"Mudanya Üniversitesi farkını ortaya koyacak!"

Lider Haber TV’de Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam’ın konuğu Mudanya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hasan Tosun oldu. Sözlerine üniversitenin kuruluş serüveninden bahsederek başlayan Tosun, “Üniversiteler çok kısa bir süre içerisinde kurulmuyor. Yani bu üniversitemizin geçmişi var aslında mütevelli heyeti Başkanımız bunu anlatırken biz de duygulanıyoruz ve biz de çok farklı noktalara gidiyoruz. Üniversitemizin aşağı yukarı on yıllık bir geçmişi var. Biliyorsunuz ki bir üniversitenin hayata geçebilmesi için önce vakfın kurulması gerekiyor. Vakıf kurulmuş, vakıf kurulduktan sonra işte temel bazı esasları yerine getirmeniz lazım. YÖK'ün mesela bu konuda getirmiş olduğu bazı sınırlamalar var. Bu sınırlamaları aşmamız gerekiyor ve bunlarla ilgili tüm hususların yerini yerine getirmemiz gerekiyor. Uzun emekler verdik. Bu çerçevede çok uzun bir süreç olmuş ve nihayetinde en son işte 11 Mart 2022’de üniversitemiz kurulmuş oluyor ”dedi.

DEVLET ÜNİVERSİTLERİ İLE ARAMIZDA BÜYÜK FARK YOK

Ülkenin en genç vakıf üniversitesi olduklarını aktaran Tosun, “Aslında burada şunu söylemekte fayda var. Bazı değerleri doğru yerinde kullanmak lazım. Aslında vakıf üniversitesiyle, devlet üniversitesi arasında büyük farklılık yok. Vakıf üniversitesi denilince tabii şu akla geliyor. Ticari anlamda eğitim ve öğretim hizmeti veren, yüksek öğretim hizmeti veren kurum olarak algılanıyor. Asla devletin oluşturmuş olduğu çok iyi yasalarda aynen devlet üniversitesi gibi temel sağlaması gereken şartları oluşturuyoruz. Dolayısıyla öğrencilerin üniversite sınavına girerken ve üniversite sınavından sonra yaptığı seçim süreçlerinde devlet üniversitesinde nasıl seçim yapılıyorsa vakıf üniversitelerinde yapılıyor” ifadelerini kullandı.

TEMEL BÖLÜMLER BURADA 

Üniversitedeki bölümler ile ilgili de bilgiler veren Tosun, “Üniversitemizde temel bazı bölümlerimiz mevcut. Bu sene YÖK bize üç fakültede üç ayrı bölüm açmaya müsaade etti. Bunlar önemli bölümler. Yani bunlar daha doğrusu yüksek puanlarla tercih yapılabilen bölümler. Bunlardan bir tanesi mühendislik, mimarlık ve güzel sanatlar fakültemizdeki endüstri mühendisliği bölümü. İkincisi Sağlık Bilimleri Fakültemizdeki hemşirelik bölümü. Üçüncüsü de sosyal bilimler ve sanat fakültemizde yer alan psikoloji bölümü. Şimdi bu bölümlerimize öncelikle 40 kontenjan verilmişti. Ancak Sayın YÖK başkanımızın direktifleriyle psikoloji bölümünde kontenjan sayısı elliye yükseldi. Yani iki ayrı bölümümüzde 40 kontenjanımız var. Psikolojide ise 50 kontenjanımız var. Fakültemizin dışında da tematik bir meslek yüksekokulumuz var. Burayı çok önemsiyoruz.  Biraz önce konuştuğumuz bölümler dört yıllık bölümlerdi. Şimdi iki yıllık programlardan bahsetmek istiyorum. Burada da 4 ayrı programımız var. Bunlar sağlık temalı bölümlerden oluşuyor. Birincisi anestezi teknikerliği, İkincisi Fizyoterapi programı, üçüncüsü ise; ilk yardım, acil ve ilk yardım bölümü, dördüncüsü de tıbbi görüntüleme bölümü. Bunların da kırk kontenjanı var. Bölümlerimiz tam anlamıyla dolarsa 290- 300 civarında bir öğrenci sayısına ulaşacağız. Bir de tabii bunlara yabancı öğrenci kontenjanımızı da ilave edebiliriz. YÖK bize her bölüm için aynı oranda yabancı kontenjan hakkı veriyor. Böylelikle sayılar 600’e yaklaşıyor. Ama bizim beklentimiz bu sene eğer çok büyük bir şey olmazsa, aksilik olmazsa 300-350 civarı öğrenciyle civarında bir öğrenciyle bu dönemi başlama gayret içerisinde olacağız. Biz ülkemizdeki gelişmiş üniversiteler seviyesindeki öğretim kalitemizi tutturmak istiyoruz. Aslında üniversitelerin temel bazı kriterleri var daha doğrusu üniversitelerin yetkin üniversitelerin temel sağlaması gereken bazı kriterler var. Mesela bunlardan bir tanesi öğretim yapısıdır. Yani ne kadar yüksek lisansı öğrencisi olacak, ne kadar doktora öğrencisi olacak, ne kadar lisans öğrencisi olacak, ön lisans öğrencisi olacak. Bunlar anlamlı. Yani eğer sizin ön lisans ağırlıklı bir şeyiniz varsa öğrenci potansiyeliniz varsa o zaman siz politik anlayışı içerisinde bir noktaya oturuyorsunuz. Oysa lisans ağırlıklı ise o zaman diyorsunuz ki işte Şehir Üniversitesi Kitle Üniversitesi şeklinde ama yüksek lisans ve doktora seviyesinde ağırlıklı bir üniversite iseniz araştırma üniversitesi şekline dönüşüyorsunuz” diye konuştu.

