Kasko fiyatları düşebilir
Lider Haber televizyonunda hafta için her gün yayınlanan Güne Dair adlı programımızda dün sigortacılık sektörünü konuştuk.
Şeyda Gümüş’ün sunumuyla gerçekleşen programda TOBB SAİK Üyesi Ayhan Gençal konuğumuz oldu.
Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Yönetim Kurulu üyesi olan Ayhan Gençal, sektörün genel manzarasını resmetti.
Ülkemizde sigorta kültürünün henüz istenen seviyeye ulaşmadığını belirten Gençal, sektörde prim hacminin bu yıl 170 milyar civarında olduğunu söyledi.
Sigortacılığın işlem hacminin Avrupa’da milli gelire oranı yüzde 5,7 olduğunu açıklayan Gençal, Türkiye’de sektörün milli gelire oranının yüzde 1,7 olduğunu ifade etti.
Türkiye’de trafik sigortası ve kasko haricinde sigorta kültürünün yeni yeni alışkanlığa dönüştüğünü belirten Gençal, ‘Avrupa’ya kıyasla daha gidilecek yolumuz var’ dedi.
Sigorta kültürünü DASK poliçelerinden örnekleyen Gençal, Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında yer almasına ve DASK poliçelerinin zorunlu olmasına rağmen konutların yalnızca yüzde 45’inde DASK poliçesi olduğunu açıkladı.
Kasko ve trafik sigortalarında fiyatların artmasını, araç parça fiyatlarının enflasyonun çok üstünde artmasına bağlayan Gençal, “Fiyatlar çok arttı diyoruz ama sigorta şirketlerinin 9 aylık bilançosuna baktığımız zaman yalnızca trafik sigortasındaki zarar 7 milyar lira. Kasko poliçelerinden kaynaklı zarar 3,5 milyar liranın üstünde. 12’nci ay sonu itibarıyla yalnızca bu iki sigorta poliçelerinden toplam zarar 11 milyar lira seviyesinde olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Tamamlayıcı sağlık sigortalarında medikal enflasyonun baz alındığını ifade eden Gençal, medikal enflasyonda yaşanan yüzde 380’ler seviyesindeki artışın poliçeleri şekillendirdiğini belirtti.
KANUNİ DÜZENLEME GEREKİYOR
Trafik sigortaları için bir kanuni düzenleyeme ihtiyaç olduğunun altını çizen Gençal, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kanun için çalıştığını açıkladı.
Türkiye’de özellikle araç kazanlarında gündeme gelen değer kaybı bedelinin Türkiye’ye özgü bir uygulama olduğunu vurgulayan Gençal, başka ülkelerde böyle bir uygulamanın olmadığını savundu. Gençal, değer kaybı bedelinin ülkemize özgü piyasa koşullarına göre uygulandığını fakat sektörün yabancı paydaşlarınca konunun anlaşılamadığını özetledi.
Kasko fiyatlarının artışına ilişkin araçların değerlerinde yaşanan artışın baz alınması gerektiğini savunan Gençal, “Örneğin geçen yıl 11’inci ayda 1 milyon değeri olan araca poliçe kestik. Ama üçüncü aya geldik. Araç kaza yaptı, pert oldu. Sigorta araca 3,5 milyon ödedi. Oysa poliçe kesildiğinde aracın fiyatı 1 milyondu” dedi.
Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Yönetim Kurulu üyesi olan Ayhan Gençal, kasko fiyatlarının önümüzdeki yıl mart ayı itibarıyla rayına oturacağını belirterek “Benim tahminime göre kaskoda o aylarda bir indirim görebiliriz. Tabi kurun artmadığı ve ekonomide herhangi bir olağanüstülük yaşanmadığında bu görülebilir” ifadelerini kullandı.
Gençal, geçen yıla kıyasla kasko poliçe sayısının da 350-400 bin civarında arttığını bildirdi.
FABRİKALAR SİGORTA POLİÇESİ BULAMIYOR
Öte yandan Gençal, endüstriyel sigortacılıktaki krize vurgu yaparak sanayi kuruluşlarının tesislerini sigortalatmak istediğini ancak poliçe bulamadığını duyurdu.
Son dönemde yaşanan yangınlar nedeniyle sigorta şirketlerinin sanayi tesislerini sigortalama konusunda çekimser kaldığını belirten Gençal, dünya genelinde benzer bir durum olduğunun da altını çizdi.
Sanayi tesislerinde yangın sistemlerinin yalnızca ruhsat almak için yapıldığını savunan Gençal, ruhsat alındıktan sonra sistemlerin devre dışı bırakıldığını söyledi.
Bugün çok sayıda mobilya, kimya, tekstil tesisleri sigortasız durumda olduğunu bildiren Gençal, “Mesela tekstilde güvenlik sorunu vardı. Haliyle poliçe bulunamıyordu. Bugün yüksek güvenlik olan tesisler var ama onlara bile geçen yılın 3-4 katı primle dahi poliçe kesemiyoruz” dedi.
DOLANDIRICILARA DİKKAT EDİN
Özellikle son günlerde haberlere yansıyan trafik sigortaları üzerinden dolandırıcılık olayları hakkında değerlendirme yapan Gençal, bu konuda ülke genelinde 35-40 bin mağdurun olduğunu söyledi.
Gençal, dolandırıcılığın sigorta acentelerinin sistemlerine sızılarak yapıldığını ve hem acentelerin hem de vatandaşın mağdur edildiğini belirtti.
Vatandaşların özellikle trafik sigortası yaptırırken daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Gençal, sistem üzerinden trafik sigortalarının kontrol edilmesini önerdi.
İnternet üzerinden yapılan trafik sigortası süreçlerinde böyle bir zafiyet yaşanabildiğini belirten Gençal, vatandaşın doğrudan bir sigorta acentesi ile çalışmasının böyle bir riske mahal vermeden sonuç almayı sağladığını vurguladı.
Sigorta kültürünün yaygınlaşması açısından birçok ders aldığımız günlerden geçiyoruz. Depremler, afetler, salgın ve enflasyon gibi değişen şartlar, elimizdeki metanın değerini anlamamızı sağlayan süreçler olarak yaşandı, yaşanıyor.
Her birimizin başımıza bir iş gelmeden elimizdeki varlığı koruma altına almak adına sigorta kültürünü hayat pratiğine dönüştürmesi gerekiyor. Yoksa sonuçları ağır ve acı olabiliyor.
Özellikle insan hayatının söz konusu olduğu durumlara yönelik alınacak tedbirler bağlamında sigortaya ve sigortacılığa ihtiyacımız var.
Bunun için de bir tüketici olarak fırsatçılara ve dolandırıcılara kapı aralamamak adına dikkatli olmamız gerekiyor.
Esen kalın.