Geri

Bursa Hayvanat Bahçesi’nde doğal ortam oranı dünya standartlarının üzerinde!

10 Kasım 1998 günü Bursalıların ziyaretine açılan Bursa Hayvanat Bahçesi, yaklaşık 206 bin metrekarelik alanda 130 türden 1012 hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Yıllık ziyaretçi sayısı 1 milyonu bulan Hayvanat Bahçesi’nin Kurucu Başkanı Erdem Saker, Bursa ZOO’nun hikayesini Lider Haber’e anlattı.

19:20:08 | 2023-09-07



Haberi Sesli Dinle

Özlem Yoğurtçuoğlu

Bursa'da 206 bin 600 metrekarelik alan üzerine kurulan Bursa Hayvanat Bahçesi, 130 türden 1012 hayvana ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği'ne (EAZA) tam üye olan bahçe, hayvan başına düşen doğal alanları ile Avrupa’daki en büyük hayvanat bahçelerinden de biri. Hayvanat Bahçesi’nin açılmasında öncülük eden Bursa Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Erdem Saker, hayvanat bahçesinin kuruluş amacını anlatırken, hayvan ve bitki türlerinin devamlılığının korunmasına dikkat edildiğini belirtti. Bahçenin yer aldığı alandaki boşluğun çarpık kentleşmeye çok müsait olduğunu da hatırlatan Saker, proje aşamasında özellikle bu sorunun önüne geçilmesinin de başlıca hedef olduğunu söyledi. 

Başkan olmadan önce Bursa Ovası’nın korunması adına kritik çalışmalar yaptığını ifade eden Saker, “Bir taraftan da hem ulaşım hem de arazilerin korunması gerekiyordu. Çevre yollarını ben yaptım; yakın çevre yollarını ve İstanbul yolunu İzmir yoluna bağlayan benim. Nilüfer Deresi’ni DSİ olarak ıslah etmiştik, kazılardan çıkan topraklarda kenarda duruyordu, onları sıkıştırarak yol haline çevirdik ve kentin içindeki trafik, İzmir yolundan Mudanya’ya geçiyordu. Şu anda kente girmeden bypass geçiyoruz. Bunu yaparken de burada hazineye ait 600 dönümlük bir alan vardı; biz şimdi yolu yaptık ama o yolun pompalayacağı bir kaçak yapılaşma olacaktı. Bunun önüne geçmemiz gerekiyordu. Bu 600 dönümlük alana sahip çıkmamız lazımdı ve bunun için de iki tane proje geliştirdik. Biri 400 dönümlük Botanik Park, diğeri de 200 dönümlük hayvanat bahçesi” değerlendirmesinde bulundu.

“NEDEN HAYVANAT BAHÇESİ?

Başkan Saker, neden hayvanat bahçesi projesi istediğini ise şöyle anlatıyor: “Hayvanat bahçeleri konusunda iki ayrı görüş var. Birincisi, hayvanat bahçeleri hayvanların hapishanesidir ve hayvanseverler bu duruma çok karşılar. Hayvanat bahçelerinde bulunan hayvanlar, kendi nesillerinin adeta koruyucu fedaileridir ve hayvan türlerini insanlara sevdirirler. Ben buna inanıyorum. Dışarıya gidip bakın. Hep küçücük çocuklar var. Arabalarında geliyorlar. Bu çocuklar, bu hayvanları o yaşta gördüklerinde ise içlerinde bir hayvan sevgisi doğuyor. O çocuk büyüdüğü zamanda, doğada o hayvanla karşılaşırsa ona zarar vermeyeceğinin artık bilincinde ve ömrü boyunca hayvanları sevecek. Hayvanat bahçeleri bir sevgi pınarıdır, hayvanlara karşı olan bir sevgi pınarı… Dolayısıyla hayvanat bahçelerini hakikaten doğanın aktif bir destekleyicisi olarak görüyorum. Hayvanlar doğadaki yaşam koşullarına uygun olarak burada yaşıyorlar, çünkü Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliğinin ana felsefesi bu. Burada bütün hayvan bakıcılarımız, veterinerlerimiz Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği Uzmanları tarafından iyi eğitiliyorlar ve burası devamlı olarak kontrol ediliyor. Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği’ndeki uzmanlar, iki ayda bir gelip burada iki gün kalarak kontrol ediyor, eksiklikler varsa yanlış bir şey yapılıyorsa onu arkadaşlara anlatıyor. Biz sürekli olarak denetleniyoruz ve bilgi akışı sağlıyoruz.”

