Ne PKK ne YPG ne de ABD... Buraların sahibi biziz

PKK/YPG baskısına başkaldıran Akidat aşiretinin lideri İbrahim el-Hafıl, "Hareketimiz gasbedilen hakların savunulması içindir" açıklamasında bulundu. Bölgeden detayları aktaran A Haber muhabiri Halil İbrahim Uğur, Aşiret liderleri sahaya indiler PKK terör örgütüne karşı tek yürek olmaya çalışıyorlar. Uzun namlulu silahlar burada. PKK/YPG terör örgütüne karşı cephe hattına çıkacaklar" ifadelerini kullandı. Öte yandan Soçi dönüşü Deyrizor'da yaşananları değerlendiren Başkan Erdoğan, "Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK'ya, YPG'ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir" ifadelerini kullandı.

Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeki alanda, örgüt ile Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar, bölgedeki diğer Arap aşiretlerin katılımıyla büyüyor.

PKK/YPG baskısına başkaldıran Akidat aşiretinin lideri İbrahim el-Hafıl, bölge halkının gasbedilen meşru haklarını iade etmek ve savunmak için örgüte karşı ayaklandıklarını belirterek, uluslararası koalisyondan PKK/YPG'li teröristleri Deyrizor'dan çıkarmasını istedi.

Akidat aşiretinden paylaşılan yazılı açıklamada, aşiretin lideri İbrahim el-Hafıl'ın Deyrizor'daki çatışmalara ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.

"HAREKETİMİZ GASBEDİLEN HAKLARIN SAVUNULMASI İÇİNDİR"
Hafıl, "Deyrizor kırsalındaki aşiretlerin hareketi, Deyrizor Askeri Konseyi komutanının tutuklanmasından dolayı değil, (PKK/YPG) SDG'nin halkımızdan gasbettiği hakların iadesi içindir." ifadesini kullandı.

SDG adını kullanan PKK/YPG'li teröristlere karşı başlattıkları operasyonun şahsi çıkarlar odaklı olmadığını vurgulayan Hafıl, "Hareketimiz bölgenin evlatlarının meşru ve çalınmış haklarını savunmak için bir aşiret ayaklanmasıdır (intifada)." değerlendirmesinde bulundu.

Aşiret lideri Hafıl, terör örgütüyle müzakere için herhangi bir teklif almadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu durum, (PKK/YPG) SDG'nin sivil toplum yelpazesiyle mücadelede kullandığı tek dilin güç olduğunun kanıtıdır. (PKK/YPG) SDG diktatör rejimleri gibi davranıyor. Arap unsuru olarak zulmü ve haklarımızın gasbedilmesini reddediyoruz ve bunların ihlal edilmesine izin vermeyeceğiz. Hareketimiz gasbedilen hakların savunulması içindir."

Uluslararası koalisyon güçlerinden Deyrizor'daki istikrarın sağlanması için üzerine düşeni yapmasını isteyen Hafıl, bu kapsamda PKK/YPG'nin Deyrizor'dan çıkarılması gerektiğini bildirdi.

BAŞKAN ERDOĞAN: HAYSİYETLİ BİR ONUR MÜCADELESİ
Öte yandan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Soçi dönüşü Deyrizor'da yaşanan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, "Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK'ya, YPG'ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir" ifadelerini kullandı.

İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

Şu anda yaşanan, Arap aşiretlerinin birlik, beraberlik içerisinde kendi topraklarına sahip çıkma hamlesidir, adımıdır. Bu bakımdan yaşananları önemli buluyorum. Arap aşiretler oraların gerçek sahipleridir. Oraların gerçek sahipleri bu terör örgütleri değildir. Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK'ya, YPG'ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir. Hem millidir hem yerlidir.

Terör örgütünün bölge halkı için ne kadar büyük bir tehlike olduğu bir kez daha görülmüştür. Bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etmenin de mümkün olmadı umarım görülmüştür. Terör örgütü PKK/YPG'nin, terör faaliyetleriyle bölge halklarına yaşam hakkı tanımadığını, bu örgütlere destek veren ülkelerin görmesi gerekir. ABD ve Rusya'ya PKK/YPG'nin terör faaliyetleri ve ülkemizi tehdit eden faaliyetlerine yönelik bilgilendirmeleri sürekli yapıyoruz.

