Nilüfer’de değişime doğru
O, son derece yetkin bir mühendis…
Aynı zamanda iyi bir sivil toplumcu…
Siyasi birikimi ve tecrübesine ise diyecek laf yok…
Yerel yönetimler konusunda akademik uzmanlığı cabası…
İletişim yönetimi ve erişilebilirliğe gelince açıkçası beklediğimin kat be kat üstünde…
Kısacası belediye başkanlığı onun için adeta biçilmiş kaftan…
Kimden mi bahsediyorum? Tanıyanlar çoktan anladı.
AK Parti Nilüfer’in önceki dönem ilçe başkanlarından olan ve bugün seçim bölgesi itibarıyla zora talip olarak Cumhur İttifakı’nın Nilüfer Belediye Başkan Adaylığını üstlenen Celil Çolak’tan bahsediyorum.
İsmi açıklandığı gün itibarıyla ‘Nilüfer için en doğru aday’ ifadesi yaygın kanaat haline geldi.
Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak da o günden bugüne geçen süre zarfında sergilediği performansla bu kanaatin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.
Özellikle kapsayıcı ve kuşatıcı bir siyasal söylem içinde olması, Nilüfer’de yaşam tarzına saygıya vurgu yapması, karakteri itibarıyla da zarif, dışa dönük ve iletişime açık biri olması kısa zamanda kabul gördü.
Yakın örnekleriyle biliyorum ki geçen seçimlerde Turgay Erdem’e yönelen isimler, bu seçimde Celil Çolak’a daha sıcak bakıyor.
Öte yandan Celil Çolak, seçim çalışmalarındaki istikrarı ile de farkını ortaya koyuyor. Geçen akşam Celil Çolak, projelerini ve meclis üyesi adaylarını kamuoyuna tanıttı.
Son derece yoğun bir katılımın sağlandığı tören, diyebilirim ki bazı partilerin iddialı büyükşehir adaylarının toplantılarından çok daha kalabalıktı.
Bu özel programa AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala ile Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeni dönem adayı Alinur Aktaş da katıldı.
Celil Çolak ile sahneye çıkan Aktaş, “25 yıllık Nilüfer’in tarihini değiştirmek adına yola çıktık ve bir irade ortaya koyduk. Nilüfer’in buna ihtiyacı var. 31 Mart gecesi ülkemizde, Bursa’mızda her şeyden önce Nilüfer’de bir iradenin ortaya konduğu gün olacak” ifadelerini kullandı.
Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak da kürsü hitabında bulundu. Çolak’ın açıklamalarında özellikle şu ifadeler öne çıktı:
“25 yıldır Nilüfer’i yönetenler ilçemizdeki tüm yeşil alanları gasp ettiler, birilerine peşkeş çektiler. Artık Nilüfer’deki hiçbir yeşil alanın gasp edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Nilüfer’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın gündelik hayatlarına renk katacak yeni bir yaşam alanıyla parıltılı bir cazibe ve çekim merkezini Nilüfere kazandıracağız.”
Konuşmasından devamında Çolak, birçok proje paylaştı. Hangi birini yazsak bilemedik. Ama ben en çok sevdiğimi paylaşmak istiyorum:
“Bursa’nın en büyük kongre ve kültür merkezini Nilüfer’e kazandıracağız. Nilüfer Bursa’nın uluslararası kongrelere ev sahipliği yapan yeni cazibe merkezi olacak.”
20-25 yıl yönettiği ilçede bir kongre ve kültür merkezi yapamayıp 500 kişilik salona tıkılıp kalan sonra da ‘salon vermediler’ tezviratı yapanlara Celil Çolak çok iyi bir mesaj vermiş oldu.
‘Değiştir Nilüfer’ sloganıyla yola çıkan ve ilgi çeken kampanyasını her geçen gün daha geniş kitlelere ulaştıran Celil Çolak, kazanırsa sürpriz olamayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nilüfer’deki rantsal bölüşüm oyununu bozmakla görevlendirdiği Celil Çolak, kazandırdığı takdirde Nilüferlilere ‘Gerçek Belediyecilik’ nedir gösterecek bir aday olarak önümüzde duruyor.
Tercih elbette halkın…
***
Yangın riskini atlamamak gerek
Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD), geleneksel hale getirdiği Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’na start verdi.
BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, sanayi tesislerinin çevreye uyumuna katkıda bulunan yarışma hakkında dün düzenlenen toplantıyla bilgi verdi.
