Geri

Okulda çocuklarımızın sağlığını nasıl koruruz?

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, ilkokul çağındaki çocukları hastalıklardan korumanın en önemli yollarından birinin aşılar olduğuna dikkat çekerek, “Aşılanmamış çocuklar, okuldaki diğer çocuklara göre daha yüksek bir enfeksiyon riski taşırlar. Özellikle okul öncesinde, ilkokul ve ergenlik döneminde eksik aşıların tamamlanması, hem çocuğunuzun hem de diğer öğrencilerin sağlığını korumaya yardımcı olur. O nedenle çocuğunuzun dönemine uygun aşılarını mutlaka tamamlayın” dedi.

11:24:19 | 2024-08-27



Haberi Sesli Dinle

Okul zilinin çalmasına çok az bir zaman kaldı. Özellikle ilkokula yeni başlayacak olan çocukları ve ebeveynlerini şimdiden tatlı bir heyecan sardı. Ebeveynler aynı zamanda çocuklarının okulda sağlıklı bir dönem geçirmeleri için karşılarına çıkabilecek sorunlar karşında ne yapmaları gerektiği konusunu araştırmaya başladılar bile. Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebilirim? Okuldan eve yorgun gelirse ne yapmalıyım? Ders çalışırken stresli olursa nasıl yardımcı olabilirim? Sık sık enfeksiyon geçirmesini önleyebilir miyim? Bu sorular anne babaların en çok merak ettikleri konulardan bazıları sadece. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz,   ilkokul çağındaki çocukları hastalıklardan korumanın en önemli yollarından birinin aşılar olduğuna dikkat çekerek, “Aşılanmamış çocuklar, okuldaki diğer çocuklara göre daha yüksek bir enfeksiyon riski taşırlar. Özellikle okul öncesinde, ilkokul ve ergenlik döneminde eksik aşıların tamamlanması, hem çocuğunuzun hem de diğer öğrencilerin sağlığını korumaya yardımcı olur. O nedenle çocuğunuzun dönemine uygun aşılarını mutlaka tamamlayın” diyor.  Ayrıca, çocuğunuzun el hijyenine dikkat etmesi için gerekli bilinci kazandırmanızın da çok önemli olduğuna işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz,  anne babaların en çok merak ettikleri soruları yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu! 

Okul döneminde en önemli aşılar nelerdir? 

Okul dönemini sağlıklı geçirmesi için çocuğunuzun özellikle çocuk felci, difteri (kuşpalazı), boğmaca, tetanos (kazıklı humma), kızamık, kabakulak ve kızamıkçık gibi aşılarının tam olduğundan emin olmalısınız. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, bu hastalıkların okul ortamında kolaylıkla yayılabildiği ve özellikle aşılanmamış çocuklar arasında hızla bulaşabildiği uyarısında bulunarak, şunları söylüyor: “Aşılar, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirerek bulaşıcı hastalıklara karşı korunmalarını sağlamanın, hastalıklara bağlı ölüm ve sakatlıkları önlemesinin yanı sıra antibiyotik direncinin azalmasına da katkıda bulunan en önemli sağlık müdahalelerinden  biridir. Dolayısıyla çocukların okul dönemi boyunca düzenli sağlık kontrolleri yapılmalı ve eksik aşıları tamamlanmalıdır.” 

Bağışıklık sistemini nasıl güçlü tutabilirim?

Çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmak, okulda sık hasta olmasını önlemenin anahtarını oluşturuyor.  Dr. Serap Sapmaz Deniz, dengeli bir beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve yeterli uykunun bağışıklık sistemini destekleyen temel unsurlar olduğuna işaret ederek “Çocuğunuzun okul döneminde çeşitli ve dengeli bir beslenme düzenine sahip olması zihinsel ve fiziksel gelişimi için kritik öneme sahiptir. Günde 5 porsiyon renkli ve çeşitli sebze ve meyvenin yanı sıra baklagil, kuruyemiş, et ile yumurta tüketmesini sağlayın, baharatlar kullanın. Ayrıca, kızartma, aşırı şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak çocuğunuzun gelişimini koruyabilirsiniz. Haftada iki kez balık tüketmesi, zeytinyağı tüketimi faydalı yağ asitleri alımını sağlayarak beyin ve göz gelişimine katkıda bulunur. Kış aylarında düzenli olarak yaşına uygun D vitamini ve ihtiyaç halinde B12 vitamini ile demir gibi takviyeler kullanmanız da faydalı olabilir, ancak bunları mutlaka doktor tavsiyesiyle vermelisiniz” diyor. 

