Saldır! Hurra!

Kıymetli okur,

Bugün de Kızılay’ı konuşuyoruz.

Kızılay’ı tartışıyoruz.

Kızılay’ı yargılıyor ve cezalandırıyoruz.

Bu infaz sporunda üzerimize yok!..

Mal bulmuş mağribi gibi herhangi bir konuya böylesi çullanmak ve hurra diyerek saldırmak başka ülkede görülemez herhalde…

Peki, nedir konu?

Türk Kızılay’ın iştiraklerinden biri olan ‘Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş’, Haluk Levent’in AHBAP derneğine 46 milyon lira karşılığında 2 bin 50 adet çadır satmış.

Ne zaman?

Depremin ikinci gününde talep edilmiş, üçüncü gününde satılmış.

Ne amaçla satılmış?

Deprem bölgesindekilere ulaştırılması amacıyla!

Ulaşmış mı?

Evet!

Sadece AHBAP’a mı parayla satılmış?

Hayır. AFAD da parayla alıyor. Başkaları da almış.

Kar amacıyla mı satılıyor?

Hayır. Maliyetine satılmış!

Kızılay çadırları depoda tutup stokçuluk mu yapmış?

Hayır. Depolar boş. O güne kadar AFAD’a 54 binden fazla çadır verilmiş.

Peki, sorun ne?

Çadırların satılıyor olması mı?

Kızılay’ın şirketi bunları bir satış usülüne göre değil de kafasına göre verseydi daha mı iyi olurdu!

O zaman Kızılay’a verilen yardımların daha kontrol edilebilir, denetlenebilir ve şeffaf olduğunu mu düşünecektiniz?

Bedava verseydi ne diyecektiniz? Kızılay’ın çadırları verirken insan ayırdığı iddialarıyla yine organize kötülüğü işletecektiniz.

Ya da AHBAP Kızılay’dan talep ettiğinde ‘Veremeyiz, elimizdeki stoklar lojistik plan dahilinde AFAD eliyle bölgeye gidecek’ cevabını verseydi o zaman da ‘Kızılay AHBAP’a çadır vermedi’ demeyecek miydiniz?

İyi ya işte Kızılay, kurum veya kişi ayırmadan elinde olanı acil ve en hızlı yoldan bölgeye ulaştırmak için herkese sunmuş!

Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş çadırları ha AFAD’a satmış ha AHBAP’a satmış ne farkı var?

Netice çadırlar deprem bölgesine gitmiş mi? Gitmiş!

Ne olsun istiyorsunuz?

Çadırlar niye depodaymış?

Kıymetli okur, henüz ışınlanmayı bulamadık.

Her türlü materyali üretmenin de taşımanın da bir süreye ihtiyacı var.

Ülkenin dört bir yanından binlerce tırın teyakkuz halinde olduğu günlerde lojistik plan işletilmesi gerektiği ortaya çıktı.

Öncelikli ihtiyaç olan olmayan binlerce tır bölgeye ulaşımda ciddi sorunlara neden oldu. O günlerde yollarda onlarca trafik kazası meydana geldi.

Ne yapacaktı sizce? Kızılay bunları deposunda tutacak ve bölgeye göndermeyecek miydi?

Bunu düşünecek kadar kötü olabilir mi bir insan?

Kızılay Çadır’ın günlük bin çadır üreten tesisi pazar günü dahi 7/24 esasına göre çalışıyor. Bölgeye çadır sevkiyatı halen sürüyor.

Ve halen bu çadırları Kızılay dikiyor. Orada çalışan insanlara teşekkür edeceğimiz yerde şüpheye düşürüyoruz.

Bence AHBAP’a çadır satılmamalıydı. Ticari olarak burada yasa dışı bir işlem yok.

Etik bağlamda ‘önce devlet’ denmeli ve AFAD’ın talebi bitmeden hiçbir kurum ve kuruluşa satış yapılmamalıydı.

Yoksa tabi ki satacak!

Marketten Kızılay Soda’yı bedava mı alıyorsunuz?

Hayır!

Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş de Kızılay’ın birçok iştirakinden yalnızca biridir.

Sadece bu yok!

“Kızılay Yatırım” var mesela!

“Kızılay Sistem Yapı” var konteyner üretiyor!

Aynı zamanda “Kızılay İçecek” de var.

“Kızılay Kültür/Sanat” var.

“Kızılay Lojistik” var ki AHBAP buradan da gıda satın aldığını açıkladı.

“Kızılay Sağlık”, “Kızılay Bakım”, “Kızılay Portföy”, “Kızılay Etki Yatırım”, “Kızılay Teknoloji”, “Kızılay Biyomedikal” ve “Kızılay Maden Suyu” da diğer iştirakler.

Şimdi bu şirketleri sayınca da ayrı bir tartışma konusu gündeme geliyor.

Bu kadar şirket olur muymuş? Bir tek Kızılay’ın mı şirketleri var? Bir araştırın bakalım hangi vakıflar hangi sivil yapıların kaç tane şirketleri var?

Ayrıca o tartışmalı ‘Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş’nin 1954 yılında kurulmuş olduğunu söylesek yeterli olur mu?

Yetmez!

Çünkü sorun Kızılay’ın çadır satması değil!

Devlet bölgede 400 binden fazla çadır kurmuş kimin umrunda!

Depremin ilk gününden bu yana amaç, devlete ve devletle organize olan kurum kuruluşlara karşı güveni yıkmak! Onlara göre bu fırsat kaçmamalı! Zira yıllardır bunu bekliyorlardı…

Gücendikleri ise onlar bu amaçlarla Devlete, AFAD’a, Kızılay’a durmaksızın saldırırken ‘devletin yerine koydukları AHBAP nasıl olur da Kızılay’dan çadır alır?’

‘AFAD ve Kızılay’a güvenmedikleri için AHBAP’a verdiklerini iddia ettikleri paralar nasıl Kızılay’a verilir!’

Gücenik cüceler! İstediğiniz kadar gücenin! İstediğiniz kadar güvenmeyin!

Dün çıktığı canlı yayında ne dedi Haluk Levent: “Gittiğimizde devletin tamamı oradaydı… Görmedim mi diyeyim!.. Okyanus ötesi hesaplar, ‘Devlet yok AHBAP var’ yazmaya başladı. Bu nasıl bir kötülüktür. Biz orada 30-40 kişiyiz. AFAD yüzbinlerce kişi. Devletle biz nasıl yarıştırılabiliriz. Biz ancak devletle ele ele vererek insanların yardımına koşabiliriz.”

Şimdi daha fazla söze gerek yok…

Yakında bu cenah, dün yere göğe sığdıramadığı Haluk Levent’i de AHBAP’ı da infaz masasına oturtur…