İcabet ettiğim toplantıda sanayi tesislerinin çevresel etkileri açısından yangın risklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan bir soru yönelttim.
Yarışma kriterleri arasında bu konuda bir madde olup olmadığını sorduğum soru sonrası, tavsiye niteliğinde yangınların neden olduğu kirleticiliği yadsınmaması gerektiği tavsiyesinde bulundum.
Bursa’da ‘Neden yanıyor bu fabrikalar?’ başlıklı araştırma haberimle sanayi tesislerindeki yangınları nedenleri ve sonuçlarıyla irdelemiş ve bu konuda kamuoyunu farkındalığa çağırmıştım.
Ne yazık ki o haber, yayınlandığı tarihte dar bir çevrede kabul görürken sonraki günlerde Bursa’da peş peşe meydana gelen fabrika yangınlarının ardından referans alınır ve daha geniş çevrede okunur hale geldi.
Toplumsal olarak bir gerçeklikle başımıza gelmeden önce ilgilenme refleksini geliştirmeliyiz. BOSİAD’ın yarışması özelinde de söylemeliyiz ki Avrupa’dan referansla birtakım kriterler belirlemek gayet olağan ama bir o kadar da sıradan. Biz, kendi standartlarımızı da yansıtan bir vizyonu dışa vurmalıyız.
BOSİAD’ın yarışması çevre konusundaki duyarlılığa katkı sunuyor ama bunu gerekli ve yeterli boyutta içselleştirmemiz için bağlamını genişletmek gerektiği de görülüyor.
Yine de BOSİAD’ı kentte bu alanda sorumluluk üstlenen nadir sivil yapılardan biri olduğu için kutlamak ve daha iyileri için teşvik etmek gerekiyor…
***
Erkan Aydın: Ayrım yok!
CHP’nin Osmangazi Belediye Başkan Adayı Erkan Aydın, dün proje lansmanını gerçekleştirdi. Davet üzere toplantıya katıldım.
Kültür Park içindeki bir tesiste geniş katılımla düzenlenen programda önceki dönem Milletvekili Erkan Aydın, son derece yalın ve ölçülü bir tarzda projelerini anlattı.
Erkan Aydın’ın göründüğü gibi samimi bir siyasetçi olması, içten pazarlıklı olmadığına ikna sağlayan ve kafasındakini net olarak dışa vurma temsili dikkat çekti, güven verdi.
Sunumu sonrası gazetecilerden soru alması son derece şıktı.
Bendeniz, acizane ‘Osmangazi’nin yapısal gerçekliği kadar demografik bir gerçekliği de bulunduğunu vurgularken Erkan Aydın’ın Dağ Yöresi’nden bir siyasetçi olarak toplum farklı kesimlerinden nasıl tepkiler aldığını ve onlara nasıl seslendiğini’ sordum.
Erkan Aydın, “Bursa’ya ve Osmangazi’ye farklı bölgelerden gelen insanlar var. Dolayısıyla burası bir mozaik. Bizim için de nerede doğduğunun bir önemi yok. Nerede doyduğunun ve ikametinin önemi var. Hem yapım itibarıyla hem de kökleri 700 yıla uzanan bir Bursa evladı olarak biz herkesi bağrımıza basarız. Bugün Büyükorhan’ın Mazlumlar Köyü’ne gidin, yaşlı bir teyzemin belki bölecek ekmeği yoktur ama seni misafir görürse ‘gel oğul sofraya otur, karnın aç mı?’ der. Biz de bu kültürle yetiştik, büyüdük. Dolayısıyla herkesle barışığız. 7 düvelle barışığız. Hiç kimseye asla ve asla ayrımcılık yapmayı” yanıtını verdi.
Mütevazi ve erişilebilir bir yapıda olduğu anlaşılan Erkan Aydın’ın özellikle ‘ayırt etmeksizin’ tüm gazetecileri ve salondakileri tek tek kapıdan uğurlaması, zarif yaklaşımının bir göstergesiydi.
İfade etmeliyim ki Bursa’daki CHP’li adaylar arasında Erkan Aydın’ın her yönden ayrıştığını görüyoruz.
Bu dönem daha uzun süredir sahada çalışan ve doğru noktalara parmak basan Aydın’ın kazanmaya yakın olduğu söyleniyor.
Sonucu 31 Mart’ta göreceğiz…