Kuvâ-yi Milliye ruhu yeniden
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘28 Mayıs Seçimleri’ni de açık ara kazanarak yeniden cumhurbaşkanı oldu. Aslında bu seçim zaferi sadece yurt içinde kazanılmadı. Türkiye’yi dize getirmeye çalışan batılı emperyalist güçlere karşı da kazanıldı. Cumhur İttifakı yeni bir Kuvâ-yi Milliye hareketi başlattı adeta.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi geleneksel balkon konuşmalarının yeni adresiydi. Ve Külliye’nin tüm cephesi kalpaklı bir Atatürk posteriyle kaplıydı. Aslında Mustafa Kemal Paşa posteriydi o. İstiklal Savaşı’nı simgeleyen bir poster. Cumhur İttifakı tüm dünyaya Türk’ün İstiklal Savaşı’nın devam ettiğini duyuruyordu adeta. Dikkatinizi çekmek isterim, dış politikada semboller çok önemlidir. Külliye’ye Cumhurbaşkanı Atatürk posteri asılmamıştı. Bunun yerine Kuvâ-yi Milliye ruhunu simgeleyen Kalpaklı Mustafa Kemal resmedilmişti.
Tarihi süreci hatırladığımızda Kuvâ-yi Milliye’nin Mondros Antlaşması sonrasında yurt içinde güvenlik tehdidinin oluşmasıyla halk tarafından gönüllü olarak oluşturulduğunu görürüz. 1918 yılında oluşmaya başlayan milis kuvvetleri 1921 yılında düzenli orduya katılarak yurt savunmasını sürdürmüştür.
Kuvâ-yi Milliye demek...
Vatanı düşman işgalinden korumak için "Ya istiklal ya ölüm!" sloganıyla hareket eden halk kahramanları; Kurtuluş Savaşı boyunca, düzenli ordu kurulana değin, işgal güçlerine karşı mücadele verdiklerinden; Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında da çok önemli bir rol oynamışlardır. Bu kahraman Türk evlatları düzenli askeri birlikler kurulup, bu birlikler savaş yeteneği kazanıncaya kadar kendi imkanlarıyla canları pahasına savaşmışlar; sonrasında da hiçbir karşılık gözetmeksizin resmi orduya katılıp savaşmaya devam etmişlerdir. Günümüz Türkçesiyle "Milli Kuvvetler" diye adlandıracağımız ruh, bugün yine canlanmış durumda.
Kuvâ-yi Milliye demek...
Kuvâ-yi Milliye ruhu, Kurtuluş Savaşı döneminde genel olarak o dönemin atmosferini yansıtmak için kullanılır. Bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde emperyalist güçlere karşı yeniden bir Kuvâ-yi Milliye hareketi başlatmıştır. Tüm dünyanın ‘Erdoğan seçimleri kaybetsin’ diye birlik olduğu, yurt içinde sırf ‘Erdoğan gitsin’ diye 7 benzemezin bir araya geldiği ortamda bu bir seçim galibiyeti değil; bir zaferdir.
DÜNYA LİDERLERİ TEBRİK KUYRUĞUNDA…
Seçimler öncesi, Erdoğan seçilmesin diye muhalefet partisi liderlerini yakın markaja alan, onlara her türlü desteği veren batılı liderler seçim gecesi Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından hemen telefonlara sarılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmeye başladılar. Daha düne kadar Erdoğan düşmanlığı yapan Batı basını, kontrollü manşetlerle Erdoğan’ın başarısına kayıtsız kalamadılar. Şimdi yeniden milli mücadele zamanı... Hayırlı olsun Türkiye!