Öğretmen atamalarında mülakatlar nasıl yapılacak? Kameralı dönem başlıyor!
Merakla beklenen öğretmen atamalarına ilişkin açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mülakatların kamera kaydı altına alınacağını belirtti. Milli Eğitim Bakanı'nın dikkat çeken bir diğer açıklaması da "Türk Toplumunda Aile" adlı seçmeli dersin müfredata eklendiğini duyurması oldu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Habertürk canlı yayınında 2023-2024 yeni eğitim öğretim yılını değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Öğretmen alımlarında yapılacak mülakatların kamera kaydı altına alınacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Tekin, "Her bir öğretmen adayı arkadaşımızdan tesadüfi örneklem yoluyla elektronik ortamda hazırlanmış soru sorulacak. Öğrencilere ders anlatır gibi anlatacak. Karşısında arkadaşlarımız olacak, aralarında uzman ve başöğretmenden oluşan komisyon. Sürecin sonucunda öğretmen arkadaşlarımızın neyi ölçeceğine dair kılavuzumuz var." dedi ve sözlerine şunları ekledi:
ÖĞRETMEN ALIMLARINDA KAMERALI SİSTEM
"Sonrasında da 45 dakikanın son kısmı öğretmen adayı arkadaşımız kendi sınavıyla ilgili olarak bir yazılı cevap da verecek. Mülakatın içerisinde kayıt olması açısından. Bütün sınav kamera kaydıyla kayıt altına alınacak."
"TÜRK TOPLUMUNDA AİLE" MÜFREDATA EKLENDİ
Bakan Tekin, "Türk Toplumunda Aile"' adlı dersin müfredata ve seçmeli dersler arasına katıldığını açıkladı.
Yeni müfredat çalışmalarının içerisinde aile konusuna daha fazla öncelik vereceklerini söyleyen Tekin, "Bizi biz yapan değerler her neyse gelecek kuşaklara aksettirebilmek istiyoruz. Bu anlamda hem müfredatımızın içine hem de seçmeli derslerimizin içerisinde "Türk Toplumunda Aile" diye bir ders koyduk." dedi.
Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını da dileyen Bakan Tekin, bugün depremden etkilenen Hatay ile İskenderun ilçesi ve Osmaniye'de programlara katıldıklarını ve ziyaretlerde bulunduklarını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen 11 ilde yaklaşık 3,5 milyon civarında öğrencinin bulunduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:
"Bizim depremden önce bu 11 ilin tamamında 10 bin 539 okulumuz var. Yani biz daha çok okul üzerinden değil de derslik üzerinden hesap yapıyoruz. Derslik sayısına baktığımızda da 114 bin 675 dersliğimiz var. Depremden etkilenenler açısından baktığımızda 936 okulumuz ya yıkılmış ya ağır hasarlı ya da orta hasarlı olup gerekli tetkikleri yapım aşamasında, derslik olarak baktığımızda da 11 bin 728 dersliğimiz, yani 936 okulun açılımı bu. Şimdi burada ciddi tedbirler aldık. Bir kere çelik ya da prefabrik yapı olarak toplamda yani bu 11 bin 700 derslik açısından baktığımızda 2 bin 573 yeni derslik hizmete sokulmuş durumda. Bunlara ilave olarak konteynerlerde eğitim öğretim süreci yürüten öğrencilerimiz var. Bir de Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla hızlı bir biçimde süreci yürütmek üzere yatırım bütçesinden bölgedeki okul ihtiyacının giderilmesi için bize de bir talimatlar var."
Süreci koordine etmek üzere deprem odaklı toplantılar organize ettiklerini bildiren Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da süreci yakından takip ettiğinin altını çizdi.
Depremde hasar gören okulların bitiş süresiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Totalde 11 bin civarında dersliğimiz eksik ama biz 2 bin 573 derslik zaten yaptık. Derslik olarak bizim 11 bin derslik ihtiyacımız 9 bin dersliklere düşmüş durumda. Bunların içerisinden bir kısmını yaklaşık 4 bin dersliği Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla çelik yapı olarak yapacağız ve dolayısıyla bunların büyük çoğunluğu önümüzdeki bahar eğitim öğretim yılının başına yetişmiş olacak. 2024 bahar ayında bunların önemli bir kısmı yetişmiş olacak. Hatta eylül ve ekim ayı içerisinde de halen yapımı süren çelik yapılar var, dolayısıyla onlar da bitecek bizim hedefimiz önümüzdeki eylül ayı, yani 1 yıl sonra buradaki eğitim öğretim ihtiyacını derslik anlamında, dersliklerdeki eksiklerimizi gidermiş olmak, böyle bir çaba içerisindeyiz, inşallah bunu başarabiliriz."
