İran-ABD geriliminin perde arkasında ne var?

Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer şunları söyledi:

"Çok paradoksal bir durum aslında. Baktığımızda İran'ın tamamen ABD'ye düşman olduğunu filan anlarsınız. Ama saha gerçekliği bunu yansıtmıyor. İran el altından İsrail'le bile görüştüğü söyleniyor ve bu anlamda bölgede kendi gücünü ve etkisini vekalet araçlarıyla tesis etmeye çalışan bir politika izliyor. Zaman zaman farklı aktörlerle de görüşüyor. İşte diğer Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini geriyor ya da yumuşatıyor. Dolayısıyla danışıklı dövüş politikası temelinde bir yol izlediğini söyleyebiliriz. İşte şu ana kadar otuz dört günde Suriye'deki ve Irak'taki toplam yirmi dokuz ABD üssüne saldırı yapıldı. İran'a bağlı vekalet güçlerinin saldırı yaptığı ifade edildi. Bu ABD tarafından da doğrulandı. Sonuç hiçbir şey yok." 

HİZBULLAH, HAMAS'IN SİYASİ OLARAK GÜÇLENMESİNİ İSTEMİYOR

"Yani neticede ya bir gösteri saldırısı ya da işte Husiler'in yaptığı gibi bir ABD İHA'sını düşürdük. Yani bir taktik manevra. Hani bakın ABD ile aslında İsrail birbiriyle savaşıyor arka planda. İşte onlar aslında birbirleriyle bir mücadele içerisinde imajını vermek için. İşte geçtiğimiz hafta ondan sonra Narallah'ın yaptığı üç buçuk saatlik konuşmanın sonuç hiçbir şey yok. Ne oldu? Hamas yalnız kaldı. Hamas'ın mücadelesinde Hizbullah Hamas'ı yalnız bıraktı. 
Eğer bu süreç Hamas'ın daha etkin bir şekilde rol oynadığı bir sürece evrilirse bu sefer Hamas  siyasi olarak da güç kazanacak. Bu da Hızbullah'ın işine gelmiyor. O yüzden özellikle yalnız bırakıyor ki İsrail ve Hamas birbirini tüketsin. Hamas zayıflasın. Aslında oluşacak yeni denklemde siyasi üstünlüğü  İran kazansın."

Kaynak: haber7.com