Kaybımız yüz yıl

Devlet olarak, millet olarak, ülke olarak kaybımız tam yüz yıl.

Yüz yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu.

Ülke demir ağlarla döşendi.

Sonra sanayileşme başladı.

Sonra uçak üretimi başladı.

İstanbul'dan kalkıp New York'a inen teknolojiye sahip uçakları yaptık.

Uçak fabrikalarımız vardı.

Otomobil üretme kapasitemiz vardı.

Büyük atılımlar yapıyorduk.

Uçak yapan savaş tankı yapmaz mı?

Tank yapan helikopter yapmaz mı?

Uçak yapan savaş uçağı yapmaz mı?

Baktılar ki Türkiye büyük bir hızla sanayileşiyor.

Gelişiyor.

İlerliyor.

Büyüyor.

"Acele etmek lazım"

"Türkiye'nin önünü kesmek lazım"

"Türk milletini durdurmak lazım"

"Yoksa Osmanlı'nın torunları gene Avrupa'nın önüne geçecek" dediler.

O günkü hükümeti kafakola aldılar.

Ayarttılar.

Aldattılar.

Kendilerine bağladılar.

"Biz size daha ucuza uçak veririz" dediler.

"Biz size daha uygun tanklar satarız" dediler.

"Biz size daha güzel otomobiller veririz" dediler.

Dediler de dediler.

Sonuç!

Sanayileşme durdu.

Uçak fabrikalarımız kapatıldı.

Üretilen uçaklar gömüldü.

Otomobil üretme rafa kaldırıldı.

Dostlarımız bize çalışıyorlardı ya!

Ne lüzumu var ki fabrika kuralım.

Ne lüzumu var ki sanayileşelim.

Ne lüzumu var ki paramızı boşa harcayalım!

Dostlarımız her şeyi veriyorlar ya işte!

Uçaklar Amerika'dan.

Arabalar Avrupa'dan.

Tanklar Almanya'dan.

Tren rayları Polonya'dan.

Denizaltılar İngiltere'den.

Silah ve mühimmat müttefiklerimizden geliyor ya işte!..

Daha ne yani?

Niye üretelim ki?

Niye yorulalım ki?

Niye sanayileşelim ki?

Dostlarımız var ya işte?

Dostlarımız ha!

Dostlarımız!

Bizi teröre boğan. 

Bizi Yunan’la kapıştıran.

Bizi Türk - Kürt ayrışmasına sokan.

Bizi bölüp parçalanmaya çalışan dostlarımız!

Bizi yüz yıl geri bırakan dostlarımız?

On iki yıl önce eğer Erdoğan büyük bir hamle ile askeri ve sivil atılımları yapmasaydı, bugün Ukrayna durumuna düşmüş, hatta daha perişan hâle getirilmiştik.

Büyüme, ilerleme ve muasır medeniyetler seviyesi için kaybımız tam yüz yıl.

Uyan ey büyük Türk milleti! 

Uyan!

Devletine, milletine, vatanına, bayrağına, geleceğine sahip çık.

Yoksa seni bölüp parçalar, perişan ederler!