İddianamedeki tanık beyanları HDP'li Semra Güzel'in PKK ile bağını ortaya çıkardı

Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'le aynı fotoğrafta yer alan terörist Volkan Bora ile terör örgütü PKK/KCK'nın sözde yönetiminin Güzel'in milletvekilliği sürecindeki rolüne ilişkin tanık beyanları ile fotoğraflar, Güzel'in PKK ile bağını gözler önüne serdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede yer alan fotoğraflarda, Semra Güzel 2017'de Adıyaman kırsalında etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora ile Irak'ın kuzeyinde bulunduğu değerlendirilen örgüt kamplarında birlikte görülüyor. Teröristlerle yürüyüş yapan Güzel, başka bir fotoğrafta ise çadır içinde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ve sözde örgüt bayrağının önünde görülüyor.

İddianamede, Semra Güzel'in avukatı eşliğinde cumhuriyet savcısına verdiği ifade de yer aldı. Fotoğraflarda suç unsuru bulunmadığını öne süren Güzel, misafirhane olduğunu tahmin ettiği bir yerde görüştükleri Volkan Bora'nın sözlüsü olduğunu, fakat söz konusu bölgenin adını bilmediğini savundu. Fotoğrafların çözüm sürecinde çekildiğini iddia eden Güzel ifadesinde, "Orada aslında hedef ben değildim, benim şahsım değil de hedef aslında partiydi. Kürt sorununa, çözüm sürecine yapılan bir saldırı olarak değerlendirmek gerekiyor. Çünkü fotoğraflar çözüm sürecinde çekilmiş fotoğraflardır ve ben buna dair zaten açıklama da yaptım. O fotoğrafları inkar etmedim. O fotoğrafları çektiğimi kabul ettim ve çözüm sürecinde oraya gittiğimi ifade ettim. Ben o fotoğrafları inkar etmiyorum. O kişi benim sözlümdü ve ben onu görmek için oraya gittim. Ben bunun yanlış olduğunu da düşünmüyorum" dedi.

Güzel, fotoğraflar yayınlandıktan sonra ölüm tehdidi aldığını, bu sebeple ikametinde de bulunmadığını savundu.

"Kimliğim kayboldu"

"Mehtap Şahan" adına düzenlenmiş sahte kimliği kendisinin vermediğini öne süren Güzel, "Bütün eşyalarımı aldıkları için o kimliği de içerisinden aldılar. Kimlik yerine geçen Tabip Odası kartı da vardı, ona da bakabilirlerdi. Kendileri onu tercih etmiş. Kimliğim de vardı ama nereye kayboldu gerçekten ben de bilmiyorum" dedi.

Hakkında 23 yıl 3 ay hapis cezası ve tutuklama kararı bulunan Leyla Güven'i evinde sakladığı suçlamalarını da kabul etmeyen Güzel, saklama durumunun söz konusu olmadığını, avukatından tutuklama tutanağı bekleyen Güven'in hasta olduğu için evine gelip kendisiyle kaldığını söyledi.

Güzel'in yakalandığı arabayı kullanan Alaaddin Güleken ise, Güzel'i tanımadığını, yol ve yakıt masraflarından tasarruf etmek için bir ulaşım uygulaması üzerinden yolculuk ilanı verip, bu kişileri araca aldığını iddia etti.

İddianamedeki tanık beyanları da Güzel'in terör örgütü PKK/KCK bağlantısını ortaya koydu

Gizli tanık Ezel, Güzel'in terör örgütü PKK/KCK'nın kadın yapılanmalarından eski adı "KJA", şu anki adı "TJA" içerisinde yer aldığını, sonrasında ise örgütün sözde meclisi olan "DTK" içerisinde faaliyet yürütmeye başladığını anlattı. Ezel, "KCK yönetimi Semra Güzel'in örgütsel potansiyeli olduğundan dolayı milletvekili olmasının isabetli olacağı ile ilgili ciddi telkinlerde bulunmuştur. Ayrıca KCK'dan referanslı olduğu için HDP'nin yaptığı mülakatlara formalite gereği girerek 1 dakika içerisinde dışarı çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

Semra Güzel ise, avukatı eşliğinde cumhuriyet savcısına verdiği ifadede gizli tanık Ezel'in iddianamedeki beyanlarını kabul etmedi. Semra Güzel, "Bu kişi sadece bana dair değil, birçok kişiye dair bu şekilde ifadelerde bulunmuş. Bir kişi bu kadar kişiyi nasıl tanıyabilir. Bu kişinin verdiği ifadeler tamamen yalanlarla dolu bir ifade" dedi.

Güzel, "Milletvekili listeleri hazırlanırken mülakata girdiniz mi?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Sonuçta seçim komisyonları kurulur bu dönemlerde, kişiler adaylık başvuruları yapar ve bu adaylık başvuruları işte başvuru sırasında hani kimi değerlendirmeler yapılarak bunlar yapılır. Ben de yine böyle bir başvuru sürecinden geçtim, başvurumu yaptım. Zaten ben hani tanınmayan biri de değildim o dönem. Tabip odası yöneticiliği de yapmıştım ve zaten bilinen, tanınan biriydim. O yüzden hani çok böyle ayrıntılı, saatler süren bir görüşme ya da başvuru süreci olmaz zaten buna dair."

