PROJE KONSEYDEN DESTEK BAŞKANDAN 'SÜPER ZEKA'LARA ADI GİBİ OKULLAR'

Konukları ve ilgi çekici konularıyla hafta içi her gün izleyicisiyle buluşan Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam’ın bu haftaki son konuğu Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan oldu. Orhan, Bursa için hayata geçirmek istedikleri çalışmaları paylaştı.  Orhan,  Kent Konseylerinin sivil toplum örgütlerinin çatı kuruluşu olduğunu vurgulayarak, “Kent konseyleri sivil toplum kuruluşlarının çatısıdır. Bursa'da birçok dernek ve kuruluş var. Bunların çatı kuruluşu kent konseyi oluyor. Kent konseyleri Belediye Kanununa göre kurulmuştur. Bursa tabii organize oluşuyla teşkilatlanmasıyla Türkiye’ye örnek olan şu anda bir benzeri olmayan bir kuruluş. Bütün illerden bizlere nasıl oluyor, nasıl gidiyor şeklinde bir takım sorular da soruluyor” dedi.

BU ŞEHRE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ

Tüm Türkiye’yi Bursa’da  buluşturan bir programa imza attıklarını dile getiren Orhan,  “Biz bu sene güzel uygulamalar yaptık. Bu uygulamalardan biri hemşirelik vurgusunu güçlendirmekti. Bursa'daki bütün il derneklerini bir araya getirdik. Bayramlaşma yaptık. Ilk defa Türkiye’ye örnek olarak Bursa'da çok güzel bir ortam yakalandı. Yani insanlar doğduğu yeri elbette sevecek ama yaşadığımız Bursa'ya sahip çıkacağız. Kültürleri ve sevgiyi öğrenin. Bursa’da, ‘Ben Bursa'da yaşıyorum. Bursa'ya sahip çıkıyorum ve aidiyet duyuyorum’ duygusunun oluşması gerektiği noktasında ilk adımı attık. Aynı zamanda  bayramlaşmayı da bu programla yaptık. Eksiğimiz vardır ama tamamlarız. Yaklaşık beş bin kişiyle muhteşem bir kalabalıkla coşku içinde güzel bayramlaşma oldu.  İkincisini de İnşallah Kurban Bayramı’nda yapacağız. Bir Manifesto yayınlıyoruz. Bursa'da herkes birbirine selam vermelidir.Kardeşliklerin olduğu,  yardımlaşmaların çoğaldığı,  sevginin hakim olduğu ve çevrenin kirletilmediği bir Bursa olsun istiyoruz” diye konuştu.

 

TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK PROJE

Hem Bursa için hem de Türkiye için örnek olacak bir projeye imza atacaklarını ifade eden Orhan,  “Çalışmamızı üstün zekalı yani üstün yetenekli çocuklarımıza tam zamanlı okul yapılması ile ilgili sürdürüyoruz. Bu konu anayasamızda da hatta kanunlarla desteklenen Milli Eğitim Bakanlığı’nın kanunlarında da yer almış bir konudur. Nasıl ki engelli arkadaşlarımıza birtakım imkanlar yasa ile verilmiş aynen bu şekilde ki farklı çocuklarımıza da bu imkanlar sağlanmalıdır. Bu konuyla ilgili istatistiki çalışmalar da yaptırdık, raporlar hazırladık. Bu raporlarla elde edilen bilgiye göre Bursamız'da 700 bine yakın öğrenci var. Dünya genelinde bu çocukları miktarı  100'de 3 ile 4 arasındadır. Bursa’mızda da yaklaşık 20 binin üzerinde tanısı konulmamış üstün yetenekli çocuğumuz var. Bu çocuklar yeterli eğitimi almazlarsa gerileyebilir.  Rapor hazırlandı, öğretmenlerimiz hazır. İşletme noktasındaki sistemimiz hazır. Sadece bir arsa ihtiyacı var. Bu eğitim yuvasını Uludağ Üniversitesi içersinde inşa etmek istiyoruz. Çocuklarımızın ihtiyacı olan bilgiye üniversitemizden daha iyi bir şekilde ulaşabileceğini düşünerek  bir yer talebinde bulunduk. Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş binanın yapılması ve hatta öğrencilerinin okutulması konusunda destek sözü de verdi. Artık sadece düğmeye basmak kaldı. Bu proje bizim için çok önemlidir. Ülkemiz için de çok önemli en önemli konularından biri halinde ve gelecek için bu çocuklarımızı değerlendirmeliyiz. Bize gelen bir çok çocuk var. Takip ettiğimiz çocuklar var. Bu çocukların ayrı müfredatı, ayrı eğitimi olacak. Bu proje için çok uğraş verdik inşallah başlayacağız” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜMÜN GÖNÜLLÜ ADI KONSEYDİR

