Sanal dünyada istismar ailede başlıyor!
20 milyondan fazla öğrenci geçen hafta karnelerini alarak yaz tatiline girdi. Tatilde çocuklar ve gençler zamanlarının önemli bölümünü evlerde tablet, bilgisayar ya da akıllı cihazlarıyla oyun oynayarak geçiriyor. Peki çocuklar vakitlerini nasıl değerlendirecek? Ebeveynler olarak çocuklarımızı dışarıdaki tehlikelerden koruyabiliyoruz ama evdeki ve ellerindeki tehlikeye karşı nasıl koruyacağız? Klinik Psikolog Cemre Kürşat, yaz tatilinde teknolojinin doğru kullanımı ile ilgili ebeveynlere kritik önerilerde bulundu.
Özlem Yoğurtçuoğlu/ Lider Haber
Sharenting, son zamanlarda Avrupa'da popüler hale gelen bir terimdir. İngilizce'de 'sharing (paylaşan)' ve 'parenting (ebeveynlik)' kelimelerinin birleşimi olan bu terim, çocuklarının fotoğraflarını sosyal medya üzerinden paylaşan aileleri tanımlamak için kullanılmakta. Uzmanlar, bu eylemi tehlikeli bulduğunuı ifade ederken çocukların mahremiyet haklarının da ihlali olarak görmektedirler. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının gizliliğini ve güvenliğini korumak için sosyal medyada paylaşımlarını dikkatli bir şekilde yapmaları önemlidir.
Birçok uzmana göre ailelerin çocuklarının fotoğraflarını rızaları dışında paylaşması bir tür ‘çocuk istismarı’ olarak değerlendirilebilir. Çünkü Yapılan paylaşımlar, çocuklar için dijital bir ayak izi oluşturur; bu da mahremiyet kaybı, mali veya kimlik sahtekarlığı gibi çok sayıda riski beraberinde getiriyor.
Klinik Psikolog Cemre Kürşat, çocuklarımızı dijital dünyada nasıl koruyacağımızı ve alınması gereken önlemleri Lider Haber mikrofonlarına anlattı.
Klinik Psikolog Cemre Kürşat, yaz tatilinde çocukların evde geçireceği sürenin artacağını ve ebeveynlerin bu süreyi doğru değerlendirmesi ve çocukları da doğru yönlendirmesi gerektiğini şu ifadelerle vurguladı:
“Telefon, tablet, bilgisayar kullanımı ebeveynler için okul varken de hali hazırda var olan bir sorunken şu anda çocukların çok büyük bir vaktini harcadığı okul olmadığı için ‘Ne yapacağız?’ sorularının yükseldiği bir dönem aslında yaz tatili. Ben çocukların spor aktivitelerine, drama gibi aktivitelere özellikle çocuğun genel durumuna da çok bağlı olarak daha içine kapanık bir çocuksa sanatsal etkinliklere; heykel, resim gibi seramik gibi… Ya da ‘Çocuğum kural öğrensin, arkadaşlarıyla ortak hareket etmeyi öğrensin, grupla bir arada olsun.’ diyorsa ebeveynler, o zaman da bir spor takımına dahil olmasını çok önemsiyoruz. Açık alanlarda vakit geçirmek zaten çok faydalı iken yazın bunun için daha vakit var, özellikle akşam saatlerinde ebeveynlere işten geldikten sonra parkları, bahçeleri çok fazla öneriyorum. Çocukların el ve göz koordinasyonunu çok geliştiriyor, mesela bisiklet sürmeyi öğreniyorlar, bunlar hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok faydalı aktiviteler.”
“Maksimum 2 saat”
Psikolog Cemre Kürşat, 0-6 yaş arası çocukların ekran kullanım süresinin sıfır olması gerektinin altını çizerek şunları söyledi:
“Aslında ideal olan 0-6 yaş arası çocukların ekran süresinin sıfır olmasıdır ama günümüzde bu pek mümkün olmuyor, o yüzden bunu şu şekilde sınırladık, 0-2 yaş arasındaki çocuklar için ekran hiç olmasın, 2-5 yaş arası çocuklar için 1 saat, 5 yaşının üzerindeki çocuklar için de maksimum 2 saat olmalı.”
“Ebeveynler tuvalete bile telefonla gidiyorsa…”
Cemre Kürşat, çocuklara karşı koyulan kuralların esnetilmemesinin çok önemli olduğunu ve bir kez esnetilen kuralın çocukta tekrar esnetilebilir algısı oluşturduğunu belirtti.
Kürşat, “Ebeveynlerin kurallar konusunda daha keskin olması bizim için çok önemli! Çocuklar eğer kuralların bir kere esnediğini görürlerse bir kere daha esneyebileceğini düşünerek orayı daha çok zorlayacaklardır. Bir de şu var, ebeveynlere şunu söylüyoruz; ‘eğer ebeveyn tuvalete bile telefonla giriyorsa çocuktan telefona tablete dokunmamasını beklemek çok gerçekçi bir şey değil!’ örnek olma kısmı çok önemli. Ebeveynlerden en büyük beklentimiz bu aslında!” dedi.
Ebeveyn ‘andasın’ mottosunu bozuyor!
Psikolog Cemre Kürşat, çocukların sanal dünyadaki mahremiyetinin ilk olarak aileler tarafından istismar edildiğini savunarak çocukta ‘Ebeveynim benim istismarımı gerçekleştiriyorsa başka insanlar da bunu yapabilir’ algısının yerleştiğini söyledi.
