Kim alıyor bu konutları?

Kredi faizlerinin yüksekliği ve bankaların kredi verme eğiliminin düşüklüğü konut ihtiyacının ertelenmesine neden oluyor.

Yüksek kira altındaki vatandaş, dört gözle psikolojik eşik sayılan yüzde 1’in altında bir faizle konut kredisi bekliyor. Ama nafile. Çünkü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarını hepimiz gördük.

İlk konut dışına faiz yok. Peki, ilk konut faizi ne oranda olacak? Belli değil.

Yüzde 1’in üstündeki hiçbir rakam, ihtiyaca yanıt vermez. Yüzde 1’in altında olacaksa biran önce çıksa çok iyi olur…

Vatandaşın barınma ihtiyacı açısından çaresiz yüksek fiyatlara kiracı kaldığı ve kredinin bulunmadığı bu günlerde konut satışları bir şekilde devam ediyor.

Ama bu satışlar, gerçekten oluyor mu? Bunu düşünmek gerek.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), dün ağustos ayına ilişkin konut satış verilerini paylaştı.

Bursa’da sekizinci ayda yılın en yüksek konut satış seviyesi görüldü.

Geçen yıl ağustosta 4 bin 361 konutun alıcı bulduğu Bursa’da bu yıl aynı ayda 4 bin 771 konut satıldı.

İçinde bulunduğumuz şartlara rağmen bu ağustosta, geçen senenin ağustosundan yüksek bir rakam görülmesi istisna mı?

Bursa’da ilk 8 aylık toplamda 29 bin 308 konut satışı gerçekleşti.

Kredinin bulunamadığı, mevduata verilen yüksek faizin yatırımcıyı çektiği bu dönemde bu konut satışı az mı çok mu? Öldük bittik derken bu nasıl oluyor?

İşte Bursa’da son 5 yılda ilk 8 aylık konut satış toplamı:

2022 - 34 bin 362

2021 - 29 bin 261

2020 - 38 bin 600

2019 - 26 bin 950

2018 - 33 bin 009

Bu yıla nazaran kredinin bulunabildiği tablodaki senelerde çok mu konut satılmış?   

2020 yılı istisna çünkü o yıl konut kredi faizlerinin tarihi nitelikte düşük seviyesi, satışlara yansımıştı.

Peki, bu yılki çetrefil şartlara rağmen satışların 2019 ve 2021 yılından yüksek olmasının kaynağı nedir?

Bakınız, ağustostaki 4 bin 771 konut satışının yalnızca 653’ü ipotekli olarak yani konut kredisi kullanımıyla gerçekleşmiş…

4 bin 118’i diğer satış türü yani parası verilmiş alınmış… Veya şimdilerde yeni moda olan müteahhitlik firmalarının kısa vadeli düşük faizli ödeme imkânıyla satılmış.

Ağustosta satılan konutların bin 507’si sıfır, 3 bin 264’ü ikinci el…

Bu durumda ‘konut satan gitmiş konut almış’ desek durumu yeterli ölçüde tarif eder mi? Etmez.

Peki, kim alıyor bu konutları?

Bugünlerde sürekli sürekli aynı şeyleri duyuyoruz.

İnşaat sektöründeki yara derinleşiyor. Çekler dönüyor. Ödemeler aksıyor. Taahhütler gecikiyor.

Finans ihtiyacı sektörü kıskaca alıyor. 4-5 milyonluk dairler nakit sıkışıklığından el altından 1,5-2 milyona satılıyor.

Fırsat tacirleri, düşeni kolluyor. Tefeciler, alacak tahsil ediyor.

Haram diye faize yanaşmıyor ama kiralar yüksek diye ev yatırımından da geri durmuyor ve piyasanın da üstüne kiraya veriyor.

Öte yandan bilim insanları, deprem uyarısı yapıyor. Hutbelerden ev sahiplerine vicdan mesajı veriliyor.

Oysa ahlak, enkaz altında kimin umurunda!

Saygıyla.