KARADEMİR: "BU ŞEHRE DAHA FAZLA ÜNİVERSİTE GEREKİYOR"

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif KARADEMİR, “Bursa'ya yeni üniversitelerin kesinlikle kurulması gerekiyor. Çok geç kalındı. Bugün Ankara’da 21 tane üniversite varken, Bursa’da 2 tanesi devlet 1 tane de yeni kurulan vakıf üniversitesi var. Bu sayının artması gerekir” dedi.

Burak TOK/ Lider Bursa

Lider Haber TV ekranlarında Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam programının konuğu Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir oldu. Eğitimin enine boyuna konuşulup tartışıldığı programda Karademir, eğitimdeki en önemli konunun kişiye nasıl öğreneceğini öğretmek gerektiğini olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Sadece birisinden dinleyip CD'sini dolduran bir makine gibi değil kendi bilgisini araştıran, kendi eksiğini görebilen öğrenciler başarılı oluyorlar. Kişinin önce kendini tanıması nerede olduğunu bilmesi, eksiklerini görmesi ve bu eksiğini tamamlamak için hangi işlevleri yapması gerektiği gibi bilinç seviyesine çıkması lazım. Gençlerimiz gerçekten çalışkan çocuklar. Sadece derslerde anlatılanlarla yetinmiyorlar. Hocalarını da zorluyorlar. Sağ olsun sanayici ağabeyleri, ablaları, babaları diyelim Bursa’mızın çok değerli iş insanlarıyla görüşüp onların da desteğini alıyorlar. Bundan da gurur duyuyoruz. Gençlerimiz hepimizin kabul ettiği gibi geleceğimizdir. Onlar başarılı olursa, mutlu olursa gelecek yıllarımız daha kuvvetli olacak. Dolayısıyla bu gençlere bakmak, destek olmak, motive etmek sadece rektörün ve hocaların görevi değil. Bütün şehrin, milletin, siyasetçilerin, basın, yayın, herkesin görevi. Dolayısıyla onlar bizim her şeyimiz ve umudumuz.”

Savaşlar bilimde devam ediyor

Savaşın cepheden bilim sahalarına taşındığını aktaran Karademir, “Kurtuluş Savaşı'nı hep anlatıyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda nasıl cephede savaşmışız, mücadele vermişiz.  Kimisi top taşımış, kimisi silah, kimisi mermi yapmış. Bu hep söylüyorum çocuklara; Biraz rahatsız edici bir ifade olabilir ama savaş hiçbir zaman bitmiyor. Ülkeler ve toplumlar zayıfladığı zaman sadece savaş sahası cepheye iniyor. Normal bizim bildiğimiz cephe gibi değil ama savaş hala devam ediyor. Savaş laboratuarda devam ediyor. Sanayide devam ediyor. Ekonomide devam ediyor. Yani ben rakip olduğum veya beraber yol aldığım ülkelerle kısacası muasır medeniyet ülkelerinden geri kalmamam lazım. Çünkü hepimizin kabul ettiği bir şey var. Haklının mı dediği oluyor, güçlün mü dediği oluyor. Maalesef güçlü olmak zorundayız. Başkasını dövmek için değil, hakkımızı korumak ve adalete bir nebze destek olabilmek için. O açıdan dediğim gibi Kurtuluş Savaşları'nda olan mücadele nasıl bir topyekun bir millet olarak bir savaş içindeydik. Şimdi de Yerli ve milli teknoloji hamlesinde. Bunu yapmamız lazım. Ben hep şunu söylüyorum. Yerli ve milli teknoloji hamlesinde başarılı olmak için birinci basamak yerli ve milli insan üretmek lazım” dedi.