Cemre Kürşat, “Birçok insan, çocuklarını ekran önünde tuttukları zaman emojiler koyarak tam göstermeden yapıyorlar ama ben bunun da çocuğu çok etkilediğini düşünüyorum. Çünkü anne- babanın elinde sürekli her önemli anda bir telefon var. Bu çocuğun anda kalmasını çok zorlaştırıyor, hep söylediğimiz ‘Anda kal, anı yaşa, hissediyor musun? Andasın’ mottosunu çok bozan bir şey. Çünkü ebeveynin kendisi anda kalamıyor zaten. Bu çocuğu gelecekte de ‘O an ne yaşıyorum, ne hissediyorum, bunu paylaşıyorum’ hissini de azaltıyoruz. ikincisi çocuğun özel hayata dair başkalarına karşı da bu sınırı esnetebileceği imajını veriyor ya da çocuk, ebeveynden bunu görüyor diyor ki ‘Ebeveynim benim istismarımı gerçekleştiriyorsa başka insanlar da bunu yapabilir’ bunlar çocuğun gelecekte de benzer sorunları yaşamasına da neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Çocuk fenomenlerin istismarı!
Kürşat, son yıllarda giderek artan çocuk fenomenlerle ilgili olarak “Bunu yapan kişiler ebeveynler tabii ki, çocuk ‘hadi ben kamera alayım, video çekeyim’ demiyor. Bu tür paylaşımlar, ebeveynler için bu bir kar kapısı haline geldiği için bunun ismi çocuk istismardır” dedi.
Çocuklar neden sanal oyunlara sığınıyor?
Klinik Psikolog Cemre Kürşat, ebeveynlerin en büyük şikayetlerinden biri olan çocuk ve gençlerin sanal oyun bağımlılığında en önemli etkenin ‘oyun motivasyonu’ olduğunu belirterek doğru sorunun ‘Çocuklar neden bu kadar oyun oynuyor?’ olması gerektiğini ifade etti:
“Şuradan başlamak istiyorum, çocuklar neden sanal oyun oynuyorlar? Çünkü birçok çocuk danışanımızdan şunu duyuyoruz; ‘Ben aslında çok yalnız hissediyorum, anlaşılmamış hissediyorum, vaktimi geçiriyorum, beynimi donduruyorum.’ Yani aslında çocukların oyun motivasyonu çok önemli. Arkadaşlarıyla sosyalleşemiyor çocuklar ve bu vakti sosyal medyada ya da oyunlarda geçirmeye çalışıyor. Çocuğu oyuna iten motivasyonu anlamak çok önemli. Çünkü ebeveyn tarafından şu gözüküyor, ‘Çok fazla oyun oynuyor’ evet, ama neden oynuyor? Orası çok incelenmiyor, aslında temel kaynağa indiğimizde çocuğun derdi, çok fazla oyun oynamak değil, aynı zamanda orada sosyalleşmek, anlaşılıyor hissetmek, görünür olmak ya da yaşadığı kötü duyguları bastırıyor olmak. ‘Olumsuz bir duygu yükleniyor, bundan kurtulmalıyım’ diyerek bastırmayı deniyor oyunlarla. Yani tekrar ediyorum oyun motivasyonu çok önemli.”
Siber zorbalıkta kalkan: ebeveyn kontolü!
İnternet çağının içine doğmuş çocukların ve gençlerin sosyal medyadan ya da akıllı telefonlardan uzak kalmasını beklenebilir mi? Akıllı telefonlar, bilgisayarlar veya tabletler ile sosyal mecralarda paylaşılan yazı, mesaj, fotoğraf veya video tarzındaki gönderiler artık yaşamın bir parçası. Dijital zorbalık ya da sanal/siber zorbalık olarak da adlandırılan zorbalık türü de bu çağın bir ürünü.
Siber zorbalık konusunda ebeveynlerin kontrolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Kürşat, ailelere kontrolcü değil katılımcı olma çağrısında bulundu:
“Ebeveyn kontrolü siber zorbalıkta çok önemli, ebeveyn çocuk ne oynuyor, ne sürede oynuyor, orada ne yazıyor kontrol etmeli. Ve şunu şöyle yapmalı; ‘a ne oynuyorsun, hadi gel beraber oynayalım, birlikte bakalım’ gibi biraz daha merakla gitmeli. Çünkü eğer çocuğa ‘a gel bakalım, ne oynuyorsun sen?’ gibi daha katı bir şekilde gidersek çocuk bunu paylaşmak istemeyecektir. Çocuğa merakla yaklaşmak, neyin içinde olduğunu ebeveynin görmesini daha çok sağlar.”
Çocukları sürekli meşgul etmek zorunda değilsiniz!
Yaz tatili gibi uzun soluklu bir dönemin çocuklar için hem bir fırsat hem de bir tehlike olduğunu ifade eden Kürşat, konuşmasının sonunda ailelere çocukların boş vakte de ihtiyacı olduğunu unutmamaları gerektiğini hatırlattı.
Kürşat, “Son olarak ebeveynlerden şunları bekliyoruz, çocuklarla vakit geçirmek, mümkün olduğunca ekran süresini önce azaltın, çocukta azaltsın, spor aktivitelerine yönlendirin ama ebeveynin çocuğu sürekli meşgul tutmak gibi bir zorunluluğu yok! Biraz çocuğun kendi kendine kalıp o boş zamanlarında neler yapabileceğini de keşfetmesi yetişkin yaşamı için çok önemli. Ayrıca şu da çok mümkün çocuğun günlük ev işlerine de dahil olması yani aslında bu çocuğu hem yetişkinliğe hazırlıyor, hem de ebeveynle bir sey paylaşmış olma hissi arttırıyor. Bunlarda yazın ebeveynlerin daha dikkat etmesi gereken konular diye düşünüyorum” dedi.
ETİKET : liderliderbursabursason dakikagündemhaberteknolojifenomenistismarçocuktelefontablet