“6+1 Masanın tek derdi yeter ki Cumhurbaşkanı gitsin”

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, “Millet İttifakı tamamen menfaatleri doğrultusunda bir araya gelmiş ittifaktır. Onarın tek derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsindir. Bir tek projeleri yok. Neyi vaat ettikleri bile belli değil. Asıl yakıştıramadığım şey bu kadar milliyetçiliğe dem vuran İYİ Parti'nin bunlarla birlikte olmasıdır. Siz önce HDP'nin hesabını verin. HDP'yle beraber iş tutan bir parti var karşıda. İYİ Parti de bunlarla beraber kol kola giriyor. Bizim milletimiz alim değildir ama ariftir. Sandıkta en güzel cevabı ve mesajı yine verecektir” dedi.

Lider Haber TV’de Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam’ın önceki günkü konuğu AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan oldu. Sözlerin cumhuriyet tarihinin en büyük projesi ile başlayan Gürkan, sosyal konut projesinin pandemi dönemi sonrası bir umut, bir moral olduğunu belirterek, “Sosyal konut projesi parti gözetmeksizin herkesin beğeniyle karşıladığı bir projedir.  Bununla ilgili de Bursa’ya yapılacak konut ve iş yerleri de şehrimiz için çok önem arz etmektedir. Biz 10, 12 bin civarında sayı bekliyorduk. Ancak Bursa’ya 8 bin 650 konutun yapılması planlanıyor. Bu da çok ciddi bir sayıdır. Büyükşehir Belediyemizin 1050 Konutlar bölgesinde 2 bin 700 civarında yapacağı bir konut projesi var. Ayrıca Sıcaksu Bölgesine de 700 konut projesi olacak. Bursa’da yapılacak projelerin sayısı birleştikçe şehrimiz yine öne çıkıyor.  Bursa bütünün de toplam konut sayımız 15 bin civarını aşıyor. Önümüzdeki dönemde, hem sanayileşen ve gittikçe büyüyen, göç alan Bursa için bu tür konut projeleri bizler için büyük önem taşıyor. Özellikle 8 bin 650 konutun, 4 bin 700’den fazlası şehrin batısına yapılacak. Orada TEKNOSAB diye bilinen sanayi bölgelerinin istihdam kaynaklı konut ihtiyacı vardı. Bununla ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, bu hassasiyeti gözetip, şehrin batısındaki sanayileşme ve nüfus yoğunlaşmasının önünü açarak ciddi bir kolaylık sağlamış oldu. Bunun için de bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. 2+1 dairenin 600 bin, 3+1’in 850 bin gibi rakamlara ve 240 ay vade ile verilecek olması özellikle vatandaşlarımız tarafından büyük bir müjde olarak değerlendirildi. Bunun için de Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

 

AVRUPA AÇLIKTAN PERİŞAN OLACAKTI

Koronavirüs pandemisi sonrası tüm dünyayı ekonomik pandeminin sardığını ifade eden Gürkan, “Bu ekonomik pandemiyi bütün dünya yaşıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Yani Avrupa bırakın Isınmayı, elektrik enerjisi derken bir ara neredeyse açlıktan perişan olacaklardı. Eğer Türkiye tahıl koridorunu açmasaydı her şey çok daha farklı olabilirdi. Bütün dünyanın gözü kulağı Türkiye'de oldu. Tahıl koridoruyla alakalı nasıl bir uzlaşma sağlanacak mı sağlanmayacak mı diye. Şimdi onu biraz bertaraf ettiler gibi ama enerji sıkıntıları başladı bu sefer. Yine bir tarım ve gıda anlamında sıkıntıya büyük yol açacak kesinlikle. Bir ikincisi de Avrupa'yı ayakta tutan şey sanayileşmedir, üretimdir. Yani o üretimi yapamazsa, satamazsa, Avrupalılığını yitiriyor hale gelir. Bir Almanya tarafından düşünün, Almanya bugün dünyanın neredeyse nüfus ve milli gelir skalasına göre baktığınız zaman, işte Çin Amerika'yı bir tarafa bıraktığınızda nüfusu ve milli gelire göre ihracatı birinci sırada olan bir ülke. Sıradan bir ülke değil. O bile şu an üretim noktasında anormal bir sıkıntı yaşamaya başladı. Üretemiyor. Enerji tasarrufuyla alakalı ne yapacaklarını şaşırdılar. İşte bugün bültenlerde görüyorsunuz. Avrupa'da birçok şehirlerde elektrikli araçları şarj istasyonlarına girmeleriyle alakalı kısıtlamalar getiriyorlar.  Birçok unsuru şu an tedbir olarak uygulamaya başladılar. Bunlar sıradan bir şeyler değil, onu söyleyeyim. Hele hele Avrupa'nın bu tür kısıtlamaları şu ana kadar yapmış bir hali yok. Bonkörce giden, sorumsuzca giden bir halleri vardı” diye konuştu.

YOKLUK MU PAHALILIK MI?

