NATO’da olmalı mıyız?

NATO’da olmalı, kalmalı mıyız?

Bir savaş...

Bir işgal...

Bir silahlı saldırı...

Bir ülke sürekli terör saldırısı ve tehdidi altında kalır, NATO'ya bağlı bir ülke konumunda olup tehlike altında olursa sözde NATO'ya üye ülkeler derhal o ülkeyi korumak için harekete geçerler!

Bunlar üye ülkelerin sözlü ve yazılı taahhütleri.

Altında imzaları var.

Ama nerdeee!

Biz yetmiş yıllık bir NATO ülkesiyiz.

NATO ne denilse uygulamışız.

Gel şuraya demiş.

Gitmişiz.

Kal şurada demiş.

Kalmışız.

Bekle bakalım demiş.

Beklemişiz.

Otur demiş, oturmuşuz.

Kalk demiş kalkmışız.

Asker ver demiş.

Vermişiz.

Ölün demiş.

Ölmüşüz 

Kore de...

Bosna'da...

Afganistan'da...

Orda burdaşurda.

Ne denilse yapmışız.

Ammaaaa...

Kıbrıs'ta soydaşlarımız katledildi.

Bırakmadılar ki müdahale edelim.

Zorla gittik.

İşi bitirdik.

Yunanistan bize yıllardır kafa tutar.

Alttan alırız.

NATO'ya şikâyet ederiz.

Tınlamazlar.

Irak'tan teröristler gelir Mehmetçiği kırk yıldır şehit eder.

Seyrederler.

Irak yetmezmiş gibi son on yıldır Suriye'den terör saldırıları olur.

Umursamazlar.

Aksine terör örgütlerine her türlü desteği verirler.

Hem de gözümüzün içine baka baka bunu yaparlar.

NATO ülkesiyiz...

NATO sözleşmelerini uygulayın deriz.

Duymazlar.

Biz de kendi işimize bakarız.

Ama biz NATO üyesi bir ülkeyiz.

Sözde...

Bizi korumayacaklarsa...

Bize saldıranlara silah desteği vermeye devam edeceklerse...

NATO üyesi ülkeleri olarak biz aralarında tek Müslüman bir ülkeyiz diye bizi bir şekilde dışlıyorlarsa...

Ve bu şekilde istedikleri gibi davranıyor...

Bizi hesaba katıp ciddiye almıyorlarsa...

Ve öyleyse...

Bizim NATO’da ne işimiz var?

Diyelim mi?

Bana kalırsa, tüm bu olumsuzluklara rağmen NATO’da olmalı, kalmalı ve fakat en güçlü şekilde siyasi, askeri ve ekonomik yönden bir an önce güçlü hale gelmeliyiz.

Siyasi muarızları ciddiye almamalı, yolumuza devam etmeliyiz.