Tekin, deprem bölgesinde eğitim öğretim alamayan hiçbir öğrencinin kalmadığını vurguladı.
Depremlerden etkilenen 11 ilin tamamında 21 bin 500 öğrencinin de konteynerlerde ders gördüğünü, sağlam olan okulları da ikili eğitim kapsamına aldıklarını vurgulayan Tekin, "İnşaat süreciyle ilgili olarak bizim takvimimiz depremden önce bu 11 ildeki derslik sayısına eylül ayında ulaşmaktır." dedi.
Deprem bölgesinde yaklaşık 220 bin civarında öğretmenin etkilendiğini aktaran Tekin, bu öğretmenlerle il müdürlerinin bizzat iletişime geçtiğini söyledi.
Deprem bölgesinde mevcutta olan ve yeni atanan öğretmenlerle barınma ihtiyaçlarının var olup olmadığı konusunda irtibata geçildiğini dile getiren Tekin, "Bizim yaklaşık olarak bu 11 ilde 11 bin civarında öğretmenin konaklayacağı mekanlara ihtiyacımız ortaya çıktı. Bizden böyle bir talepte bulundular biz her birisine 'kaç kişisiniz, birlikte mi kalacaksınız, eşiniz, çocuğunuz, kimler var yanınızda?' bunlar sorularak İçişleri Bakanlığımız ve AFAD koordinesinde bunların hepsinin konaklayacağı konteynerler oluşturuldu. Dolayısıyla böylesine bir operasyonda bunu yürütmüş olduk." diye konuştu.
SINIF TEKRARI GERİ GELDİ
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ilgili değişiklikleri de anlattı.
"Sınıf tekrarı" konusunun öğretmenler tarafından da dile getirildiğine dikkati çeken Tekin, "Sınıf tekrarı hem öğrencinin eğitim öğretim sürecinin sağlıklı işlemesi hem de öğretmen arkadaşlarımızın kendi mesleklerini sağlıklı bir şekilde icra edebilmeleri açısından önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tekin, açık öğretime geçişlerle ilgili yapılan düzenlemelere ilişkin, "Bunun aslında bir sürü sebebi var. Bir tanesi biraz bu merdiven altı kurslara yoğun bir şekilde yönelme olayı gördüğümüz için buna engel olmak istedik. İkincisi biz çocuklara yani Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okulların müfredatı, okul öncesinden başlayıp 12. sınıfla tamamlanan ve birbiriyle ilişkili bir periyot. Dolayısıyla 9 yıl, 10 yıl devam eden çocuğun 11 ve 12'de bu sürecin dışına çıkmış olması bizim açımızdan bir risk. Bizim için asıl olan şey çocuklarımızı örgün eğitim kapsamında değerlendirmek. Açık öğretim ya da açık lise dediğimiz şey aslında kurgusal olarak örgün eğitimin dışında kalmış bir şekilde ya da başka tür gerekçeleri de başta sağlık olmak üzere, örgün eğitim alamayacak çocuklarımız için bir imkan olarak kurgulanmış. Yoksa normal okula gidebilecek, örgün eğitime devam edebilecek çocuklar gittiği an zaten eğitim öğretim sistemi sekteye uğramış demektir. Bu da bizim için önemli bir şey. Biz bize emanet edilen çocukları en iyi şekilde yetiştirmek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, deprem bölgelerinde yıkılan özel okullar ve burada çalışanlara ilişkin de öneriler silsilesi oluşturarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile paylaştıklarını söyledi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Atama bekleyen öğretmenlerle ilgili soru üzerine Tekin, şunları kaydetti:
"Milli Eğitim Bakanı olarak aramıza yeni öğretmenlerin gelmesini arzu ediyorum, istiyorum. Bizim hesaplamalarımıza göre ihtiyaç duyduğumuz rakamları Hazine ve Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla paylaştık. Nihayetinde bütçeyi oluşturan mekanizmalar orada. Şimdi 2024 bütçesi oluşacak. Bize 2024 bütçesi içerisinde toplam kamuya ne kadar personel istihdam edileceğine dair bir rakam ortaya çıkacak. Ardından da bizimle şunu paylaşacaklar. Denecek ki; 'Biz oluşturulan bu rakamın içerisinden sizinle şu kadar öğretmen istihdam etmeniz konusunda size yetki vereceğiz' diyecekler. Biz de onun üzerine hareket edeceğiz. Şimdi bir rakam söylemek mümkün değil ancak ben şunu söyleyeyim; biz bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın istihdamıyla ilgili süreçte mülakat sürecini düzgün bir mülakat prosesine dönüştürmek istediğimiz için biraz uzun zaman alacağız."
ETİKET : liderliderbursabursason dakikagündemhaberöğretmenöğrenciüniversiteatama