaş buluşmalarını devam ediyor. Beşiktaş’ta Siirt Şirvan Özpınar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ziyarette bulundu. Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de enerjiden sağlığa, eğitimden güvenliğe, ulaşıma kadar bir devrim ortaya koyulduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Bu ülkede Tayyip Erdoğan sadece altyapı yatırımı yapmadı, Tayyip Erdoğan doğu ile batıyı barıştırdı. Bu ülkede insanlar Doğu ve Güneydoğu'da 'bizim bölgemize yatırım' diye hep sitem ediyorlardı. Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra batıda ne varsa bugün doğuda o var. Öğretmen yoktu, öğretmen var. Türkiye'deki doğu ve güneydoğudaki doktor sayısı son 6 yılda yüzde 70 arttı, öğretmen sayısı yüzde 31 arttı. Tıp fakültesini kazanan öğrenci sayısı yüzde 107 artı. Bütün bunların hepsi yapılırken, bütün bunların hepsi gerçekleştirilirken insanlar 24 saat huzur içerisindeler mi? Herhangi bir sıkıntı var mı? Herhangi bir dert var mı? Hiçbir sıkıntı, dert yok. Bakın Tayyip Erdoğan'ın valisi milletin hizmetkarıdır, Tayyip Erdoğan'ın jandarma komutanı milletin hizmetkarıdır. Bu kadar basit. Tayyip Erdoğan'ın emniyet müdürü milletin hizmetkarıdır. Kendi görevini yapar ama elbette ki suçluya, terör örgütü mensubuna davranacağı gibi davranır ama milletinin büyüğünün elini öper küçüğünü de sevgiyle ve saygıyla kucaklar."

“Eskiden İstanbul’da insanlar ben dindarım diyemezlerdi”

Soylu, “Eskiden İstanbul’da insanlar 'ben dindarım' diyemezlerdi. Türkiye’nin hiçbir yerinde diyemezlerdi. 'Ben Kürdüm' diyemezlerdi. Ben de bu hayatın içerisindeyim kaç yıldır. Sözler şöyle başlardı kıymetli hemşehrilerim, 'Ben Kürdüm ama tehlikeli bir adam değilim, beni yanlış anlama, vatanseverim.' Herkes vatansever, kimsenin vatanseverliği sorguladığı yok ki, ama bu iş böyleydi.” diyen soylu sözlerine şöyle devam etti:

“Diyarbakır’da araba plakaları 21 plaka değildi. Neden? Diyarbakır’ın dışına çıkarsak, Siirt’in dışına çıkarsak, Mardin’in dışına çıkarsak, Şırnak’ın dışına çıkarsak araba plakalarımızdan belki bize sıkıntılı bir iş olur diye, hep 34, 06 ve 35 plakalı araçlar kullandık. Tayyip Erdoğan’ın yönettiği ülkede şimdi öyle değil. Herkes istediği plaka ile her tarafa gidebiliyor. Huzur içerisinde, güven içerisinde gidebiliyor. Gittiği her yerde de dostlukla karşılanıyor. Bu kadar basit. İnsanın en önemli özgürlüğü seyahat özgürlüğüdür. Tayyip Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’de hem insanlar esnaf olarak orada birilerinin haracına muhatap olmadı, hem istediği gibi özgürlüğünü sağladı. Hem çocuklarını istediği yerde okuttu, hem gelişimini gerçekleştirdi hem iyi bir noktaya getirdi. Şimdi seydalar, ağalar, beyler, şeyhler bütün hepsi oradalar öyle mi? Hayatlarını yaşarken kimse kimseye gözünün üstünde kaşın var diyor mu? Hayır demiyor. Burada da böyle bir şey yok. Ve önümüzdeki yıllarda çok daha iyi olacak. Tayyip Erdoğan bir taraftan değerleriyle buluşturdu. Bu ülkede bir annenin iki kızı biri başı açık biri başı örtülü, biri öğretmen oldu biri olamadı bu memlekette, biri doktor oldu biri olamadı. Bu ötekileştirmenin sebebini de kimse soramadı. Bu niye oldu da bu niye olmadı diye soramadı. Kıymetli hemşehrilerim, Türkiye 21 yıldır sizin mührünü vurduğunuz bu gelişmede çok güçlü adımlar attı. Kime rağmen? Amerikaya rağmen. Kime rağmen? Avrupa'ya rağmen. 1960 darbesini Amerika yaptı. Menderes’i Amerika astı. Gezi olaylarını da Amerika yaptı. 1980 darbesini Amerika yaptırdı. 15 Temmuz darbesini de Amerika yaptırdı. Kıymetli hemşehrilerimiz ilk kez bunları böyle yakaladık. Irak’ı perişan ettiler mi? Ettiler mi, etmediler mi? Suriye’nin hali nedir? Afganistan’dan çıktılar orada neredeyse tarumar edilmiş bir Afganistan bırakmadılar mı? Dünyanın her yerinde Müslümanlara karşı bunu uygulayan Amerika ve batıyla karşı karşıyayız. Bu vesileyle önümüzde 14 Mayıs seçimi var siz milletin adamını seçtiniz, meclise gönderdiniz başbakan yaptınız. Dünya beşten büyüktür dedi mi? Ayasofya Camii’ni açtı mı? Taksim Meydanı’nda camii yaptı mı? Türkiye’nin altyapısını tamamladı mı? Şimdi yapacağımız bir iş daha var, siz milletin adamını bir daha seçin Türkiye yüzyılını başlatın. Buradaki coğrafya da dünyaya da huzur getirelim.” dedi.