Uyku düzenini nasıl sağlayabilirim?

Yeterli uyku, çocukların öğrenme kapasitelerini, dikkat sürelerini ve genel sağlıklarını doğrudan etkilediği için çok önemli. Ancak okul dönemi, çocuğun uyku düzenini etkileyebiliyor. Dr. Serap Sapmaz Deniz, önerilen uyku süresinin 6-12 yaş arasındaki çocuklar için 9-11 saat olduğunu belirterek, “Okula başladığında, çocuğunuzun erken yatıp erken kalkmasını sağlayacak bir uyku rutini oluşturun. Akşam saatlerinde yatmadan en az bir saat önce ekran maruziyetini kesmek, ev içi rutinler oluşturmak, aile içi iletişimin gelişmesine katkı sunan sakinleştirici aktiviteler yapmak, kaliteli bir uyku için faydalı olabilir. Ayrıca çocuğunuzun yatak odasında tablet, televizyon ve telefon olmasını da önermiyoruz” diyor.

Okulda yorgun düşerse ne yapmalıyım?

Okul günlerinde çocuğunuzun sürekli yorgunluk hissetmesi; yeterince uyumadığı, yeterli sıvı almadığı, beslenmediği veya okuldan kaynaklanan stres yaşadığı anlamına gelebiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, sürekli yorgunluk karşısında neler yapmanız gerektiğini şöyle özetliyor: “İlk adım olarak, çocuğunuzun gece yeterince uyuduğundan emin olun. Beslenme düzenini gözden geçirerek, yeterli miktarda protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral almasını sağlayın. Yorgunluk aynı zamanda demir eksikliği anemisi gibi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu yüzden gerekli durumlarda doktor muayenesi, büyümenin değerlendirilmesi ve kan testi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca, çocuğunuzun okuldan kaynaklanan stresini azaltmak için ona destek olmanız, okul sonrasında dinlenme ve serbest oyun oynaması için zaman ayırmanız da çok önemlidir.”

Ders çalışırken stres yaşarsa nasıl bir yol izlemeliyim?

Ders çalışırken belirli bir düzeyde stres yaşamak normaldir. Ancak bu stres sürekli hale gelirse, çocuğunuzun akademik ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.  Dr. Serap Sapmaz Deniz, çocuğunuzun stresle başa çıkmasına yardımcı olmak için almanız gereken önlemleri şöyle anlatıyor: “Çocuğunuza ders çalışırken molalar vermesini önerin, çalışma ortamını sessiz ve rahat bir hale getirin. Gerekirse derslerini daha küçük parçalara bölerek çalışmasını teşvik edin. Stres seviyesinin yüksek olması durumunda onunla açık bir iletişim kurarak stres nedenlerini anlamaya çalışın. Eğer çocuğunuzda sürekli bir kaygı, mutsuzluk veya davranış değişiklikleri fark ederseniz, rehberlik uzmanı veya çocuk psikoloğundan destek alın. Ayrıca, çocuğunuzu okul dışı aktivitelere, spora yönlendirerek, akademik olmayan alanlarda da başarı ve mutluluk bulmasına yardımcı olabilirsiniz.”

Sık sık enfeksiyon geçirmesini nasıl önleyebilirim?

Çocuğunuzun okul döneminde sık sık enfeksiyon geçirmesi yaşına göre normal bir durum olabileceği gibi, yatış gerektiren zatürre ile menenjit gibi enfeksiyonlar geçirmesi, büyümesinin durması veya geride kalması, hastalıkların uzun sürmesi ve tam iyileşmemesi gibi durumlar zayıf bir bağışıklık sisteminin işareti olabiliyor. Çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlendirmek için çeşitli ve dengeli beslenmesine özen gösterin; özellikle C vitamini, çinko ve demir açısından zengin gıdalar, sarımsak, kuruyemiş, bal ve balık tüketmesine dikkat edin. Düzenli egzersiz veya spor ve yeterli uyku da bağışıklık sistemini destekliyor. El hijyenininin de enfeksiyonları önlemenin en etkili yollarından biri olduğuna dikkat çeken Dr. Serap Sapmaz Deniz, “Eğer çocuğunuz sık sık enfeksiyon geçiriyorsa ve bu durum uzun süre devam ediyorsa, altta yatan bir bağışıklık sistemi sorunu olup olmadığını değerlendirmek için bir çocuk doktoruna başvurun. Gerekirse kan testi istenebilir, takviyeler verilebilir” diyor. 

