İklim değişikliğiyle mücadelede birinci adım... Sera nasıl azaltılır?
Araştırmaya göre iklim değişikliğiyle mücadele küresel gıda sisteminden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla mümkün.
Gıda sektörü halen insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının üçte birini oluşturuyor. Yapılan son araştırma, gıda tedarik zincirlerindeki emisyonlardaki en büyük artışın Çin ve Hindistan gibi hızla gelişmekte olan ülkelerde sığır eti ve süt ürünleri tüketiminden kaynaklandığını, yüksek oranda hayvansal gıda tüketilen gelişmiş ülkelerde ise kişi başına düşen emisyonların azaldığını ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler, 2050 yılına kadar tahmini 9,1 milyar olan küresel nüfusu beslemek için mevcut gıda arzının %70 oranında artması gerektiğini tahmin ediyor. Uluslararası bir bilim insanı ekibi tarafından yürütülen son çalışma, nüfus artışının ve emisyon yoğunluğu yüksek gıdalara yönelik talep artışının emisyonları da artıracağını ortaya koyuyor.
Aşırı kırmızı et tüketimini azaltmak öneriliyor
Araştırmacılar aşırı kırmızı et tüketimini azaltmak ve tüketimde bitki bazlı proteinlerin payını artırmak da dahil olmak üzere beslenme alışkanlıklarında küresel bir değişim yapılmasına duyulan ihtiyacı vurguluyor. Böyle bir yaklaşımın sadece emisyonları azaltmakla kalmayacağı, aynı zamanda obezite ve kardiyovasküler hastalık gibi sağlık risklerini de düşüreceği ifade ediliyor.
Gıda tedarik zincirinin tüm aşamalarında emisyonları azaltmak, küresel ısınmayı sınırlamak için çok önemli, ancak beslenme alışkanlıklarının yaygın şekilde ve kalıcı olarak değiştirilmesi zor. Araştırmacılar, tüketicileri kırmızı et tüketimini azaltmaya veya çevresel etkisi daha düşük ürünleri seçmeye teşvik etmenin gıdaya bağlı emisyonları azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Çin gıdaya bağlı emisyonda birinci sırada
2000 ile 2019 yılları arasında sera gazı emisyonlarını tüketicilerle ilişkilendiren bir veri analizi, 2019'da en çok sera gazı ortaya çıkaran beş ülkedeki (Çin, Hindistan, Endonezya, Brezilya ve ABD) gıda tüketiminin küresel gıda tedarik zinciri emisyonlarının %40'ından fazlasını oluşturduğunu ortaya koydu. 20 yıllık süre boyunca, gıdaya bağlı yıllık küresel sera gazı emisyonu %14 (2 gigaton karbondioksit eşdeğeri) arttı ve hayvansal ürünler bu artışın %95'ini oluşturdu. Sığır eti ve süt ürünleri, küresel hayvan kaynaklı emisyonlardaki artışın sırasıyla %32 ve %46'sına karşılık geldi.
Çalışma, ülkeler arasındaki emisyon motiflerindeki önemli farklılıkları ve bunları yönlendiren faktörleri de gözler önüne serdi. Ülkeleri aşağıdaki dört grupta toplandı:
- Kişi başına düşen gıda emisyonu yüksek, hayvancılık (özellikle kırmızı et) kaynaklı emisyonları baskın ülkeler (Kuzey Amerika, Avustralya, Latin Amerika ve Karayipler)
- İthalata aşırı bağımlı ve gıda emisyonları büyük oranda başka ülkelerde oluşan gelişmiş ülkeler (Japonya ve Avrupa)
- Hızlı nüfus artışı veya yükselen yaşam standartları nedeniyle emisyonu ciddi şekilde artan, hızla gelişmekte olan ülkeler (Çin, Güney Asya, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika)
- Yoğun emisyonlu üretim yapan, çoğunlukla arazi kullanımını geniş ölçekte değiştiren faaliyetlerde bulunan ülkeler (Brezilya, Endonezya, Güney ve Orta Afrika)
AB'nin Yeşil Mutabakatı dünya gıda emisyonunu artırıyor
Araştırmacılar ayrıca, belirli ticaret politikalarının, emisyon yoğun üretime sahip ülkelerden veya bölgelerden gıda ithalatını artırarak emisyon artışını hızlandırdığına da dikkat çekiyor. Örneğin, Avrupa'da daha az yoğun tarımı teşvik eden Yeşil Mutabakat; Brezilya, ABD, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerden tarım ürünleri ithalatının artmasına yol açıyor. Nature Food dergisinde yayınlanan çalışmaya bu bağlantıdan ulaşılabiliyor.
ETİKET : liderliderbursabursason dakikagündemhaberekonomi