Kütük kafalılar
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli, dünkü grup toplantısında Cumhur İttifakı’nı hedef alan kurgu ve senaryoları yine boşa çıkardı.
Önce 23 Nisan mesajındaki ‘yerel halk’ ifadesine yönelik eleştirileri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek üzerinden yorumlayanlara yanıt verdi Bilge Lider:
23 Nisan mesajımın adresi de DEM’ciler, DEM’lenmiş ve yerel halk tabirini referans almış CHP’li bazı belediye başkanlarıdır.
Hiç kimse çalı dibi yoklamasın, deve izi saymasın, niyet okuyuculuğuna teşebbüs etmesin, Hazine ve Maliye Bakanımızın da her zaman arkasındayız.
24 Nisan tarihinde MHP’nin resmi hesabından, Ferdi Tayfur’un ‘Söyleten Sensin’ adlı parçasıyla paylaşılan yürüyüş videosu üzerinden türetilen hayal ürünü iddialara değinen Türkmen Beyi, Ahmet Davutoğlu’nu da eleştirerek şunları söyledi:
Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ses ve söz ustası olan Sayın Ferdi Tayfur’un şarkısının arka fonda çaldığı ve benim de yürüyüş yaptığım videonun yayımlanmasından hemen sonra; zoraki anlamlar çıkaranlar, çarpık değerlendirme yapanlar, polemik üretenler şimdi kulağınızı açıp beni dinleyin.
Adını bile hatırlamadığım bir küsurat partisinin sözde başkanı Kobanili Ahmet, sen de özellikle dersini almalısın.
Ne güzel söylemiş şair; söz söylemek irfan ister, anlamak insan.
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.
Bazen aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.
Merhum Sezai Karakoç’un dediği üzere; “anlamak masraflı iştir, emek ister, gayret ister, samimiyet ister; yanlış anlamak kolaydır oysa, biraz kötü niyet, biraz da cahillik yeter.”
Bir şeyi söylemek istersem muhatabına doğrudan söylerim.
Dolambaçlı yollara sapmam, kırk dereden su taşımam.
Sayın Ferdi Tayfur’un seslendirdiği gibi, hainsin diyorsam, söyleten sensin, işte bu mesaj Türkiye’nin ayağını kaydırmaya yeltenen kim varsa direk onlaradır.
Şu bazı gazete manşetlerine ve kalem sahiplerinin tefrikalarına bakar mısınız?
“Cumhur İttifakı’nda ipler koptu mu?”
“Devlet Bahçeli’den Mehmet Şimşek’e sert çıkış:”
“Bahçeli, Erdoğan’a savaş açtı.”
“AKP-MHP kavgası yükleniyor.”
“Bahçeli, AKP’ye Balans Ayarı Çekti.”
“Bahçeli, Erdoğan’ı Şimşek’le vurdu.”
“Bahçeli iktidara ne demeye çalışıyor?”
“MHP, AK Parti’ye atanmış kayyumdur.”
“Siyasi ömrü bitmiş bir ittifakı ayakta tutma çabası.”
“Devlet bahçeli herkesi şaşırtan çıkışlar yapmaya başladı.”
“Can ile canan arasında bir hadise var.”
“Türkiye’nin yeni bir siyasi iklime ihtiyacı var.”
Bu kütük kafalı iddia sahiplerinin hepsi baltayı taşa vurmuştur.
Cumhur İttifakı’nın tasfiyesine ve sonlanmasına ümit bağlayanlar size kötü bir haberim var; Cumhur İttifakı sonuna kadar vardır, var olacaktır ve ayakta kalacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızla olan dostluk ve kardeşlik hukukumuzu anlayabilmeniz için balığın kavağa tırmanmasını beklemekten başka alternatifiniz kalmamıştır.
Kobanili Ahmet, senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor, insan ve toplum sağlığı adına gözetim altına alınıp tedavi edilmeni özellikle tavsiye ediyorum.
Endişem odur ki, bir zaman sonra hiçbir aşı sana fayda etmeyecektir.
***
Türk Milleti’nin Cumhur İttifakı’nın zirvesindeki uyumun ve samimiyetin kıymetini bilmesi gerekiyor.
Özellikle de Devlet Bahçeli’nin ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışına hak ettiği değeri gösterilmeli.
Milliyetçi Ülkücü Hareket’in Lideri Devlet Bahçeli, konuşmasının sonunda isim vermeden İYİ Parti’nin olağanüstü genel kurulu sonrası başlayan ‘tebrik’ tartışmalarına değindi.
Devlet Bey şöyle dedi:
Son günlerde bir siyasi partide olağanüstü kongreler yapılmış bir yönetim değişikli söz konusu olmuştur. Bunu herkes iyi bilmelidir. MHP herkes tebrik etti siz niye tebrik etmediniz suçlamasıyla karşı karşıya bırakılıyor. 104 tane siyasi parti var her kongreyi tebrik eden etmeyen olabilir. Neden tebrik etmediğimi gerekçesi ne olursa olsun söylüyorum, ihaneti tebrik etmek bizim defterimizde yazmaz.
Bu sözler sosyal medyada geniş yankı bulurken bazı çevreler, görevli oldukları üzere yine ‘ne ihaneti?’ sormaktan geri durmadı!
Biz de onlara soralım; Türk Milliyetçilerini bölmek, kamplara ayırmak ihanet değil de nedir?
Şehitlerin ve ömrünü adamış büyük şahsiyetlerin omuzlarında yükselen Ülkücülük ve Türk Milliyetçiliği davasının yegâne ocağı MHP ile bu değerleri şahsi hesap temelli siyasi rant uğruna istismar edenleri birbirinden ayırmak gerek…
İhanet tebrik edilmez!
Saygıyla…