Ekonomik sıkıntılara da değinen Gürkan, “Bazen ekonomide sorulan bir soru vardır. Yokluk mu pahalılık mı? denir. Hiç kimse yokluğu tercih etmez. Ne kadar pahalı bile olsa bir ürün varsa onunla alakalı mutlaka bir yol yordam bulursunuz. Ama yoksa bunun fiyatı da yoktur zaten ve sonra sorunlar başlar. Çünkü sosyolojik problemler, sosyal problemler, halkta ayaklanmalar o zaman başlar. Yani pahalıysa sorun olur ama çözüme gitme yolu vardır. Türkiye hem pandemi döneminde sağlıkla ilgili uygulamaları hem de pandeminin bitiminden sonra ekonomiyle alakalı almış olduğu tedbirler İster istemez bütün dünyanın dikkatini çekiyor ve çok farklı olarak mutlaka hayat pahalılığıyla alakalı söylenecek çok şeyler var. Sahada karşımıza çıkan, bizim önümüze gelen raporlara falan baktığımızda ister istemez vatandaşımız sitem ediyor. Türkiye ya inşallah önümüzdeki bu alacağımız ekonomik tedbirlerle biz çok daha güzel neticelere ulaşacağımıza inanıyoruz. Hele hele bir de önümüzde biliyorsunuz 2023’te bir seçimlerimiz var. O seçimlere daha hazırlık, daha moral motivasyonu yüksek olarak girmenin derdindeyiz” ifadelerini kulandı. 

 

BURSA’YA YAKIŞIR BİR MİTİNG OLDU

Sözlerinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Bursa mitingini de değerlendiren Gürkan, “Çok coşkulu bir kalabalık vardı. Sayın Devlet Bahçeli’nin de bu konuda moral, motivasyonu da iyiydi. Ben Cumhur İttifakı’mızın Milliyetçi Hareket Partisi'ndeki dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bursa'ya yakışan bir miting yapmış oldular. Tabii bizler de katıldık. Bizler de iştirak ettik. Mitingdeydik. MHP’nin hakikaten hem moral motivasyonunu yükselten hem de böyle birilerine cevap verme açısından da güzel bir miting oldu” dedi.

SİZ ÖNCE HDP'NİN HESABINI VERİN

Millet İttifakı hakkında da konuşan Gürkan, “Millet İttifakının tek derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsindir. Bir tek projeleri yok. Neyi vaat ettiğiniz bile belli değil. Bir bakanlık konusunda bile ortada fırtınalar koptu. KYK konaklamalarında da hiçbir sıkıntımız yok. Bir süre önce bu öne sürmüşlerdi. Bugün Bursa’da KYK yurtlarında yedekte kalan 1 tek öğrencimiz bile yok. KYK borçlarının ile ilgili planlamada bizim uzun uğraşlar vererek yaptığımız bir çalışmadır. Biz dedik yaptılar diye bir şey olabilir mi?  Ya ne alakası var kardeşim? Bu plan bütçe meselesidir. Kendi kafamıza göre, keyfimize göre hadi yaptık olmaz. Bunu bir ölçeklendirmesi olur. Ona göre devlet ciddiyeti içerisine götürmeniz lazım. E şimdi onlar önümüzdeki günlerde hangi bakanlıklara vereceklerini de söyleseler de biraz daha fikirlerini net beyan etseler. Asıl yakıştıramadığım şey bu kadar milliyetçiliği dem vuran İYİ Parti'nin bu kadar milliyetçilik hassasiyetleri olduğunu söyleyen yani onun yüzde 80’ni içerisinde  CHP'den de gelmiş kişilerden şekillense de orada İYİ Parti'nin temelinde Milliyetçi Hareket Partisi'nin mensupları veya Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş insanlar da var. Vatanperver insanlar var.  Şurada kaç tane şehit verdik daha geçtiğimiz gün ya? Pençe Kilit operasyonunda verdiğimiz hadiseleri görün. 375 tane terörist etkisiz hale getirildi. Bunları nasıl görmezler. Orada ben milliyetçiyim, vatanperverim diyen insanların vicdanları hiç mi sızlamıyor. Ben İYİ Parti'ye asıl buradan eleştiriyorum. Kalkıyorlar Cumhuriyet Halk Partisi'nin kayığına binip onun üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ya siz önce HDP'nin hesabını verin. HDP'yle beraber aynı kulvara girmenin neyini inkar edeceksiniz? CHP'ye demiyorlar mıydı ki HDP biz olmasak ne bu belediye başkanlıklarını alabilirdiniz? Açık ve net olarak söylüyorlar. Kapalı kapıların ardında bize ne istiyorsanız destek vereceğiz deyip de milletin önüne geçip de bizi inkar etmeyin deyip de bir sürü lafları söylüyorlar. Söylüyorlar ve buna verilecek de bir cevapları bundan ne kadar sözle böyle ikrar etmeseler de milletin vicdanında HDP'yle beraber iş tutan HDP'yle beraber bu konuda siyaset yapan ve planlamayı ona göre hareket eden bir parti var karşıda. İYİ Parti de bunlarla beraber kol kola giriyor. Ben onu anlamıyorum.  İYİ Parti Genel Başkanı'nın bu konularla alakalı daha önceden söylemlerine baktığın zaman milletçiliğiyle alakalı, devletçiliğiyle alakalı hiçbirimizin şüphesi olmaz herhalde. En başta İYİ Parti'nin genel başkanı Sayın Meral Akşener'e biz yakıştıramıyoruz. Bir de ya biz bir seçim kararını vermişiz. Yapmışız artık. Parlamenter olarak ben başbakanın adayıyım demek de ne demek? Bu milletin iradesine saygısızlıktır. Millet bunun iradi olarak tecelligahı olarak sandıkta oyunu vermiş ve ben başkanlık seçimine verdim demiş. Niye hala boş bir sloganının arkasına sığınır anlamış değilim. Bizim milletimiz alim değildir ama ariftir. Sandıkta en güzel cevabı ve mesajı yine verecektir” diye konuştu.