Nerede kalmıştık?

Nerede kalmıştık?

Filistinlilerin ölümünde.
Evet, ölüyorlar.
Acımasızca öldürülüyorlar.
ABD destek veriyor ölüme.
"Öldür" diyor.
"Öldürebilirsin"diyor.
"Korkma, hiçbir ülke sana karışamaz"
"Hiçbir ülke sana müdahale edemez"
"Özellikle Müslüman ülkeler sana karışamazlar"
"Sen durma, bildiğini yapmaya devam et"
"İslâm âleminin birliği yok"
" Müslümanlar sinmiş durumdalar, korkuyorlar"
"Onları bu hâle biz getirdik"
"Biz Amerika olarak yanındayız, arkandayız"
"Korkma, ilerle, öldüre öldüre Gazze'yi yok et, hepsini çöle doğru sür, kurtul"
Amerika bunları söylüyor İsrail'e el altından.
İsrail öldürüyor.
"Nerede kalmıştık" diyor.
Kaldığı yerden devam ediyor.
Durduğu yerden yeniden başladı.
Ölüm kusmaya devam ediyor.
Biz izliyoruz.
Ben izliyorum.
Sen izliyorsun.
Biz izliyoruz.
Onlar da izliyor.
Dünya izliyor, İsrail öldürüyor.
Soykırıma devam.
Katliama devam.
Sil, süpür, öldür, yok et.
Mantık bu.
Hedef bu.
Amaç, eski Filistin diye bir şey bırakmamak.
Kudüs'e el koymak.
Başkent yapmak.
Yahudiler sevinçli.
Netanyahu'ya başarılı olması için dua ediyorlar.
İsrail topraklarında tek bir Filistinli görmek istemiyorlar.
Dünyanın her yerindeki Yahudiler mutlu.
Devletleri İsrail'in Müslüman katlindeki başarısını sevinçle karşılıyorlar.
Öldürme durmuyor.
Ölümler son bulmuyor.
Dünyada yürüyüşler varmış.
Yürüsünler.
Yollar yürümek için var.
Kim takar yürümeleri, pankartları, kınamaları.
İsrail diyor ki:
Biz işimize bakıyoruz, nerede kalmıştık?
Ve ekliyor:
"Hamaslıları Türkiye alsın"
Tamam, alalım.
Biz de Türkiye'deki Yahudileri oraya yollayalım mı?