İsrail biliyordu

İsrail Hamas'ın ani baskın yapacağını biliyordu.

Mahsus sessiz kaldı.

İstedi ki baskın yapılsın.

Birkaç İsrail vatandaşı öldürülsün.

Ki...

Fırsat bu fırsat deyip Gazze'ye girsin.

Katliam yapsın.

Soykırım uygulasın.

Gazze'yi tamamen işgal etsin.

Batı Şeria’da Filistinli öldürülsün.

Orayı da tamamen Yahudileştirsin.

Ve dünyaya:

"Ben kendimi savunuyorum" desin.

Bombalamaya zemin hazırlasın.

Katliamlarına hoşgörü ile yaklaşılsın.

İsrail’de hiçbir Filistinli bırakmasın.

Silsin süpürsün.

Hiçbir canlı Filistinli kalmasın.

Yaşayanları da sürgün etsin.

Çöle sürsün.

Kurtulsun onlardan.

Tek amacı buydu.

Bunu da gerçekleştiriyorlar.

Bütün planlarını buna göre yapmışlar.

Ve İsrail işgal ettiği tüm Filistin topraklarında Yahudilerden başka kimse olmasın...

Kalmasın...

Yaşamasın istiyor.

Fırsat gözlüyordu ve o fırsatı elde etti 7 Ekim günü.

Bekliyordu Hamas baskınını.

Biliyordu.

Ve istediği oldu.

O gün bu gündür denizden, havadan, karadan ölüm indiriyor.

Vuruyor, kırıyor, yıkıyor, yakıyor.

Amerika destekli istediğini yapıyor.

Dünya kınıyormuş...

Dünya yürüyormuş...

Milletler lânet ediyormuş...

Müslümanlar diş biliyormuş...

Hristiyanlar artık İsrail'e yüz vermiyormuş...

Umurunda değil.

Amerika'dan başka kimseyi takmıyor.

Dinlemiyor.

Üstelik bir de tehdit savuruyor.

"Hitler soykırımına uğramış mazlum millet" rolüne kimse inanmıyor artık.

İnsanlık karşı çıkıyor.

İsrail pirim kaybediyor.

Amerika İsrail'in bu soykırımına gizli-açık destek verirken, dünyada her ikisi de yalnız kaldılar.

Her iki devletin de sonları yakındır.

Bugünki insanlık o günleri görecek gibi...