Kur'an düşmanlarının uslanmaya niyeti yok... Yine yakacaklar
Danimarka, son haftalarda İskandinav ülkelerinde gerçekleştirilen ve nüfusu Müslüman çoğunluklu ülkelerde geniş protestolara neden olan Kuran yakma ve benzeri eylemleri yasaklamayı planlıyor. Ancak buna rağmen ülkeden gelen haber ile skandallara bir yenisi daha eklendi. Ülke basını bugün 7 ayrı provokasyona imza atılacağını duyurdu.
Danimarka Dışişleri Bakanlığı'ndan Pazar günü yapılan açıklamada başka ülke, kültür ve dinlerin aşağılandığı bu tarz eylemlerin Danimarka için ciddi diplomatik ve güvenlik sorunlarına neden olabileceği ve bunların engellenmesinin yollarının hükümetçe aranacağı belirtildi.
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen "Bu saldırgan ve düşüncesizce eylemler birkaç kişi tarafından yapılıyor ve bu kişiler Danimarka toplumunun dayandığı değerleri temsil etmiyor" dedi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da konuyla ilgili olarak Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile yakın iletişimde olduklarını ve benzer bir çalışmayı İsveç'te de yaptıklarını belirtti.
Bu açıklamaların üzerinden henüz 24 saat bile geçmeden Danimarka'da skandal bir gelişme yaşandı.
Politiken gazetesi bugün Danimarka'daki büyükelçilikler önünde yedi gösteri yapılacağını ve bir Kuran yakılacağını yazdı.
'Elçiliklerde Kuran'ın yakılmasının arkasında çok az adam var' başlıklı haberde eylemlerden aynı birkaç kişi sorumlu olduğu bilgisine yer verildi.
TÜRKİYE DEVREYE GİRMİŞTİ
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsveçli mevkidaşı Tobias Billstrom ile telefonda görüştüğünü ve bu tarz eylemlerin engellenmesi için somut adımlar atmalarını istediklerini duyurmuştu.
Kuran-ı Kerim’i hedef alan çirkin eylemler, dünyanın siyasi sebeplerle farklı kamplara bölünmüş ülkelerini birleştirdi
Birleşmiş Milletler’de bulunan 193 üyenin hepsinin kabul ettiği tasarıda söz konusu provokasyonlar uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendi.
193 üyeli genel kurula Fas tarafından getirilen tasarı, oy birliğiyle onaylanırken kararın içeriğinde, dinleri veya inançları nedeniyle kişilere yönelik her türlü şiddet eyleminin yanı sıra kişilerin dini sembollerine, kutsal kitaplarına, evlerine, iş yerlerine, mülklerine, okullarına ve ibadethanelerine yönelik şiddet eylemleri uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirildi.