NATO KONUSUNDA HAKLIYIZ
Rusya Ukrayna savaşının ardından, Rusya’da uzun bir sınırı olan Finlandiya ve aslında dünyanın en refah ülkelerinden biri olan İsveç, birden NATO’ya katılma talebinde bulundular.
Ve bu karara bizden başka NATO üyesi ülkeden ses çıkmadı.
Neden çünkü onlar terörle mücadele etmiyor.
Neden çünkü onlar, bizi de, Ortadoğu’yu da üçüncü sınıf insan ve üçüncü dünya ülkesi olarak görüyor.
Neden çünkü onların Müslümanlara karşı geliştirdiği hiçbir empati yok hatta dünyadaki varlığımızdan rahatsız oluyorlar.
Neden çünkü İkinci Dünya Savaşının öncelikle Avrupa ve dünyada yarattığı çöküşün acısını hala unutamıyorlar ve dünyadaki terörün sebebinin maalesef Müslümanlar olduğu yanılgısındalar.
Fakat durum öyle değil.
Çok değil üç ay önce Avrupa’nın gerçek yüzünü gördük.
Rusya kendince bir sebeple, hiç yoktan bir ülkeyi işgal etmek istedi, savaş açtı, kimsenin kılı kıpırdamadı yine bizden başka.
Aynı Amerika’nın Irak, Suriye ve Afganistan’da yaptığı gibi oluşan savaş suçları, sivil ve masumlara yapılan saldırılara, işkencelere yine o modern ve hatta savaştan nasibini almış Avrupa, gözünü, kulağını kapatarak üç maymunu oynadı.
Ancak topraklarında yıllardır terörle mücadele eden, kundakta bebesini bile teröre kurban vermiş bir ulusun fertleri olarak biz, terörün o soğuk nefesini çok hissettik ensemizde, çok yaşadık bu duyguyla.
Rus -Ukrayna savaşında deyim yerindeyse ağabeylik yapma istediğimiz de buradan geliyor zaten, mazlumun yanında olmaktan.
Mazlum kimdir, nasıl olur bildiğimizden.
Ve hatta İsveç ve Finlandiya’nın da kuyrukları sıkışınca NATO’ya girme isteklerine sırf bu yüzden karşıyız.
Mazlumları korumak için.
Bilmiyor muyuz ABD başta olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç ve daha birçok Avrupa ülkesinin kan emici YPG/PKK ya büyük destek verdiğini?
Sadece para, mühimmat, silah yardımını bırakın, onlara ülkelerinde sahip çıktıklarını, pek çok hakla donattıklarını hatta büyüttüklerini bilmiyor muyuz?
Hem de tüm dünyanın gözü önünde, utanmadan, aleni şekilde.
İşte sırf bu yüzden NATO’da olmalarına engel olmalıyız.
NATO yeni güvenlik tehditleriyle savaşmak, barış ve istikrarı sağlamak olan ana kuruluş ilkesine bir an önce dönmeli ve gerçek savaş unsurlarıyla mücadeleye başlamalıdır.
Terörü oluşturanlarla işbirliği yapmak ve terörden zarar gören ulusların karşısında olmak NATO’nun kuruluş ilkelerine aykırıdır.
Bizim haklı isyanımız, Cumhurbaşkanımızın bu sert çıkışı da bu gerçeği biliyor olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Teröre sebep olan, besleyen, büyütenlerin, ikiyüzlülükle NATO sınırlarında olması zaten kabul edilemezken, yenilerinin eklenmesinin bir açıklaması yoktur ve olamaz.
Ama biz, her mazlum ülkeye kucak açtığımız gibi onların yanında gerçekten ve yürekten olmaya, dünyanın gözleri önünde, hem de yiğitçe devam ederiz.