TİMSAH VE FİL GELECEK

Efsane Başkan Saker, hayvanat bahçesi için yeni projelerin de devam ettiğinin müjdesini veriyor. Bursalıların yakında büyük bir projeyle buluşturulacağının bilgisini paylaşan Saker, “Timsah ve fil projesi çok yakında. Aslında uygulama projeleri hazır ama biraz nakit bulmamız lazım. Belediyemizin bu konu için nakit paraya ihtiyacı var. Karar verilirse hemen timsah ve fil hazır olacak, hemen yollayacaklar. Sadece barınağını yapmamız lazım, bunun için de bütçe lazım” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE'DEKİ EN BÜYÜK SAVANAYA SAHİBİZ”

Açıldığı günden itibaren yerli ve yabancı binlerce turist için cazibe merkezi haline gelen bahçe, temmuz ayına kadar geçen sürede 473.862 ziyaretçiyi ağırladı. “Burası Türkiye'deki en büyük savanaya sahip, 200 dönümlük alan; zürafa, gergedan veya bir zebranın koşabileceği genişlikte. Örneğin, devekuşu saatte 50 km ile koşar, bu hayvan burada rahatça koşabiliyor” diyen bahçe görevlisi, “Bazen buraya gelen ziyaretçilerimiz neden bu kadar boşluk olduğunu soruyorlar. Buralar aslında boşluk değil, hayvanlarımız için gezinim alanı, rahatça hareket etmeleri için bırakılan boşluklar bunlar” açıklamasında bulundu.

Saker önderliğinde, Botanik Park’la birlikte 1998 yılında hizmete açılan Bursa Hayvanat Bahçesi’nde; ayı, kurt, aslan, leopar, yırtıcı kuşlar, lama, yaban eşeği, deve, maymun bölümlerinin yanı sıra; deve kuşları, zürafa ve zebraların da bulunduğu Afrika Savağı bölümü de yer almakta. Su kuşları için ayrılan bölümde ise dev bir kafes ve gölet bulunuyor.

HAYVAN REFAHINDA DÜNYA ÖNCÜSÜ

Bahçe yetkilisi, Bursa Hayvanat Bahçesi’nin refah seviyesinin yüksek olduğunu kurduğu şu cümleyle aktardı: “Burası Türkiye'nin en refah hayvanat bahçesi… Darıca Hayvanat Bahçesi tür olarak daha geniş, yani daha fazla türe sahip. Gaziantep Belediyesi’nin Hayvanat Bahçesi de alan olarak daha geniş ama yaşam kalitesi ve hayvan refahına baktığımızda kesinlikle burası en iyisi.”

Hayvan barınaklarının yanı sıra 11 gölet, 2 bin ağaç, 50 bin çalı ve 150 bin yer örtüsü bitkisi ile hem hayvanlara hem de ziyaretçilere doğal ortam sunan Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi'nde yaralı hayvanların bakımı için bir tedavi merkezi ve karantina bölgesi de bulunuyor. Buraya getirilen yaralı hayvanlar tedavi edilerek tekrar doğaya bırakılıyor.

Konuyla ilgili bahçe yetkilisi: “Çevreden gelen yaralı hayvanlar, burada karantina denilen alanlarda tedavi ediliyor. Tedavisi biten hayvanlarımızı doğaya yani yaşam alanına geri bırakıyoruz.”

Bursa Hayvanat Bahçesi sürekli olarak yenilenen fiziki mekanları ve hayvan barınaklarının yanında hiç bilinmeyen hayvan türlerini de ziyaretçilerle buluşturuyor.

Karıncayiyen, Onager (Yaban Eşeği), Vikunya ve Samanboyunlu İbis Kuşu Türkiye’de sadece Bursa Hayvanat Bahçesi’nde bulunuyor.

Bursa Hayvanat Bahçesi’nin en yeni üyesi ise 2023'te doğan 2 yeni Samanboyunlu İbis!

Bahçe yetkilileri, Hayvanat Bahçesi’ne Urfa Birecik kelaynak üretim istasyonundan 2 çift de kelaynak getirildiğini aktarıyor.

BAHÇENİN MASKOTU: HALKA KUYRUKLU LEMURLAR

Büyükşehir Belediyesinin hayvanat bahçesine 14 yıl önce getirilen, Ana Madagaskar olan halka kuyruklu lemurlar ise sevimlilikleri ve hareketlilikleriyle bahçenin maskotu haline gelmiş durumda.

Lemurların yanı sıra Kızıl Panda da bahçenin en sevilen türleri arasında yerini alıyor.

SOSYAL, KAVGACI, KISKANÇ: BABUN MAYMUNU

Babun maymunları, çok eşi ve sosyallikleriyle bilinen hayvanlardır. Oldukça sosyal olan ve gruplar halinde yaşayan Babunlarda eş ve çocuk kaçırma olayları yayındır. Diğer birçok canlıdan farklı olarak babunlarda beslenme şekli de değişiklik gösterir. Önce baskın erkekler yemeğini yer, sonra eş en son ise yavrular… Yetkililer bu davranışı ataerkil sistemin devamlılığına bağlılık ile açıklıyor, yani “Önce baba yemeli, çünkü baba hayatta kalırsa sürü hayatta kalır.” psikolojisine sahipler. Yine başka grupların bebeği olduysa onu kaçırma eğilimine de sahipler. Şu anda bizim 17 tane babunumuz var, dört tane erkek geri kalanlar dişi olmak şartıyla dört tane de yavru.”

2014 yılından bu yana yırtıcı hayvanların bakımını üstlenen İzzet Başhan, Babunların dış görünüşü ile ilgili en çok “Popoları neden bu kadar kabarık ve kırmızı hastalar mı” sorusuna da cevap veriyor.

Başhan; “Popoları üreme zamanı geldiğinde kabarır ve hayır, hastalıklı değiller. Babunlar, üreme döneminde daha stresliler, kızgınlar ve birazda saldırganlar…” Babunların beslenme şekliyle ilgili ise “Hem etçil hem otçullar her şeyi yiyorlar. Yaz ve kışın mevsimsel üreme dönmelerinde protein ve enerji ihtiyaçları farklı olduğu için ve yine kışın, vücut ısıları farklı olduğu için daha yüksek tutsun diye besinleri de arttırıyoruz, değiştiriyoruz” şeklinde konuştu.

YAZ-KIŞ BAKIM PROGRAMI

Hayvanların genel beslenmesinin yaz-kış farklı olduğunu ifade eden Hayvan Bakıcısı İzzet Başhan, “Maymun ve lemur gibi yırtıcı hayvanlardan ben sorumluyum. Onların bakıcısıyım. Bunların beslenmesi yaz ve kış olarak farklı şekillerde ayarlanıyor. Kışın genelde biraz daha tatlımsı, muz tarzı şeyler ya da şekerli hafiften şeyler veriyoruz. Yazın ise daha farklı mevsim meyvelerinden soğuk karpuz, kavun, yeşillik gibi şeyler veriyoruz. Yani insanların yediği her şeyi yiyorlar. Özellikle patates ve haşlanmış yumurtayı çok seviyorlar.”

Sürekli değişen hava şartları ve anormal sıcakların ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi, aşırı sıcaklardan etkilenen hayvanlar için de çeşitli tedbirler aldı. Bakıcılar, sıcakların en üst seviyeye çıktığı saatlerde, hayvanları dondurulmuş meyve kokteyli ile besleyerek serinlemelerine yardımcı oluyor.

Hayvanların, bakıcıların verdiği buzlu meyve ve kokteyllerle karınlarını doyurarak serinlemeleri, ziyaretçiler tarafından da ilgiyle izleniyor.

Özellikle ayılar ve maymunların buzlu meyve kokteyliyle beslendiği anlara eşlik etmek çocukları oldukça heyecanlandırıyor.

Hayvanat bahçesi çalışanları, ziyaretçilerin en fazla yırtıcılara ve sürüngenlere ilgi duyduğunu aktarıyor.

BU PENGUENLER BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL!

Hayvanat Bahçesinin en çok ziyaret edilen sakinlerinden biri de Güney Afrika Pengueni!

Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve burada özenle bakılan Güney Afrika penguenleri, Hayvanat bahçesinin en sevilen üyelerinden. İklimlendirme sistemiyle hava şartları ayarlanan 'kış yavruları' burada özenle besleniyor.

2017’de yılında Bursa Hayvanat Bahçesi ailesine üye olan penguenlerle ilk günden itibaren aynı bakıcı ilgileniyor. Penguenlerin biraz hassas olduğunu ve kendisine alıştıklarını ifade ediyor. Penguen Bakıcısı Ali Aydın “Penguenler, buraya 2017 yılında Belçikadan geldiler. İlk geldiklerinde 11 tane penguenimiz vardı. Onlara mümkün olduğunca iyi bakmaya çalışıyoruz, alanlarını kendi doğal ortamlarına yakın tutmaya çalışıyoruz. Şu an ürediler ve sayıları 24’e çıktı. Her sene 2-3 tane yavru veriyorlar. Kasım aylarında kuluçkaya yatıyorlar, 40 gün süreleri var sonrasında yavrularımız dünyaya geliyor. Geldiklerinden beri sadece ben bakıcı olarak çalıştım, o yüzden bana alıştılar. Bizi artık kendilerinden biri olarak görüyorlar. Çok yüksek sesten biraz etkileniyorlar, biraz hassaslar, ani hareketlere duyarlılar.”

Penguenlerin günde 3 defa beslendiğini ve bu aktivitenin çocukların oldukça hoşuna gittiğini aktaran Aydın, “Ziyaretçiler, beslenmeyi yakından görebiliyorlar. En çok yedikleri şey sardalya, hamsi ve istavrit.”

Ali Aydın, ziyaretçilerle ilgili ise ilginç bir bilgi veriyor, “Çocuklar hayvanlara bir şeyler yedirmek istiyorlar, bunu anlayabiliyoruz ama bazen büyükler, yetişkinlerde bu tür eylemler gösteriyorlar. Hayvanların bulunduğu alanlara girmeye çalışıyorlar.”

Hayvanat bahçesi görevlileri, bazı hayvanların vatandaşlar tarafından beslenmek üzere alındığını fakat daha sonra bakımı zor geldiği için sokağa salındığını ya da getirilip Hayvanat Bahçesi’nin kapısına bırakıldığını ifade ediyor. “Çoğu kişi bu türlerin bahçemizden kaçtığını ifade etse de bu doğru değil, bu türler bahçemizde mevcut değil.”

Ziyaretçiler hayvanat bahçesindeki tüm hayvanlara oldukça ilgi duyuyor ama beklentileri de var. Özellikle Bursalı ziyaretçilerin en çok görmek istediği hayvanların başında Bursaspor’un simgesi olan timsah geliyor.


ETİKET :   liderliderbursabursason dakikagündemhaber