Deyrizor'daki petrolün kontrolü için bu terör örgütünün yapmayacağı katliam, terörist faaliyet yoktur. Bu konuda muhatap ülkelere gerekli uyarılarımızı yaptık, yapıyoruz. ABD'nin bu terör örgütüne yaptığı mühimmat ve silah yardımının bölgenin huzuruna hizmet etmediği görüldü. Terör örgütüne verilen her silah, bölgede akan kanın sürmesine, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulmasına hizmet etmektedir.

 A HABER EKİBİ SURİYE'DE
A Haber muhabiri Halil İbrahim Uğur sıcak bölgeden son gelişmeleri aktardı.

BÖLGEDE ELLER TETİKTE
Uğur, "Burası toplanma alanı araçlar gelmeye devam ediyor. Hareketli dakikalar yaşandığını söyleyebiliriz. Aşiret liderleri sahaya indiler PKK terör örgütüne karşı tek yürek olmaya çalışıyorlar. Uzun namlulu silahlar burada. PKK/YPG terör örgütüne karşı cephe hattına çıkacaklar. Lokasyonumuzu ifade etmek istemiyoruz güvenlik nedeniyle." ifadelerini kullandı.ABD ARABULUĞA SOYUNDU! ESAD REJİMİ TERÖRİSTLERE 'AYRILIKÇI' DEDİ
Çatışmaların gölgesinde ABD besleyip büyüttüğü teröristler için aşiretlerle arabuluculuğa soyunurken; Suriye resmi medyası teröristleri 'ayrılıkçı militanlar' olarak tanımladı.'KIRILGAN DENGE!'
El Ömer gaz sahasında bir askeri üssü de bulunan ABD'nin manevraları yakından izlenirken, uluslararası haber ajansı AFP 'Suriye'nin doğusundaki Deyrizor eyaletinde neler oluyor?' başlıklı bir haber servis etti.

YPG'li teröristlerle Arap aşiretler arasındaki ölümcül çatışmalarla sarsılan Deyrizor'u stratejik bir bölge olarak tanımlayan AFP, gerilimin 'kırılgan denge'yi tehdit ettiği yorumunu yaptı.

DEYRİZOR'DAKİ ÇATIŞMALAR
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde terör örgütü PKK/YPG'nin baskısı altındaki Arap aşiretleri ile örgüt arasında 27 Ağustos'ta başlayan çatışmalar 10'uncu gününe girdi.

Terör örgütünün baskısı altındaki Arap aşiretlerinin Deyrizor'da PKK/YPG'ye karşı başlattığı operasyonlar, Haseke ve Rakka illeri ile Halep'in Münbiç ilçesi kırsallarında sürüyor.

Deyrizor, Rakka ve Haseke illeri ile Halep'in Münbiç ilçesi kırsallarında bu kapsamda toplam 33 köy PKK/YPG işgalinden kurtarıldı.

Örgüt, Arap aşiretlerine karşı ABD yapımı silahlar ve askeri araçlar kullanıyor.

DEYRİZOR'DAKİ PKK/YPG İŞGALİ
Örgütün, ABD ordusunun desteğiyle "DEAŞ'la mücadele" adı altında işgal ettiği Deyrizor'daki nüfusun tamamı Araplardan oluşuyor.

Terör örgütü, işgalindeki bölgelerde çocuk yaştaki Arapları zorla silah altına alıyor.

Örgüt, bölgedeki kuyulara el koyarak elde ettiği petrolü, ABD yaptırımlarına rağmen Şam yönetimine kaçakçılar aracılığıyla satarak gelir sağlıyor. Örgüt, elde ettiği geliri kendi faaliyetleri için kullanırken bölge halkı yerel hizmetlerden ve yardımlardan mahrum kalıyor.(takvim)