Refah sınırında İsrail'e 'katliamcı' dediler
Dünya rehine takasına kilitlenmişken Refah Sınır Kapısı’nda Avrupa Birliği’ni “çatlatacak” bir gelişme yaşandı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Belçika Başbakanı Alexander de Croo, Almanya ve Fransa’nın sınırsız destek verdiği İsrail’e “katliamcı” dedi. Sanchez, “AB Filistin devletini tanımazsa İspanya kendi kararını alacak” diyerek AB’ye rest de çekti.
Avrupa’da Gazze’deki soykırımın başından bu yana terör devleti İsrail’i savunan Almanya gibi ülkelerin aksine, bazı hükümetlerden aykırı sesler yükselmeye başladı.
Belçika ve İspanya başbakanlarının Refah Sınır Kapısı’nda Gazze’deki insani drama karşı ses çıkarmalarını hazmedemeyen işgalci güç, iki ülkeyi de “teröre destekle” suçlayarak büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı ve “kınama” mesajı iletti. Ancak Belçika Başbakanı söylemlerinden geri adım atmazken, İspanya Başbakanı tonunu yükselterek Filistin’i tanımaya hazır olduklarını açıkladı. Savaşın başlarında İsrail’i koşulsuz destekleyen bazı ülkeler de artık daha temkinli bir duruş sergiliyor.
Sözlerimin arkasındayım
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, İsrail’e gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yaptığı konuşma nedeniyle İsrail hükümeti tarafından kınanması ve teröre destekle suçlanması üzerine, “sözlerinin arkasında durduğunu” ifade etti. De Croo, Refah Sınır Kapısı’ndaki açıklamasında, İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uygun davranması gerektiğini belirterek, “Sivillerin öldürülmesinin artık durması gerekiyor. Çok fazla insan öldü. Gazze’nin yok edilmesi kabul edilemez. Bir toplumun yok edilmesini kabul edemeyiz” ifadelerini kullanmıştı. “Batı Şeria’daki yerleşimci şiddetini ve masum insanların öldürülmesini durdurmalıyız” diyen De Croo, barış görüşmelerinin yeniden başlatılması gerektiğini vurgulamıştı. Bu ay başlarında Belçika Kalkınma İşbirliği Bakanı Caroline Gennez, “Belçika’nın Filistin devletini tanımayı düşündüğü” yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Belçika ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki (UCM) mevcut Filistin soruşturmasının yürütülmesi için gereken 5 milyon avroyu da ödemişti.
Büyükelçi karşılığı
İspanya Başbakanı Sanchez de “Uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği’nin artık Filistin devletini tanımasının zamanı geldi. Bunu AB ile birlikte yapmalıyız. Ancak AB Filistin devletini tanımazsa İspanya kendi kararını alacaktır” değerlendirmesini yapmıştı. Ayrıca İsrail’in İspanya büyükelçisini dün Dışişleri Bakanlığı’na çağırmasının ardından İspanya da bugün İsrail’in Madrid Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığına çağırarak Netanyahu’nun suçlamaları hakkında izahat talep etti. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İsrail’in Sanchez ve De Croo’ya yönelik açıklamalarını, “kabul edilemez ve asılsız suçlamalar” olarak nitelendirdi. Albares, ülke basınına yaptığı açıklamada, “Bu suçlamaları kategorik olarak reddediyoruz. Yersiz ve kabul edilemez bu ifadelere, İspanya zamanında cevap verecektir. Gerek şu anda AB dönem başkanı olan Pedro Sanchez’i gerekse 1 Ocak’ta bu görevi teslim alacak De Croo’yu etkileyen, çok ciddi suçlamalar yapılmıştır.” dedi.
Barselona ilişkilerini kesti
İspanya’nın Barselona Belediyesi, Gazze Şeridi’nde kalıcı bir ateşkese ulaşılana ve Birleşmiş Milletler kararları ile Filistin halkının temel hakları garanti edilene kadar İsrail ile kurumsal ilişkileri askıya aldığını duyurdu. Belediyede alınan karar metninde, Gazze Şeridi’nde kalıcı bir ateşkese ulaşılana, Batı Şeria’da sivil halka uygulanan şiddet son bulana, Birleşmiş Milletler (BM) kararları ile Filistin halkının temel hakları garanti edilene ve Hamas’ın esir tuttuğu İsrailliler serbest bırakılana kadar İsrail ile kurumsal ilişkilerin askıya alındığı duyuruldu. Belediye Meclisi’nde yapılan oturumda konuşan Barcelona en Comu lideri Ada Colau, “Bu bir savaş değil, soykırım. Başbakan Pedro Sanchez’in de dediği gibi tahammül edilemez bir durum. Ve eğer tahammül edilemeyecek bir haldeyse eyleme geçmek zorundayız. Dünyanın en güçlü ordularından birinin bombardımanlarıyla Gazze’de her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor” dedi.
İngiltere’den de uyarı
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ise işgalci gücü, Filistin halkının “uzun vadeli güvenlik, emniyet ve istikrarı sağlanmadığı sürece” güvende olmayacağı konusunda uyardı. Batı Şeria’da Yahudi yerleşimci teröristler tarafından öldürülen Filistinli sivillere ilişkin raporların dehşet verici olduğunu da belirten Cameron, “İnsanlar (Yahudi yerleşimciler) gerçekten Filistinli sivilleri hedef alıyor ve zaman zaman öldürüyor. Bu tamamen kabul edilemez ve bundan sorumlu olan kişilerin sadece gözaltına alınmaları yeterli değil, tutuklanmaları, yargılanmaları ve hapsedilmeleri gerekiyor. Bunlar suçtur” şeklinde konuştu.