NÜFUSA ORANLA ÇOK AZ

Bursa, Türkiye ve dünyadaki üniversite sayılarını karışlaştıran Karademir şunları söyledi:  “Bursa’da yakın gelecekte kurulan bir vakıf üniversitemiz var. Bursa nüfusuna oranla başka şehirlerle kıyaslandığında çok az elbette. Bu konudaki yorumlara ve fikirlere karar verecek şehrimizin siyasileri var. Ankara'dan da buna destek olacak bürokratlar var. Bir de bunun bütçe ayağı var. Evet. Kolay işler değil ama. Şimdi ben bir yorum yaptığım zaman belki zaten düşünüyorlardır. Bir planlama da vardır. Bursa Teknik Üniversitesi’ni Bursa'da şöyle düşünün. Kuş bakışı haritaya bakın. Birkaç tane daha üniversite kurulması karar verilse bazı yerlere bunun yatırım yapılması lazım. Sosyal dönüşüm, ekonomik dönüşüm, kültürel dönüşüm, değil mi? Ulaşımla ilgili düzenlemeler peyzaj dönüşümü yani bir dönüşüm olacaktır. Yani bir yenilik yapmadan dönüşüm yapamazsınız. Onun için ben istisnasız artı ve eksileriyle beraber düşünüyorum darasını çıkarıyorum. Bursa'ya yeni üniversitelerin kesinlikle kurulması lazım. Çok geç kalındı. Şimdi diğer illerle karşılaştırmak ne kadar sağlıklı olabilir ama ben bunu halkın takdirine bırakıyorum. Ankara’nın 6 milyon civarı nüfusu var. Başkentimizde 13 tane vakıf üniversitesi var. 8 tane de devlet üniversitesi var. Toplamda 21 üniversite yapıyor.  Şimdi biz Bursa'da 2 taneden bahsediyoruz. Şunu tartışabiliriz. Ankara’da da çok fazla üniversite var.  Bu kadar da olmaz diyebiliriz. Tamam. Tartışalım. Türkiye'de çok üniversite açıldı diye fikirler olanları da tamam tartışabiliriz. Güneydoğu Anadolu'da güzel illerimiz var. Ya buraya da olmaz ki diyenler var evet tartışabiliriz. Fakat Bursa'ya niye yok tartışacak bir konu asla değildir. Atatürk'ün meşhur sözü var; ‘Muasır medeniyet sevgisine çıkacağız’ şimdi muasır medeniyet seviyelerinde olan ülkeler Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya. Tamam. Amerika'dan başlayalım. En muhasır orası diye söyleniyor çünkü. Amerika'nın 350 milyon nüfusu var. Türkiye'nin nüfusu ise 80 milyon. Türkiye'de nüfus olarak beş kat büyük olan bir ülkede 6 bin tane üniversite var. Türkiye'de ise bu rakam 200 tane”

DEV FİRMALARDAN GENÇLERE DESTEK

Yerli ve milli teknoloji alanında birçok firmamızın olduğunun altını çizen Karademir, “Roket yarışında Roketsan’ı biliyorsunuz dizayn ediyor.  Roketsan orada çocuklara bazen yazılım eğitimi verebiliyor. Cihaz desteği veriyor. Makine parçalarını da destek veriyor ve takımlar bazı aşamalar geçince mesela 10 bin lira, 20 bin lira, 50 bin lira aday ödemeleri yapıyor. Dolayısıyla Ankara'daki firmalar potansiyel olarak yarışa katılacak çocuklara ciddi destek veriyorlar. Kısacası Ankara'daki göz bebeğimiz ve çok başarılı vakıf firmalarımız. TUSAŞ'tır, TEİ'dir, ASELSAN'dır. Şehrimizdeki paydaşlarımız gençlerimizi destekliyorlar. Gençlerimiz de onları mahcup etmemek için ellerinden geleni yapıyor. Biz bundan çok memnunuz. Öğrencilere ne kadar çok destek olursanız bu bize yol, su, elektrik olarak güzel yarınlar olarak dönecektir” diye konuştu.

Sanayide hayat var

Ülkede oluşturmaya çalışılan kötü havanın bir salgın hastalık gibi olduğunu özellikle vurgulayan ve gençlere seslenen Karademir, “  Ben gençlere şöyle söylüyorum. Şu anda öldük, bittik, yandık diye algı yaratanlar var. Türkiye'de yaşanmaz diyenler var. Bu bence sosyal medyadan gençlerimizi zehirlemek için atılan bir dezenformasyondur. 20 yıl önceye gidin bakalım. 20 yıl önce bugünden çok daha mı iyi durumdaydık. 1960 darbe girişimine gidin bakalım neler oluyordu? Dünyada hiçbir şey kolay değil. Her geçen gün aslında daha her şey iyileşiyor. Fakat bu depresif, melankolik, bohem hayatından ve yaklaşımından bizim gençleri kurtarmamız lazım. Onun için biz diyoruz ki hocalara da öğrencilere de. Sanayide hayat var. Üniversiteden ve laboratuarlardan biraz dışına çıksınlar. Sanayiye gitsinler. O değerli sanayicilerimizin dünya pazarlarında nasıl mücadele ettiklerini, rekabet ettiklerini ve başarılı olduklarını deneyimlesinler. Çalışan elemanlarını nasıl böyle omuzlarında, baş üstlerinde tuttuklarını görsünler. Dolayısıyla kendi kendilerini demoralize edebiliyor gençler. Bir de bu sıtma mikrobu gibi biliyorsunuz. Hızla kişiden kişiye yayılıyor. Onun için bir rahmetlik Erbakan'ın meşhur güzel bir sözü var. Bahar bir çiçekle başlar diyor. Bir çiçek açar sonra bahar başlar. Bu çiçeği biz açtık ve bir süre çiçek açıldı Bursa Teknik Üniversitesi'nde. Gençlerde de bir motivasyon var. İlk defa üniversiteye gelecek gençler de bu aşıyı alıyorlar. Çünkü takımlarımızda birinci sınıf, ikinci, üçüncü, dört ve mezun olan ve firmada çalışanlardan böyle bir hiyerarşik yapı da gelenek oluştu. O dediğiniz gibi moral bozukluğu ve depresif halden bizim öğrencilerimiz çoğu kurtulmuş durumda” ifadelerini kullandı.