Kuklalar da ölür!

Kuklaların ipleri sahiplerinin elinde olur.

Vatanlarına ihanet içinde olurlar.

Para, mal, mülk, rütbe ve makam için

kendi halkına sırt çevirirler.

Milletinin birbirini boğazlamasına zemin hazırlarlar.

Acımasız olurlar.

Vicdanları huzursuz olmaz.

Onlar kendilerini yönetmekten aciz olurlar.

Ağa babaları, sahipleri ne derlerse onu yaparlar.

Yapmaya gayret ederler.

Bu benim vatanım...

Bu benim halkım...

Bu benim bayrağım...

Bu benim milletim diye düşünmezler.

Satarlar.

Kendileri ele geçiren güçlere hizmet ederler.

Beyinlerini kiraya verirler.

Artık sahipleri ne derlerse...

Ne talimat verirlerse...

Ne emrederlerse...

Ne yapmalarını söylerlerse onu yaparlar.

Reddedemezler.

"Olmaz, ben, biz bunu yapamayız" deme hakları olmaz.

Kuzu kuzu yaparlar.

İnsan öldürmekse, hemen.

Canlı bomba olmaksa, hemen.

Bombalamaksa, hemen.

Kurşun yağdırmaksa, hemen.

Artık bedenleri satın alınmıştır.

Geriye dönüş olmaz.

Kim, kimleri satın alır?

Amerika kullanacağı kişileri satın alır.

Kullanır.

Yönlendirir.

Hangi bölgede...

Nerede...

Nasıl eylem yapacaklarının plan ve projelerini kuklaların önüne koyar.

"Yapamayız" deme hakları olmaz.

Dini, din adamını kullanırlar.

Sosyal etkinlikleri kullanırlar.

Her türlü "demokratik hak" dedikleri uydurukları kullanırlar.

Etkin kimlikleri kullanırlar.

Her makamdan, rütbeden, ünlüden kişileri hipnoz eder kendilerine bağlarlar.

Amerika bunları kendi isteği doğrultusunda kullanır.

Terör estirirler kendi milletine, devletine.

Sonunda zaman dolar ve fakat pişmanlıklar fayda etmez ve geriye dönüş olmaz.

Vay o vatanına, milletine, dinine ihanet içinde olanların haline.

Hem kukla olmuş hem ihanet içinde olmuş olarak ölür giderler.

Dua edeni değil beddua edeni çok olur o kuklaların.