Ortalama ODTÜ seviyesinde!

Öğretim görevlisi başına düşen öğrenci sayılarına değinen Tosun, “Öğrenci, Öğretim görevlisi ortalamasını bizler Mudanya Üniversitesi olarak bu sayısı ODTÜ seviyesinde tutmak istiyoruz. ODTÜ’de öğretim üyesine başına öğrenci sayısı 20 civarındadır. Öğretim üyesi başına öğrenci sayısı Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinde de aynı rakamlarda. Bakın biz bu sene ortalama 350 öğrenci alacağımızı düşünüyoruz. Mevcut öğretim mevcut bugün YÖK'ün YÖKSİS dediğimiz bir sistem var. Biliyorum. Bu YÖKSİS'te ki kayıtlı öğretim üyesi sayısını dikkate alarak bir değerlendirme yaptığımız zaman öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 14 olacak. Yani biz eğitime böyle başlayacağız. Biz şu planlama içerisindeyiz. Biz hiçbir zaman öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayımızı 25’in üzerine çıkarmayacağız. Türkiye ortalamasını bırakın bir kenara. Yani bizim üniversitemiz bir butik üniversite anlayışı içerisinde özgün bir yaklaşımla yalnızca bilgi üreten ve bilgi aktaran bir kurum olmaktan ziyade öğrencisine sosyal dokuda önemli bir alan yaratmaya çalışan bir üniversite olacak”  şeklinde konuştu.

YURT SORUNU YOK!

Üniversite öğrencilerinin en çok zorlandığı noktalardan biri olan yurt sorunu ile ilgili açıklamalarda da bulunan Tosun sözlerine şöyle devam etti:  “Bizim yurt sorunumuz olmayacak. Onu da söylemenizi istiyorum. Çok önemli. Bizim protokol yaptığımız yurtlarımız var. Kızılay yurdunu bir anlaşmayla üniversitemiz öğrencileri için tahsis etmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla özellikle kız öğrencilerimiz çok önemli. Yurt problemi yaşamayacaklar. Yani şehir dışından gelen öğrencilerimiz için bunu özellikle ailelerimiz de hani ailelerimiz de bunu bilsinler. Ben özellikle ebeveynlerin bu konuda yurt konusunda Bursa'mızda böyle bir sorunu yaşamayacakları noktasındaki bilgiyi vererek onları rahatlatmak istiyorum” 

ÜNİVERSİTE-HASTANE İŞ BİRLİĞİ

Üniversite- hastane işbirliğine de değinen Tosun,  “Şu anda meslek yüksekokulumuzda 5 tane profesör kadrosu var. Yardımcı doçentimiz var. Bu şu demek; ‘Yetkin bir akademik kadromuz var’ Bunu bize sağlayan kim? Bunu Medikal Park hastanesi ile yapmış olduğumuz işbirliği sağlıyor. Ayrıca bizim hemşirelik bölümümüz mütevelli heyetinin bir armağanıdır. Hemşirelik bölümü de bütünüyle biz öğrencilerimizi burslu alıyoruz. Hemşirelik bölümü Türkiye genelinde yüzde 85 daha düşük bir kontenjanla doldu geçen yıl.  Şimdi YÖK diyor ki; ‘Tüm öğrencileri burslu alabileceksiniz yeni bir bölüm açma hakkınız olur. Bizim Mütevelli heyeti o konuda büyük fedakarlık yaptı ve dedi ki biz hemşirelik bölümünün tamamını burslu yapalım” dedi.