"Telefonum ile sözlümü arayacağım"

İddianamede, etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora'nın Güzel ile üzerinden irtibata geçtiği Hasan D.'nin ifadelerine de yer verildi. Terörist Volkan Bora'nın kendisinden "Sözlümü arayacağım" diyerek telefonunu istediğini söyleyen Hasan D., "Birisi adını 'Renas', diğeri de 'Koçero Meleti' olduğunu söyledi. Tarlada bana örgütün ne kadar güçlü olduğunu söyleyip konuştular. Bir müddet sohbet ettikten sonra 'Kaçero Meleti' kod isimli olup sonradan gerçek isminin Volkan Bora olduğunu söyleyen terörist bana, 'Cep telefonun yanında mı, telefonum ile sözlümü arayacağım' dedi. Ben de 'Yanımda, al kullan' dedim" ifadelerini kullandı.

Bora'nın kendilerinden uzaklaştığını, tarlanın köşesinde telefonla konuştuktan sonra yanına gelip, "Sözlüm Semra ile görüştüm" dediğini aktaran Hasan D, bu olaydan 10 gün sonra telefonunu aynı gerekçeyle isteyen Volkan Bora'nın bu kez, "Semra" adlı kişi için "okuldan arkadaşım" dediğini anlattı.

Güzel ile buluştuktan sonra Volkan Bora ile sözleştiklerini anlatan Hasan D., şöyle devam etti:

"Aracı durdurdum, aşağıya indik. Güzel, poşetlerini aldı. Kırsala doğru yürümeye başladık. Bu sırada uzaktan bizi izleyen Volkan Bora arazi içerisinde yanımıza geldi. Yanında 'Nurhak' kod adlı Fırat Berkpınar da vardı. Birbirlerine sıkı sıkı sarıldılar. Bir müddet yanlarında kaldım. Bora, bana 'Yarın bu saatlerde gel Semra'yı buradan tekrar alarak götür' dedi. Ben de 'Zaten riske girip getirdim, yarın götüremem' dedim. O da bana 'Bir işi yaptın tamamla' dedi. Ertesi gün akşam üzeri aracımla Azikan Köprüsü'nün oraya gittim. Köprünün orada bekledim. Volkan Bora aracımı görür görmez kırsaldan Güzel ile yanıma geldi. Tekrar sarılıp vedalaştılar. Güzel, aracıma bindi. Yolda çok fazla konuşmadık. Tekrar Adıyaman merkez Karapınar Mahallesi'ndeki petrole Güzel'in aracının yanına gittik."

"Notu ağzının içine koy, yakalanırsan yut"

Olaydan 5-6 gün sonra Bora'nın yanında bir grup teröristle köylerine tekrar geldiğini söyleyen Hasan D., "'Sana bir not vereceğim bunu Diyarbakır'a Semra Güzel'in çalıştığı hastaneye gidip kendisine teslim edeceksin' dedi. Ben de 'Götüremem, bir sefer yanına getirdim, yolda yakalanırsam başım belaya girer' dedim. Volkan Bora bana 'Bir şey olmaz, halen çözüm süreci var, kimse anlamaz. Notu ağzının içine koy, yakalanırsan yut, bir sıkıntı olmaz. Teslim ederken 'Koçero gülü' de, Semra anlar, bu bizim aramızdaki şifredir' dedi. 'Yalnız notu kesinlikle açma, açıp bakarsan notlar sana yük olur' dedi. Ben de korktum ve baskıya dayanamadım ve kabul ettim" diye konuştu.

Hasan D., notu aldıktan sonra Diyarbakır'da bir hastaneye gittiğini ve orada anestezi uzmanı olarak çalışan Güzel ile buluştuğunu anlattı. Hastanenin bahçesinde bir müddet Güzel ile oturduğunu belirten Hasan D., "Ağzımın içinde bulunan ve yol boyunca hiç çıkartmadığım notu Güzel'e verip 'Koçero Gülü' deyip şifreyi söyledim ve notu teslim ettim. Birer kahve içtik, halimi hatırımı sordu ve bana 200 lira para verip 'Yakıtını koyarsın' dedi. Ben de parayı alıp tekrar Adıyaman'a döndüm" şeklinde ifade verdi.

Semra Güzel ise cumhuriyet savcısına verdiği ifadede tanık Hasan D.'nin beyanlarını kabul etmeyerek, Volkan Bora'nın kendisine örgüte ait gizli mesajlar verdiği suçlamasının gerçek olmadığını öne sürdü. Terör örgütü PKK üyesi olmadığını savunan Semra Güzel, "Yani PKK'ya üye olsaydım şu an zaten burada olmazdım, başka yerde olurdum" ifadelerini kullandı.