Marmara Denizi ölüyor mu?
Marmara, eş zamanlı olarak birçok sorun yaşıyor. Hem deniz suyu sıcaklıkları artıyor hem kirliliğin önüne geçilemiyor. Son 30 metrede oksijenin olmaması denizanası gibi bazı türlerde popülasyon artışı yapıyor. Peki, Marmara Denizi ölüyor mu?
Marmara Denizi, son yıllarda giderek artan çevresel sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
Deniz sıcaklığının artması, kirliliğin kontrolsüz bir şekilde devam etmesi ve oksijensiz bölgelerin yayılması, deniz ekosisteminin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu gösteriyor.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, Marmara Denizi'nin son 30 metrelik bölgesinde oksijen seviyelerinin tehlikeli derecede düştüğünü de ortaya koyuyor. Bu durum, deniz canlılarının yaşamını olumsuz etkilerken ekosistemin dengesini de bozuyor. Ayrıca, deniz suyu sıcaklıklarının artmasıyla birlikte bazı deniz canlılarının göç ettiği veya popülasyonlarının değiştiği de gözlemlenenler sorunlar arasında.
Marmara Denizi'nde yaşanan çevresel sorunların bir sonucu olarak, geçtiğimiz yıllarda denizde müsilaj gibi acı bir deneyim yaşanmış ve bunun sonucunda deniz canlılarının büyük ölçüde etkilenmişti.
Peki, Ege Denizi ve Karadeniz’in arasında kalan, iki kıtayı birleştiren İstanbul Boğazı’nın geçtiği Marmara Denizi gerçekten ölüyor mu? Bir deniz ölebilir mi? ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ile detayları konuştuk.
“Marmara Denizi kırılgan ve hassas durumda”
Prof. Dr. Salihoğlu, öncelikle, Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu sorunları belirterek, denizin giderek kırılganlaştığına değiniyor.
“Marmara Denizi ekosistemi birçok baskı altında ciddi biçimde yıpranmış durumda.
Marmara Denizi’nin yaklaşık 25-30 metre altında oksijen seviyeleri çok düşük miktarlarda. Dolayısıyla Marmara Denizi’nde biyoçeşitlilik düşmüş, ekosistem direnci azalmış ve habitat kaybı oluşmuş durumda. Bu da ekosistemi sağlıksız bir duruma getirmiştir ve birçok ekosistem servisinden faydalanmak artık mümkün olmamakta. Marmara Denizi şu anda hassas bir deniz konumunda ve birçok dış etkene açık durumda. Artan sıcaklıklar, oksijensizleşme, ekosisteme dayalı olmayan avlanma ve kıyıdaki aşırı yapılaşma Marmara Denizi’ni birçok açıdan kırılgan hale getirmiştir.”
Marmara ölü bir deniz mi?
Peki, bir deniz ölebilir mi? Bu kavram ne kadar doğru? Prof. Dr. Salihoğlu, “ölen deniz” kavramının bilimsel açıdan çok doğru bir yaklaşım olmadığı bilgisini veriyor. Ancak, denizlerin sağlıksızlaşabileceğini de belirtiyor.
“Yalnız oksijen kaybı, biyoeşitlilik kaybı, habitat kaybı gibi etkenler ile denizler oldukça sağlıksız bir yapıya bürünebilir.”
Ölüdeniz hangi denizlere denir?
Öte yandan, Salihoğlu, bazı denizler için “ölüdeniz” kavramının da kullanıldığına dikkati çekiyor ve şöyle bir örnek veriyor:
“Mesela yaklaşık 100 metre derinliğinin altında oksijen olmayan Karadeniz’in dahi ölü bir deniz olduğu söylenemez. Oksijensiz ortamda dahi yaşayan birçok canlı türü vardır, yalnız oksijensiz ortamda oksijenli solunum yapan canlılar yaşayamazlar. Bu yüzden aşırı kirli, oksijensiz, ciddi habitat kayıpları olan ve sadece bu sağlıksız koşullara adapte olmuş belli türlerin baskın olduğu denizlere ölüdeniz denilebilir.”
“Marmara Denizi’nin dijital ikizi oluşturuluyor”
Marmara Denizi için yapılan çalışmalar da var. Deniz için yapılan birçok bilimsel çalışmadan biri de Prof. Dr. Salihoğlu ve ekibinin projesi… Bu çalışmada Marmara Denizi’nin dijital bir ikizi yapılmış. Bu sayede denizin bugünü ve geleceği için öngörüler oluşturulabiliyor.
“Şu anda Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturmaktayız. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığımızla MARMOD projesi altında bu çalışmayı yürütüyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımızın desteklediği DEKOSİM projesi ile de bu çalışmalar destekleniyor. Burada hem Marmara Denizi’ni sürekli gözlemlemekteyiz hem de yapay zeka destekli modeller ile Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturarak bugünkü durumunu ortaya koymaktayız. Gelecekteki durumunu ortaya koyarak da farklı senaryolar ile Marmara Denizi nasıl daha sağlıklı hale getirilebilir bunları araştırıyoruz.”
Marmara Denizi’nin daha sağlıklı olması için ne yapılması gerekir?
Salihoğlu, Marmara Denizi’nin ölmemesi için her şeyden önce Marmara Denizi’nin planlamasının yapılması gerektiğini ve bu planlamanın ekosisteme dayalı olmasının önemli olduğunu vurguluyor. Yapılması gerekenler arasında öncelikli olarak, Marmara Denizi’ne giren kirliliğin azaltılması gerektiğini, bu kirliliğin hem yağlı hem de noktasal kaynaklardan girmesinin bir an önce en azından yüzde 50 oranında azaltılmasının şart olduğunun altını çiziyor.
“Marmara Denizi koruma alanı olarak ilan edilmiştir ve bir an önce Marmara Denizi’nde avcılık da kısıtlanmalı. Tüm Marmara Denizi’nin koruma alanı ilan edilip Marmara Denizi’nde insan aktivitelerinin tamamen ekosistem temelli bir yapıya geçmesi en ideali olacaktır.”
ETİKET : MarmaraDeniz