"İnsan hak ve hürriyeti hiçbir ideolojik kalıp ve kısıta sığmayacak kadar evrensel; hiçbir mevzi ve merkezi bakışa hapsedilmeyecek ölçüde küresel; hiçbir siyasi ve stratejik hesaba alet edilmeyecek kadar ilkesel ve özsel niteliklere haizdir. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Her türlü kötü muamele, eziyet, işkence ve zulüm insan onurunu yaralayıcı ve yıkıcıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin, dünyanın muhtelif coğrafyalarında hayat ve varlık mücadelesi veren Türkler, soydaş ve akraba topluluklarla hem tarih, hem kültür, hem de gönül bağı vardır ve bu tartışmasızdır. Geçmişte “Esir Türkler” davasının telaffuz ve temsili hususunda gösterilen samimiyet ve dirayet maşeri vicdanda ziyadesiyle mahfuzdur. Doğu Türkistan’da baskı ve dayatmalara maruz kalan, inanç ve insan hakları ihlallerine mahkûm bırakılan kardeşlerimizi hiçbir zaman unutmadık, unutulmuşluğa terk etmedik. Çünkü onlar biz, biz de onlarız. Aramızda sınırlar ve mesafeler olsa da kalbimiz bir, kanımız bir, kaderimiz birdir. Nitekim Doğu Türkistan Müslüman Türk milletinin mağdur ve mazlum gök bayrağıdır. Bu haftaki Meclis Grup konuşmamda, Filistin Devlet Başkanı’nın Çin Halk Cumhuriyeti ziyareti esnasında yaptığı marazi açıklamaları eleştirerek adaletin ve hakkaniyetin yanında durmuştum. Bu konuşmamın geniş bir yankısı olmakla birlikte Sayın Rabia Kadir’in de tarafıma hitaben yazmış olduğu mektubunu okuyunca elbette memnuniyetim daha da artmıştır. Uygur davasının yılmaz savunucusu Sayın Rabia Kadir şu anda ABD’de yaşamaktadır ve yaşı da 80’e ulaşmıştır. Bazı sebeplerden dolayı uzun süreden beri Türkiye’ye giriş yapamamaktadır. Geldiğimiz bu aşamada, Sayın Rabia Kadir’in Türkiye’ye ziyaretinin önündeki engellerin kaldırılarak milletiyle özlem gidermesi en samimi dilek ve temennimdir. Milliyetçi Hareket Partisi Sayın Rabia Kadir’i misafir etmeye hazırdır." dedi.