Baş  veya mide ağrısından yakınırsa, ne yapmalıyım?

Baş ağrısı çocuklarda yorgunluk, susuzluk, stres veya göz yorgunluğundan kaynaklanabiliyor. Okulda sık sık baş ağrısı yaşayan çocuğunuz için öğretmenleriyle konuşarak; ders esnasında rahat bir pozisyonda oturmasını ve yeterli ışık almasını sağlayabilirsiniz. Su tüketimi de çocukların genel sağlığı için hayati önem sahip.  Zira okulda yeterince su içmeyen çocuklarda baş ağrısı, konsantrasyon kaybı ve yorgunluk gibi sorunlar oluşabiliyor. Her gün yanına su matarası vermeniz ve düzenli olarak su içmesi gerektiğini hatırlatmanız çok önemli. İdrar rengi açık olana dek su içmesini sağlamalısınız. Ayrıca ekrana bakma süresini de gözden geçirin. Eğer baş ağrıları devam ediyorsa, altta yatan bir sağlık sorununun olup olmadığını netleştirmek için doktoruna başvurmalısınız.  Mide bulantısı da stres, yetersiz beslenme, susuzluk veya viral bir enfeksiyon gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor. Çocuğunuz okulda mide bulantısı yaşarsa, onu hemen eve götürüp dinlenmesini sağlayın. Bol sıvı tüketmesini teşvik edin ve hafif yiyeceklerle beslenmesine dikkat edin. Mide bulantısı sürekli hale gelirse veya başka yakınmalar eşlik ederse, doktora başvurmanız gerekiyor. 

Kilo alımı durursa nasıl bir yol izlemeliyim?

Okul döneminde çocukların aktiviteleri arttığı için enerji ihtiyaçları da artıyor. Yeterli ve dengeli beslenmez ve sık enfeksiyon geçirirlerse kilo alımı durabiliyor. Öncelikle beslenme düzeninin değerlendirilmesi, boy ve kilosunun hekim tarafından düzenli olarak takip edilmesi, büyüme eğrisinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi önem taşıyor. Eğer kilo alımı durduysa çocuk doktoruna başvurarak durumun detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. 

Diş sağlığını nasıl koruyabilirim?

Diş sağlığı, çocukların genel sağlığı için kritik bir öneme sahip. Okul dönemi boyunca düzenli diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak, diş çürüklerinin ve diğer ağız sağlığı sorunlarının önlenmesi açısından çok önemli. Dr. Serap Sapmaz Deniz, çocuğunuzun 6-12 ay arayla yapılması gereken diş hekimi kontrollerinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek  “Ayrıca çocuğunuza dişlerini günde en az iki kez, sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce florürlü diş macunuyla fırçalaması gerektiğini öğretin. Diş ipi kullanımı da plak oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır. Okul döneminde şekerli yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca kaçınması, diş minesinin korunmasına da katkı sağlayacaktır.

Göz yorgunluğuna karşı ne yapabilirim?                  

Uzun süre ekrana bakmak göz yorgunluğuna neden olabiliyor. Dolayısıyla çocuğunuzun düzenli göz muayenelerini yaptırmayı ihmal etmeyin. Okuma ve yazma sırasında gözlerinin çok yorulmadığından emin olmak için uygun ışıklandırma ve ergonomik koşullar sağlayabilirsiniz. Ayrıca, 20-20-20 kuralını uygulamak, yani her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca, 20 feet -yaklaşık 6 metre - uzakta bir noktaya bakmak göz yorgunluğunu hafifletebiliyor. Beden sağlığının yanı sıra göz sağlığı için de çok önemli olması nedeniyle her gün açık havada zaman geçirmesine de dikkat etmelisiniz.


ETİKET :   liderliderbursabursason dakikagündemhaberilkokulzilderssağlıkokul