“Ömrümüz zindanlarda geçti ama sevdamız hiç bitmeyecek”
Taş Medreseli Ülkücüler 1980 darbesinde idam edilen ülkücüleri Ulucanlar Cezaevi’nde andı. 80 ihtilalinde işkence görürken bile devletin yanında olduklarını ve bugün de devletin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, "Ne milliyetçilik kalsın ne de MHP kalsın düşüncesiyle hareket ettiler. Ama MHP bugün Türkiye’nin 3. partisidir. Türkiye ve dünyada en önemli etkenlerden birisidir. Ülkü Ocakları da dimdik ayaktadır. " dedi.
12 Eylül 1980 darbesinde cezaevinde yatan ve "Taş Medreseli Ülkücüler" olarak bilinen grup, darbe döneminde idam edilen ülkücüleri Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde andı.
Onlarca kişinin idam edildiği Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde hayatını kaybeden ülkücüler için anma programı düzenlendi. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ve MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan’ın yanı sıra çok sayıda Taş Medreseli Ülkücü katıldı. Okunan Kur'an-ı Kerim’in ardından topluluk Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni gezerek, saz eşliğinde marşlar okudu.
“ÜLKÜCÜLER DİMDİK AYAKTA”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, 80 ihtilalinde işkence görürken bile devletin yanında olduklarını ve bugün de devletin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Burada gördüğünüz herkesin saçı sakalı ağarmış. Buradaki herkes gençliğinde çile çekmiş insanlar. 12 Eylül 1980 darbesinde en fazla çile çeken camianın insanlarıdır. 12 Eylül’ün Türkiye’ye olduğu kadar ülkücülere de çok zararı olmuştur. 12 Eylül ile birlikte Yunanistan NATO’ya tekrar alındı. PKK 12 Eylül’de patladı. FETÖ 12 Eylül’de kadrolaşmaya başladı. Türk milliyetçileri ve ülkücüleri hayatlarından pişman olacakları şekilde ezdiler. Hiç kimseyi dışarıda bırakmadılar. Hayatlarından bezsinler ve bir daha ülkücülük yapamasınlar diye uğraştılar. Ne milliyetçilik kalsın ne de MHP kalsın düşüncesiyle hareket ettiler. Ama MHP bugün Türkiye’nin 3. partisidir. Türkiye ve dünyada en önemli etkenlerden birisidir. Ülkü Ocakları da dimdik ayaktadır. O ezdikleri çocuklar da buradadır. Hiç kimse davasından geri adım atmamıştır. Hiç kimsenin bir pişmanlığı yoktur. Allah hepsinden razı olsun. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Avrupa Birliği İnsan Hakları Komisyonu gelip Mamak Cezaevi’nde ‘Sizi dövüyorlar mı, işkence ediyorlar mı?’ diye sorduklarında devleti şikayet etmedik. Bu devlet bizimdir, döver de sever de. Marksistler ve komünistler şikayet ettiler. Biz işkence görürken de devletin yanındaydık, bugün de yanında olacağız” açıklamasında bulundu.
Taş Medreseli Ülkücüler Derneği Genel Başkanı Mehmet Yamtar Çelik ise, 3 sene boyunca Mamak Cezaevi’nde kaldığını ve Türk milletinin tam bağımsızlığı için her şeyi yapmaya hazır olduğunu belirterek, ”Taş Medreseliler, 1960 ile 1980 yılları arasında Türkiye’nin bağımsızlığını, dirliğini ve birliğini hedef alan Marksist ve Leninist bir sistem getirmek isteyenlere karşı mücadele veren bir topluluktur. 80 ihtilalini anma sebebimiz de Türk milletinin varlığını tehlikeye atacak şekilde içeriye sızmış olan yandaşlara karşı verdiğimiz mücadelenin hatırlanmasını istiyor olmamızdır. Ömrümüz zindanlarda geçti ama bu sevdamız hiçbir zaman bitmedi ve bitmeyecektir. O günlerde yaptıklarımızdan hiçbir zaman pişmanlık duymadık. Biz Türk milletinin dirliği, birliği ve bağımsızlığımızı temsil eden bayrağımızı yere düşürmemek için mücadele ettik. Ayaklarımız bedenlerimizi taşıdığı müddetçe varlığımızı Türk milletine armağan etmek için hazırız” ifadelerini kullandı.