Meksika'da protestocular Başkanlık Sarayı’na saldırdı!

Meksika’da 2014 yılında kaybolan 43 öğrencinin bulunması için protesto düzenleyen göstericiler, Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'un günlük basın toplantısı sırasında Ulusal Saray'ın kapısını kamyonla kırdı.

Meksika'da "Ayotzinapa Davası" ismiyle bilinen ve 43 öğrencinin 2014'te gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu olayı protesto eden onlarca gösterici, Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'un günlük basın toplantısı sırasında Ulusal Saray'ın kapısını kamyonla kırdı.

Sosyal medyada yer alan görüntülerde, onlarca göstericinin bir kamyon aracılığıyla başkent Meksiko'daki Ulusal Saray'ın kapısını kırdığı görülüyor.

"BU ÇOK AÇIK BİR PROVOKASYON PLANIDIR"

Olayın yaşandığı sırada Ulusal Saray'da günlük basın toplantısında konuşan Obrador, olaya ilişkin, "Bu bize karşı bir hareket. Bu çok açık bir provokasyon planıdır." ifadelerini kullandı.

"ŞİDDETLE KARŞILIK VERMEMİZİ İSTİYORLAR"

İçişleri Bakanlığı müsteşarının göstericilerle ilgileneceğini dile getiren Obrador, "Şiddetle karşılık vermemizi istiyorlar. Bunu yapmayacağız, biz baskıcı değiliz. Sorun yok, kapı tamir edilecek." dedi.

Devlet Başkanı Obrador, göstericilerle 15 gün içerisinde görüşeceğini belirterek, protestoculara eşlik eden avukatların "siyasi emeller peşinde koştuğunu" söyledi.

Protestocular ise 43 öğrencinin kaybolduğu olayın açıklığa kavuşturulması için Obrador ile görüşme talep ediyor.

43 ÖĞRENCİNİN KAYBOLMASI

Guerrero eyaletine bağlı Iguala kentinde, 26 Eylül 2014'te öğretmenlerin çalışma koşullarını protesto eden öğrencilerle polis arasında çatışma çıkmış, polisin, öğrencileri taşıyan araçlara ateş açması sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Çatışmaların ardından 43 öğrenci, araçlara zorla bindirildikten sonra kaybolmuştu.

Önceki hükümet, öğrencilerin, polis tarafından teslim edildikleri uyuşturucu karteli üyelerince öldürülüp, cesetlerinin Cocula kentindeki çöp alanında yakıldığını açıklamıştı.

Amerikan Devletleri Örgütüne bağlı Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonunca atanan uluslararası uzmanlar ise hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını savunmuş ve soruşturmada ciddi boşluklar bulunduğunu bildirmişti.

Uzmanlar, insan bedenini küle çevirecek boyutta bir ateşin çöplükte yakılamayacağına işaret etmişti.