MESAJ KİME? KİMDEN NE GELDİ?

Türkiye’de muhalif siyasetin en büyük sorunu bağımsızlıktır...

Geçen cuma gününden bu yana 6’lı Masa’da olan bitenin iç kamuoyuna mı yoksa dışarıya mı bir mesaj olduğunu düşünmek gerek!

Neden kalktı?

Neden oturdu?

Ya da neden kaldırıldı?

Neden oturtuldu?

6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket sonrası şu birkaç günde muhalif siyasette gelişen olaylar, başlı başına bir kurgudan ibaret.

Peki, bu kurgunun muhatabı kim?

Türk halkı mı?

Asla!

Mesaj doğrudan ‘Aferin’ beklenen Batı’ya!

Zira masanın dağılması, içeriden çok dışarıyı endişelendirdi.

Batı medyasında panik rüzgarları esti.

Beklendi, beklendi, beklendi...

İstenen alındı. Sözde kurgu, uydurma bir çözümle tersine döndü. Masa yine kuruldu.

Çözüm ne?

Akşener, “İmamoğlu ve Yavaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun!” şartını koydu.

Kılıçdaroğlu, “Peki...” dedi.

Sahiden mi?

Tüm yaygara bunun için miydi?

Halk bunu yedi mi?

‘Kazanacak aday’a ne oldu?

En kötüsü de Prof. Dr. Ersan Şen’e oldu...

O da artık utancından ekranlara çıkamaz herhalde...

Şimdi tüm bu olan bitene derin bir anlam yüklemek üzere yoğun bir medya yağı kaynayacak.

Aman Allah kimseyi o yağın içine düşürmesin!

Zira o yağda düne kadar bunlar, birbirlerini kızartıyordu...

‘Masa dağıldı’ histerisi hepsinin gözünü döndürmüştü.

Ne hakaretler, ne saldırılar havada uçuştu.

Dün itibariyle de hepsi birer birer silinmeye başlandı.

Tamam hepsi silinir ve unutulur da Akşener’in şu sözleri nasıl unutulur:

“Şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir. Anladık ki yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar, kutlu bir zafere tercih edilmiştir.”

Kıymetli okur, siz de sorun ‘Ne değişti Sayın Akşener?’

Kimden mesaj geldi? Kaynak da geldi mi?

Masa, üleşmeyi ve bölüşmeyi kime göre yapacak önümüzdeki günlerde belli olacak.

Sofraya yenilmesi için ne servis edilecek ona bakılacak.

En son toplantı hakkında Akşener, şöyle demişti: ...İYİ Parti bir dayatmaya mecbur bırakılmış, ölüm ile sıtma arasında tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Kişisel ikbal hesapları için üretilmiş siyasetin hınk deyicisi olmayacaktır...

Tansiyonun yükseldiği, sinirlerin gerildiği bu toplantısı sonrası 6 genel başkan oturup 1 buçuk saat süren bir yemek yemişti...

Bakalım bundan sonrakiler ne kadar sürecek?

Bu suni krizlerle dikkat çekme tiyatrosu daha ne kadar sürecek...

Öte yandan tüm olup biten bir yerde de iyi oldu.

Halk, masanın kriz potansiyeliyle yüzleşti.

Bir pazarlık masası olduğunu gördü.

Kişisel ikballer için ülkenin acısının ne denli ikinci plana itildiğine şahitlik etti.

Esen kalın.