Orhan, şehrin içinde kalan küçük sanayilerin insan sağlığına zarar verdiğini ve kent konseyine ulaşan talepler doğrultusun harekete geçildiğinin de altını çizdi. Sorunu ve çözümü olan herkesin Kent Konseyi'ne talepte bulunabileceğini de aktaran Orhan, geçtiğimiz günlerde küçük sanayi esnafının konseye bir talepte bulunduğunu ifade ederek,  “Vatandaşlarımız ‘kiralar çok, dükkan bulamıyoruz. Kiraları karşılayamıyoruz dediler’ dolayısı arz-talep dengesini den dolayı fiyatlarda iyice  tavan yaptı.  Bu gerçek bir sorundur.  Bursa'da yan sanayiye çok daha fazla ihtiyaç duyulacak. Dolayısıyla küçük sanayi sitelerinin yapılmasında çok büyük fayda var. Ancak küçük sanayi sitelerinin şehir içinde olması toplum sağlığını etkiliyor.  Bu şehir sürekli büyüyor. Bursa 3 milyonluk nüfusa sahip, sürekli büyüyen ve iş gücünün fazla olduğu bir şehirdir.  Bursa’nın yapısına uygun planlı gelişime yol vermesi lazım. Sanayiler şehir içinden uzaklaşmalıdır. Hem insan sağlığı hem de fiyat artışları gibi sebeplerden dolayı bu talepler bize vatandaşlarımızdan geldi. Bizler de bu konuyu belediyemize ilettik.  İnşallah belediyemizde bunu hayata geçir ve en uygun yerleri en iyi şekilde planlayarak küçük esnafımızın bu mağduriyetini giderir” diye konuştu.

BURSA VARSA BİZ VARIZ

Gelecek nesle güzel bir ortam bırakmak gerektiğini ifade eden Orhan,  “Biz kurum olarak dikkatli olmak zorundayız. Biz dikkatli olmazsak yarın bir gün bu çocuklar bize beddua eder. Gayretimiz bu noktadadır. Gerçekten büyük sıkıntılar var. Bu sıkıntıları gönüllü insanların gidermeye çalışması gerçekten çok değerlidir. Bursa ve  gelecek nesillerimiz için elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyorum. Bursa bizim. Başka bir Bursa yok. Burada yaşayacağız. Burada hayatımızı devam ettireceğiz. Yani herkes Bursa’ya sahip çıksın aidiyet duygusu hissetsin.  Karşı komşumuza selam vermekten imtina etmeyelim.  O kaybettiğimiz değerleri de geri kazanmak kazandırmak çok önemli.  Selam verin ilişkileri güçlendirin. Yani komşu komşunun külüne muhtaç derler. Böyle bir kültürden geliyoruz. Dünyayı iyilik ve sevgi kurtaracak. Bursa’ya  herkes bir  yerlerden gelmiş. Kimisi Balkanlar'dan gelmiş. Kimisi Kafkaslar’dan gelmiş.  Yani herkes bir yerden gelmiş. Bursa’da kimsesin kimseye hoş geldin deme lüksü yok. Hep beraber sevginin hakim olduğu Bursa'ya oluşturmamız gerekiyor. Bursa'nın sahibi yok mu derseniz ise; Bursa’nın sahibi Osmangazi ve Orhangazi’dir” şeklinde konuştu.