İş güvencesi nedir ve nasıl yararlanılır?

Ülkemiz çalışma hayatının en önemli alanlarından birisi de iş güvencesi veya işçinin iş akdinin fesihe karşı korunması için yapılan yasal düzenlemelerdir.

İş güvencesi kapsamındaki işçinin çalışmış olduğu işyerinde işe devamlılığının sağlanması, geçerli ya da haklı veya yasalarda öngörülen ve ahlaki olmayan bir sebep olmadan işten çıkarılamamasının mümkün olmamasıdır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 18'inci maddesinde "Feshin geçerli sebebe dayandırılması" hüküm altına alınmış ve bu durumun bilgi ve somut belgelerle kanıtlanması zorunluluğu getirilmiştir.

Bu kapsamda, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak ve durumu somut olarak gösteren bilgi ve belgelerle desteklemek zorundadır.

Aynı zamanda bu husus işçinin iş güvencesini ifade etmektedir.

İşçinin ilgili işyerinde altı aylık kıdem süresi hesaplanırken, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen sürelerin tamamının dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla işçinin iş güvencesinden yararlanma şartları aşağıda belirtilen şekildedir:

* İşçinin İş Kanunu'na veya Basın İş Kanunu'na tabi çalışması,
* İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması,
* İşyerinde en az otuz işçinin çalışması
* İşçinin en az altı aylık kıdem süresinin bulunması
* İşçinin, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinden olmaması.

Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmamaktadır.

Yukarıda sayılı olan beş maddenin varlığı halinde işçinin iş güvencesine sahip olduğu ifade edilebilir.

Bu durumda işveren feshin nedenini geçerli bir nedene dayandırması ve fesihin somut olarak bilgi ve belgeye dayandırması zorundadır.

Ayrıca feshin son çare olarak dikkate alınması ve ilkesine uygun hareket edilmesi, son durumda fesih yapılacaksa işçiye yazılı olarak bildirim yapılarak ve kesinlikle savunması alınarak yapılması gerekmektedir.
Fesih bildiriminde, feshin geçerli bir nedene dayandığı açık, net ve kesin ifadelerle, somut bilgi ve belgelerle yer alması sağlanmalıdır.

Ancak, aşağıda belirtilen unsurlar nedeniyle fesih yapılması halinde, feshin geçerli nedene dayandığından bahsedilmesi mümkün bulunmamaktadır.

* Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
*İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
* Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
* Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
* İş Kanunu'nun 74'üncü maddesinde öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
* Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

Yukarıda sayılı nedenle iş sözleşmesi feshedilen işçinin, iş güvencesi kapsamında olması halinde işe iade davası açma hakkı olduğu unutulmamalı ve hem işveren hem de işçilerin hak ve yükümlülüklerini bilerek hareket etmesi halinde çalışma barışının da korunacağı dikkate alınmalıdır.