KİTAP OKUYALIM
Yıllar önceydi kitapla ilk tanışmam.
İstanbul’un en karanlık semtlerinden biri olan Beyoğlu’nda lise zamanıydı.
Okulun en munzur öğrencilerinden biriydim.
Her şeyi alaya alan derslerden uzak bir talebeyken edebiyat öğretmenimin şu sözleri kulağımda çınladı: “Bu kitabı okumayan dersten geçemeyecek.”
İnce Memed adlı kitabın tamamı sınavda sorulacaktı.
Yaşar Kemal’in unutulmaz eseri 4 ciltten oluşuyordu.
Hayatında ilk defa kitapla tanışan biri için çok ağır ve uzun bir romandı.
4 cildin tamamını alıp eve götürdüğümde ilk olarak kitabım özetini bulmak için internet sitelerinde arayışa geçtim.
kitabın özeti bile bir hayli uzun olduğu için özeti okumaktan vazgeçtim.
Kitabın ilk sayfalarını okumaya başladığımda tahmin edemediğim bir şekilde uzun bir okuma gerçekleştirdim.
Ve neredeyse kitap bitene kadar bütün haylazlıklarıma son vermiş her boşluğumu o kitapla doldurmaya başlamıştım.
zaman geçtikçe konuşmamda da inanılmaz bir gelişim olmuştu.
Hiç tahmin edemeyeceğim bir şekilde 4 cildi de okumuştum.
Yıllardır kitap dünyasından uzak kaldığım için kendime çok kızmıştım.
Sonra ardı arkası kesilmedi.
Her boşluğumda kitaplara sarıldım.
Kitap okumak insanım ufkunu açar, yeni bakış açıları kazanmasını sağlar.
Bu yüzden herkesin kitap okuması gerekir.
“Kitap okumasını sevmiyorum” cümlesi külliyen yalandır.
Bir kere kitap okuyan birinin böyle bir cümle kuracağına inanmıyorum.
Kişisel gelişim için gelecek adına güzel şeyler yapabilmek için en büyük yol kitap okumaktan
geçer.
Bir kez olsun deneyelim.
Hiç kitapla tanışmamış insanlara tavsiyem; bir kez olsun deneyin.
Devamı gelecektir.