Kim bu ‘onlar’ ?
Adam kazandı nefret kaybetti dedim ama büyük yanılmışım.
Adam kazandı evet ama nefret kılcal damarlarımıza kadar işlemiş, öyle büyük hızla büyüyor ki, gördüklerim, duyduklarım karşısında şaşkınım.
Kaybeden nefret değil, insanlık, ahlak, vicdan… Daha çok şey sayabilirim kaybettiğimiz ama nefret kaybetmemiş, büyük kazanmış.
Bir grup var;
Kendileri gibi olmayan, düşünmeyen, görünmeyen herkes ‘onlar’ kendi deyimleriyle.
Bu kimi zaman başörtülüler oluyor, kimi zaman namaz kılan, mesela rakı sevmeyenler, çoğunlukla Ak Partiye oy verenler, son dönemde Cumhur ittifakına.
Recep Tayyip Erdoğan’ı sevenler zaten ‘onlar’, bambaşka insan ‘onlar’ hatta insan bile değiller. Cahil, koyun, yobaz gibi tanımları var ‘onlar’ın
Ve son olarak ta yeni ‘onlar’ LGBTİ’ye destek vermeyenler
Yeni nesil solculuk bu argümanlarla yürüyor. İslam ve dinle ilgili her türlü konu, kişi, girişim, görünüme itiraz edecek ve LGBTİ’ye mümkünse aldığınız ödülleri filan ithaf edeceksiniz.
Aslında bu ödülleri ithaf değil itlaf etsek.
Atatürk ve Atatürkçülüğü kendi tekellerine alır, sonra ‘onlar ’dediklerine Atatürk sevgisi üzerinden nefret kampanyası yürütürler.
Ramazanda oruç tutmaz, tutanla dalga geçer, empati yapmaz, linç ederler
Başörtülü iseniz zaten şansınız yok bir metre yakınlarında olmanızı istemez aynı ortamda durmayı bile reddederler
Onların başörtüsüne yaptığı tavrı başka birileri çıplaklık için yapsa hemen sosyal medyada yeni bir linçe başlarlar
Ve şimdi de yeni moda, ‘LGBTİ yandaşlığı’.
Sanki LGBTİ bireyler özgür bir hayat süremiyor, tedavi olamıyor sanki okul okuyup, çalışamıyor, sokaklarda gezemiyor, haklarını alamıyormuş gibi bir algı.
Ülkenin neredeyse en çok para kazanan müzisyen, sanatçı ya da fenomenleri LGBTİ birey değilmiş gibi.
Hatta bu ülkede sırf LGBTİ birey olmak bile hiçbir şey yapmadan para kazandırmıyormuş gibi.
Burada ‘onlar’ biz oluyoruz.
Onlardan olmayanlar.
Nam-ı diğer sağ.
Müslüman.
LGBTİ olmayan
Atatürk’ü seven ama asla ‘onlar’ gibi ticaretini yapmayan
Yardım eden ama haram etmeyen!
Bu arada ne rakı içenle, ne LGBTİ bireyle, ne sola ne sağa oy verenle derdim yok, ayrımcılığın fikri bile olmaz bende.
İnsan severim ben
Hayvan sevgimi ise tarif bile edemem.
İster bikinili ister başörtülü, ister namaz kılsın ister haç taksın yine fark etmez benim için.
Ta ki,
Benim ona gösterdiğim sevgi ile saygıda eksik etmediğim kusuru, bana göstermeyene kadar
Benim ‘onun’ özgürlüğüne gösterdiğim demokratik tavrı bana göstermediği ana kadar
Haksızlığa uğrayanın da dili, dini, ırkı, yaşadığı coğrafyası, eğitimi, soy ismi, sevmediğim akrabası, sağı solu fark etmez.
Haksızlığa uğrayanı savunurum. Haklılığına inanıyorsam yanında olurum.
Benim ‘onlar’ tavrım, ısrarla yanlış tarafta duranlar, yanlışı savunanlar, kötüler, kötülükte sınır tanımayanlara
Beni ‘onlar’ tarafım çok net: Kötüler
O yüzden nefretini de, linçini de, ayrımcılığını da, sevgisizliğini de, kötülüğünü de alıp gitsinler bize ‘onlar’ diyenler
Kötüleri bu topraklarda istemiyoruz çünkü…