Kürdistan diye bir yer yoktur!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli, dünkü grup toplantısında ülkemiz sınırları içerisindeki bölücü terör faaliyeti hakkında kritik bir değerlendirmede bulundu:
“HEDEP eş başkanları, ‘Cumhuriyeti demokratikleştirmek tarihsel görevimizdir.’ diyerek başta sözde Kürt sorunu olmak üzere yine sözde halklar ve inançlar sorununun demokratik Cumhuriyetle çözüleceğini yüzsüzce dile getirmişlerdir.
Demokratik cumhuriyet, İmralı canisinin tezi ve teklifidir.
Cumhuriyet demokrasiyle iç içedir.
Bölmek, yıkmak, parçalamak, ayırmak, yok etmek istiyoruz diyemiyorlar da demokratik cumhuriyetten bahsediyorlar.
Yani laf cambazlığı yapıyorlar.
Milletimizin bilgeliğini ve ferasetini hafife alıyorlar.
Az söyleyip çok anlaşılmasını bekliyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılında bölücülük ve terör sorunundan çok çektik, bu kanlı ve hain emperyalist kurgunun badirelerine defalarca katlandık.
Artık yeni yüzyıl, bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır.
Terörü hayatımızdan söküp çıkarmanın vakti gelmiştir.
Terörle mücadele, devletin meşru güçlerinin bütün imkânlarıyla etkili ve amansız bir biçimde yürütülecektir, başarı ise kesinlikle alınacaktır.
Bu mücadelede, bölge halkı ile teröristler arasında gerekli ayrım yapılacak ve Kürt kökenli kardeşlerimiz PKK’nın baskı ve terörüne karşı muhakkak korunacaktır.
Bunun yanı sıra, yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılara köklü ve kalıcı çözümler getirilmesi için çok geniş kapsamlı ekonomik ve sosyal kalkınma projeleri devamlı planlanıp hayata geçirilecektir.
Bölgede devlet otoritesi mutlak şekilde tesis edilecek, kamu hizmeti makamını etnik tahrikler için kullanan yerel yöneticiler her zaman olduğu gibi karşılarında yine devleti ve kanunları bulacaktır.
Terörün dış kaynakları ile mücadelede, sınır ötesi askerî harekât dahil gereken tüm siyasi ve askeri tedbirler tereddütsüz alınmak durumundadır.
Bu mücadele devletin kendi imkânlarıyla yapılacak ve Türkiye’nin güvenliği üçüncü tarafların iznine ve inisiyatifine bırakılmayacaktır.
Terör çıkmazına saplanarak Türkiye’ye ihanet eden her kademedeki PKK’lı teröristler için yegâne çıkış yolu bellidir ve üç madde altında şunlardan ibarettir:
1- Terör eylemlerine önşartsız ve derhal son vermek,
2- Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak,
3- Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmektir.
Şayet bölücü terör örgütü bunlara riayet etmezse tepelerine bomba, göğüslerine mermi yağacak, her yer ve zeminde meşru hedef olmaktan kurtulamayacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bölücülüğün ve terörsevicilerin meydan okuma yeri, propaganda mecrası değildir.
Menfur ve menhus emel sahiplerini uyarıyorum, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları ve coğrafi bütünlüğü içinde Kürdistan diye bir yer yoktur.
Var diyen alçakların doğrudan karşılarında bulacağı kudret büyük Türk milletidir ve onun sevdalısı olan Milliyetçi Hareket Partisi’dir.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı yüreklice veren Meclis Başkan Vekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Celal Adan’ın isabetli sözleri aynısıyla bizim de sözümüzdür.
Sayın Adan sahipsiz değildir, yalnız değildir; saldırılar, istifa çağrıları ve hakaretler ayaklarımızın altındadır ve hükümsüzdür.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin her mensubu doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek cesaret ve ahlaki tutarlılıktadır.
Hiç kimse, hele hele Türkiye husumetini siyaset malzemesi yapan Türk ve Kürt düşmanlığından nemalanan azgın güruh bize usul ve üslup dersi veremez.
Bizim için, vatan toprakları üzerinde bin yıla yaklaşan tarih yolculuğunu birlikte yapan bütün Türk vatandaşları, Türk milletinin eşit ve onurlu evlatlarıdır.
Ortak bir geçmişi ve kaderi paylaşan, ortak bir gelecek idealine inanan, ortak bir kültürü yaşayan bütün Türk vatandaşları, etnik köken, dil ve din gibi farklılıklarına bakılmaksızın Türk milleti kimliğinde birleşmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu kimliği olan Türk milli kimliğini bu ortak irade oluşturmuştur.
Türk milletine vücut veren de bu ortak iradedir.
Bu sarsılmaz milli bağ, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel harcıdır.
Devletin milli varlığının temeli olan bu milli şuur ve milli birlik anlayışı, Türk milletine ortaklaşa vücut veren Türk vatandaşlarının etnik kökenlerinin inkârı anlamına da gelmeyecektir.
Bu tarihi, siyasi ve hukuki gerçekler karşısında, Türkiye’de farklı bir kimlik arayışına tevessül edilmesi, alt-üst kimlik tartışmasının yapılması, sözde Kürt sorunundan ve hatta Kürdistan’dan bahis açılması felakettir ve failler aleyhine sonu hüsrandır.
Türkiye, sadece bir coğrafi bölgenin ve toprak parçasının adı değildir.
Bir Türkiye Cumhuriyeti varsa, bir Türk milleti de vardır ve ortadadır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir, ülkesi ve milleti birdir.
Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan ülküsüdür.
Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini ve yapısını demokrasi maskesiyle tartışmaya açmak, etnik köken farklılıklarına dayanarak bunları yıkmaya çalışmak, devletin varlığına kastetmekle eş değerdir.
Bunun adı da neresinden bakarsanız bakınız vatana ihanettir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi Türk milletidir.
Anadolu Türklüğü’nün son bağımsız devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, ebedi vatanında milli varlığını ve birliğini koruyarak; adı, kuruluş ahlakı ve milli kimliği değişmeden sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır.
Türk milliyetçiliği fikriyatı bu kültürel, siyasi ve hukuki esaslara dayanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü anlayışımızın temelleri de bunlardır.
Kan bağına ve soya dayalı ırkçı milliyetçilik anlayışının her şekli, Türk milliyetçiliği anlayışına yabancı ve aykırıdır.
Bunu arayanlar Avrupa’ya bakmalıdır.
Türk milliyetçiliği, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk sayan, her türlü ayrımcılığı ve dışlamayı reddeden birleştirici, toparlayıcı ve bütünleştirici bir fikriyattır.”
Sayın Bahçeli’nin bu ifadelerini dikkatle okumak ve anlamak gerekir.
Terörü demokratikleşmeye kamufle etmeye çalışanlar hatırlamalı ki Pınarcık oradadır. Bizlerce unutulmamıştır!
Bölücü terör örgütü pkk’nın eli kanlı canilerinin sivil katliamlarına sessiz kalan tasmalı siyasilerden demokrasi öğrenecek değiliz!
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerişinde yıllardır etnisite temelli bir çatışma ve ayrışma planı içinde olanların emperyalist güçlerin destekleriyle buldukları cüret, Türk Milleti’ni yıldırmaya yetmeyecektir.
Kış yaklaşmakta ve Erenler hazırlanmaktadır!
Saygılarımla…