Kızmadılar, küstüler
AK Parti’ye oy veren seçmenler partiye kızgın değiller.
Küskünler...
Dargınlar...
Neden?
Neden olacak, bir çok ilde seçmenin sitemi var.
Şikâyeti var.
Şu veya bu sebepten milletvekilini telefondan aramış...
Ulaşamamış.
Bir daha aramış.
Gene ulaşamamış.
Geri de dönülmemiş.
Küsmez mi seçmen?
Küser.
İl başkanını aramış.
Açılmamış telefon.
"Alo, buyurun" denmemiş.
Bir daha bir daha aranmış.
Nafile.
Ulaşılamamış.
Geri de dönülmemiş seçmene.
Küsmez mi seçmen?
Küser.
Belediye başkanına dönmüş.
Sokağındaki bir problemin çözümünü söylemiş belediyedeki ilgili birime.
Gitmiş birimin müdürüyle konuşmak istemiş.
"Toplantıda" denmiş.
Toplantının bitmesini beklemiş.
"Bekleme git, yarın gel" demişler.
Ertesi gün gitmiş.
Gene aynı şekilde davranılmış.
Başkanın telefonu varmış aramış.
Ulaşamamış!
Ne vekiline...
Ne il başkanına...
Ne belediye başkanına!
Neden bu kadar ulaşılmaz olmuşlar?
Makam mı?
Mevki mi?
Koltuk mu?
Ne engel vatandaşın telefonuna, ziyarete gelişine?
Pahalılık mı vatandaşı küstürmüş?
Pek değil.
Kimi belediyelerdeki taşeron personeli işçi kadrosuna alınmaması küstürmüş.
Aynı işi yapan kişilerin farklı maaş almaları küstürmüş seçmeni.
Gelir adaletsizliği küstürmüş.
Hatta isyan ettirmiş durumda.
Sürekli zam yapan bazı yerlerin denetlenmesini...
Onlara ceza uygulanmasını göremedikleri için küskünler.
Asgari ücretlilerin işçi kadrosuna alınmasına küsmüşler.
Sebep çok.
Küskünler...
Dargınlar...
Biraz da kızgınlar.
Çünkü bu grupta olan on binlerce kişi var.
Bunlar küskünler.
Ne yaparsınız ne edersiniz de bunları yeniden kazanırsınız ben bilmem.
Bilirim ama söylemem.
Bana ne, siz görmüyor, duymuyor, bilmiyor musunuz?
Başkan veya milletvekili ben miyim.
"Onlar bana küsmüşler" kim diyebiliyorsa onlar öne çıksın.
Hani reis:
"Küskünlere gidin, onları yeniden kazanın" diyor ya.
Buyurun.
Hadi görelim bakalım...