KANIKSADIK ARTIK…

Kanıksadık artık.

Çünkü kırk yıldır aynı şeyleri duya duya, göre göre alıştık!

Her gün şehitlerimiz geliyor.

Bir bir,  iki, üç…

Teröristlerin öldürüldüğü haberi ise bize “Etkisiz hale getirildi diye veriliyor.

Üçer beşer yedişer dokuzar onar yirmişer kişi olarak.

Vatan savunması için bizlerin daha müreffeh bir ülkede huzur içinde yaşamamız için canlarını seve seve veren Mehmetçiklerimiz var.

O şehre bu şehre şu şehre defnedilmeye geliyorlar.

İçimiz acıyor.

Yüreğimiz acıyor.

İçten içe her gün yanıyoruz.

Genç anneler dul kalıyor…

Daha üçün de beşin de olan çocuklar yetim kalıyor.

Ama biz kanıksadık…

Şehit olan erlerimizi de öldürülen terörist ölülerine de alıştık artık.

Başınızı kaldırın da bir bakın bakalım dünyanın hangi ülkesinde böyle bir mücadele var?

Nasıl bir terör savaşı var?

Batı da doğu da güney de kuzey de hangi ülkede var bu kadar şehit bu kadar terörist saldırı?

Kim bunlar?

Neden beşer onar ölmeyi göze alıyorlar?

Alıştık, kanıksadık artık.

Sadece o an  “vaha vah, yazık olmuş Mehmetçiğe” diyoruz ve dönüyoruz hayatın içine.

Oysa “ne güneşler batıyor bir hilal uğruna”

Farkında mıyız, ateş düştüğü yeri yakıyor.

Bizi de yakıyor asılında.

Bu mübarek vatana yüzlerce yıldır ne şehitler verdik, veriyoruz.

Şair boşuna mı söylemiş:

“Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” diye…

Bu kadar terör olayı, şehitler ve ölümler batıda bir yerde olsa kızılca kıyamet kopar, dünya ayağa kalkardı.

Ama bu asil millet “vatan sağolsun” diyor, devlet başkanına sarılıyor.

O da Mehmetçiğin ailesine.

Ne mübarek topraklarda ne mübarek ailelerle birlikte iç içe yaşıyor “vatan sağolsun” diyor, yüreğimize taş basıyoruz.

Bu ne muazzam bir sabır ve metanet!

Amma yetti gayri…

Devlet, hükümet artık sonunu ha getirdi ha getirecek terörün de alçaklarında hainlerin de.