PKK’nın adayı!
Kıymetli okur,
Dün kısa süreli bir rahatsızlık nedeniyle kaleme alamadığım yazıyı bugün sizinle paylaşmak istiyorum.
Bir günlük hastane macerasında öğrendim ki istediğiniz sistemi kurun eğer insan sisteme uyumlu değilse başarı mümkün değildir.
Aynısı siyaset için de geçerli sanırım...
Çünkü ‘konformizm’ aldı başını gidiyor.
Bir ‘uyum’ rüzgarına kapılmış gibi ortalık sözüm ona demokrasi şövalyeleriyle doldu taşıyor.
Öyle ki bunlar, demokrasi adı altında teröre sahip çıkıyor.
Demokrasi diyerek teröristin haklarını savunuyor.
Kafalarında uydurduğu kendince demokrasi tanımlarıyla eli kanlı bebek katillerine özgürlük istiyor.
İşte son örneğini sözde emek ve özgürlük ittifakının aday çıkarmamasında görüyoruz.
Yahu Allah aşkına sizin emek ile özgürlük ile ne alakanız var?
Siz, emek nedir?
Siz, özgürlük nedir?
Nereden bileceksiniz!
Siz, halkın emeğini gasp ve istismar edenlersiniz!
Siz, bölücü terör örgütü PKK’nın elinde tuttuğu tasmanın ucundaki sözcülersiniz. Siz, özgürlükten ne anlarsınız?
Sizin sol ile de bir alakanız yok!
Sol nere siz nere!
Siz, ırkçı ve faşist olanlarsınız!
Siz, azınlık hakları safsatasıyla ülkeyi bölmeyi dileyenlersiniz.
Sizdeki konfor, sizdeki rahat, sizdeki lüks, sizdeki sefa kimde var?
Hem ülkenin kaynaklarını sömürüp hem de mazlumu ve mağduru mu oynayacaksınız!
Sistem, bu uyumlu oyuncular üzerine kurulmuş.
Herkes, şimdi bu kan uyuşmasına hayret ediyor!
Bunda hayret edilecek bir şey yok!
Ha HDP, ha CHP!
Bu HDP’ye 2015’te oy veren ve verdiren CHP değil miydi?
O seçimlerde barajı geçsin diye binlerce CHP’li seçmen HDP’ye oy vermedi mi?
Verdi!
Daha neye şaşırıyorsunuz?
Kıt akıllarıyla ülkeye demokrasi getireceklerdi.
Terörün ve teröristin emrindeki bu yardakçı ve yancıları arasında uyum gayet olağandır.
İşte bunun için bugün açığa çıkmıştır ki HDP ne kadar pkk’nın emrindeyse bugünkü CHP de o kadar pkk’nın emrindedir.
HDP, 2015’teki ortaklığı taçlandırma fırsatını eline geçirdi.
Bu ortaklık, elbette hüsrana uğrayacaktır.
Muhakkak ki büyük Türk milleti, en doğru kararı verecektir.
Ancak bugün bu çarpık demokrasi yumuşaklığına kapılanlar asla ve asla unutulmayacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın HDP’nin aday çıkarmaması konusunda yaptığı açıklama tabloyu en net şekliyle ortaya koymaktadır:
Terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklaması malumun ilanıdır. Zira HDP’nin talep ettiği her konuda aynı fikirde olan Kemal Kılıçdaroğlu varken ikinci bir aday çıkarmaları beklenemezdi.
HDP ile kapı arkasında koltuk pazarlığı yapan Kılıçdaroğlu zaten kayyum uygulamalarına ve parti kapatmaya karşı olduğunu söyleyerek HDP ile aynı çizgide olduğunu defalarca ispat etmiştir.
Sözde Altılı Masa’nın ve CHP’nin adayı olarak ilan edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun özünde bebek katili Öcalan’a özgürlük isteyen HDP’nin adayı olduğu bugün bir kez daha ayyuka çıkmıştır.
Şimdi bu kirli ittifak ifşa olmuşken...
Terörün gölgesi masaya düşmüşken...
İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun bahsettiği ilke nerededir?
Sayın Ağıralioğlu’nun onca ifadesi bir laf salatasından mı ibarettir!
Konuşmasıyla sadece 6’lı Masa’ya değil Akşener’e de ayar veren ve adeta ‘kalk koltuktan’ dercesine liderlik gösterisi yapan Ağıralioğlu ve onun gibi düşünenler bu manzaraya rağmen aynı tarafta mı kalacaklar?
Emin olun herkes unutsa da bunu tarih unutmayacaktır.
Tıpkı 2015’teki ‘kayıp yaz’da HDP’ye oy veren CHP’lileri unutmadığımız gibi.