İşletmeciler 'Alan Başkanlığı'na karşı çıkanlara öfkeli.. 'Uludağ'a siyaset sokmayın'

Peki, nedir 'Alan Başkanlığı'? Bu sistem muhalefetin dediği gibi rant mı, talan mı? İktidarın dediği gibi Uludağımızın kurtuluş reçetesi mi?.. Bu soruya en iyi cevabı verecek olanlar tabii ki Uludağ'daki işletmelerin yetkilileri...

'BAKANLIĞA DEVİR YOK'

Uludağ'daki işletmeciler 'Uludağ Alan Başkanlığı'nın muhalefetin dediği gibi imar talanı asla olmadığını dile getirirken, tahsis ile de uzaktan yakından bir ilişkisi bulunmadığının altını çiziyor. İşletmecilerin aktardığı bilgiye göre tahsis yetkisi Turizm Bakanlığı'na devrolmuyor. Milli parklar da kalıyor, dolayısı ile ilave tahsis verilmesi söz konusu değil. Projelere kaynak aktarımını Turizm Bakanlığı yapıyor fakat tahsis yetkisi imar devri yine Milli Parklar'da kalıyor.
İşletmciler özellikle 'Alan Başkanlığı'nın anayasası diyeceğimiz metinlerde 'ilave tahsis yapılamaz' diye net bir ibare var. İşte istemezükçü muhalefetin en büyük yanılgısı burada" vurgusu yapıyor.

'TURİZM BAKANLIĞI FONLARI DEVREYE GİRECEK'

Kar yağmaması nedeniyle Ocak ayında sıkıntılı günler yaşayan işletme sahipleri devam ediyor.
"'Alan Başkanlığı' Uludağ Milli Parklar Alanı’nın sadece yüzde 0.7'sini yani mevcut Oteller Bölgesi'ni kapsıyor.
Mesela bu bölgede alt yapı ve üst yapı yatırımları var.
Mesela suni karlama sistemi ihtiyacı var.
Mesela içme suyu, arıtma sistemi ve en önemlisi otellerin kendini revize etme gibi birçok beklenen yatırım var.
Termal suyun getirilerek Uludağ’ın 12 ay sağlık turizmi merkezi olma projesi var.
Bu yatırımların yapılması için Orman Bakanlığı veya Milli Parklar'ın bir kanunu, yönetmeliği, kaynağı yok.
Mesela ocak ayı gelmiş hala kar yok. Kış ortası günlerde en büyük ihtiyaç olan karlamayı nasıl yapacak? Yapamaz! Ama kim yapar, Turizm Bakanlığı... Neden çünkü bir bölgede turizmin geliştirmesi için fonları vardır bakanlığın. Bunları kullanabilir.
İşte Uludağ'ın bu fonlara bu kaynağa ihtiyacı var. Uludağ kendi kaderine terk edilmiş, çökmüş vaziyette. Dört ayrı bakanlık, yani Turizm, Orman, Çevre ve Gençlik Spor Bakanlığı baş sorumlu olan Milli Parklar arasındaki farklı uygulamalar bitecek 'Alan Başkanlığı'nın kurulmasıyla... Organizasyon tek elde yani Turizm Bakanlığı'nda toplanacak. Turizm Bakanı zaten doğal başkan. Bakan yetkisini ilin valisine, belediye başkanı veya üst düzey bir bürokrata devredebiliyor."

'12 AY TURİZME AÇILACAKSAK ALAN BAŞKANLIĞI ŞART'

Ve işletmeciler son söz olarak diyor ki...

"'Alan Başkanlığı' devreye girdiğinde Uludağ'da yapılması gereken en önemli işlerin başında suni karlama tesisi geliyor. Uludağ'da şu an kar olmadığı için sezon ölü durumda ama Kartalkaya, Erciyes ve Palandöken bu sıkıntıyı yaşamıyor. Çünkü karlama sistemleri kurulu.
Eğer Uludağ'a termal su getiriliyorsa 12 ay turizme açılacaksa bu dev bütçeler için 'Alan Başkanlığı' şart.
Çevre düzenlemesi, yangın sistemi, hastane ayrı bir yatırım kalemi... Hele çöp dağları, maalesef Uludağ'ın kötü yüzü... Çöp toplama merkezi yok burada, ilk önceliklerden biri olmalı..."

'ULUDAĞ'A İHANET ETMEYE KALKIŞMAYIN!'

Ve işletmeciler Uludağ'ın 5-10 otelciden ibaret olmadığını hatırlatarak, bölgeye 450 kalem mal satan Bursa esnafın da bulunduğunu söylüyor. "Kısacası Uludağ'da devletin turizm, vergi ve istihdam adına da olması gereken kazançları şu an ekside" diyorlar.

Bu olumsuzların giderilmesi için Uludağ'ın kurtuluş reçetesi olarak 'Alan Başkanlığı'nı görüyor işletmeciler. Buna karşı çıkanları ise Uludağ'a ihanet etmiş olarak sayıyorlar. "Bu ihanet Uludağ'dan ekmek yiyen taksicisine, minibüsçüsüne, kayak öğretmenine, Uludağ'a mal satan binlerce esnafa karşı yapılmıştır" diyerek muhalefete de şöyle sesleniyorlar: “Muhalefet iyidir, güzeldir ve de gereklidir ama bu demek değil ki mantıksızca, akılsızca her şeye karşı çıkılsın. Bu oluşumun en ağır halkası ve zorda kalanı Turizm Bakanlığı'dır. Biz işletmeciler olarak zor ikna ettik Bakanlığı. Allah göstermesin bu kanundan vazgeçilmesi demek Uludağ'ın dibine dinamit suyunun dökülmesi demektir. Bu da böyle bilinmeli."