Sanmakla yetinmeyin!
İnsan; bir olay, olgu, durum, kavram, kurum, kuruluş veya kişi hakkında kanaat geliştirmek için çoğu zaman ‘sanmak’ ile yetiniyor.
Varsayım, çıkarım, duyum, faraziyelerle sanısını güçlendiren insan, gerçekle karşılaştığında gözüne ışık tutulmuş bir tavşan gibi donup kalıyor.
Halbuki gerçek anlamda ‘insan’; düşünce sistemini, fikirsel birikimini, kanıya veya yargıya varma becerisini bilgiye dayandırandır.
O zaman insan, salt biyolojik bir canlı olmanın ötesine geçebiliyor. Ölçü, muhakeme ve öz muhasebe ancak bilgiyle yakalanabiliyor.
Bilgi yoksa fikir de yok! Fikir yoksa dava da yok! Dava yoksa yaşamın anlamı kısır ve sığ!
Her ne kadar gazetecilik bizi, bir bağımlı gibi sürekli bilgiye muhtaç kıvamda tutsa da bazen sosyal kanıksama ve dijital yanılsamanın mağduru da olabiliyoruz.
Kitle iletişim araçlarının yaygın kullanımının neden olduğu dezenformasyon ve manipülasyon ile istencimizi aşan birçok konuda bilgi sayılmayacak derecede muğlak önermelere maruz kalıyoruz.
Genel ezberler, klişeler ve bir takım doğru sanılan yanlışlar, kontrolümüz dışında zihnimiz gibi dilimize de yapışıp tutunuyor.
Neyse ki mesleki refleksle yerleşik tutum haline gelen soru sorma, sorgulama, şüpheyle bakma yaklaşımı, bizi çoğu kez ‘sanmak’ durumuna düşmekten koruyor.
Yine de beşerî yetersizlikler dolayısıyla mahcubiyet derecesinde yanılgılar yaşayabiliyoruz.
Türk Kızılay Bursa İl Merkezi Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, geçen günlerde Lider Haber’i ziyaret etti.
Çok keyifli ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Başkan Tutanç’a Türk Kızılay’ı hakkında birçok soru yönelttik.
Tutanç, Türk Kızılay’ın şeffaflığını yansıtan bir yaklaşımla cevapladı sorularımızı…
Mesela Tutanç’tan öğrenene kadar, başkanlar maaş alıyor sanıyordum. Meğerse almıyor, tamamen gönüllü çalışıyormuş!
Tutanç’tan öğrenene kadar, Kızılay’a atılan SMS’ler o ilbütçesine gidiyor sanıyordum. Meğerse Genel Merkez’de toplanıyormuş!
Tutanç’tan öğrenene kadar, Bursa’da Türk Kızılay bağışçısı çok sanıyordum. Meğerse o kadar da çok değilmiş.
Tutanç’tan öğrenene kadar, Türk Kızılay’ı kapalı kutu sanıyordum. Meğerse tüm gelir ve giderleri şeffaf bir şekilde internette yayınlanıyormuş.
Tutanç’tan öğrenene kadar, Türk Kızılay’ın Kızıl Hac ile iş birliği yaptığını bilmiyordum. Meğerse yurt dışında birçok ülkede ortak çalışma yapılıyormuş.
Tutanç’tan öğrenene kadar, Türk Kızılay’ın genç gönüllü sayısının çok olduğunu sanmıyordum. Meğerse büyük bir gönüllü ordusu sahada çalışıyormuş.
Kıymetli okur, izninizle size sormak isterim.
Türk Kızılay Bursa İl Merkezi’nin bir yıl içindegerçekleştirdiği etkinliklerle toplamda 200 binden fazla kişiye ulaştığını biliyor musunuz?
Yalnızca Türk Kızılay Bursa İl Merkezi’nin bir yılda 33 bin 785 kişiye nakdi yardım, gıda ve giyim malzemesi desteğinde bulunduğunu duydunuz mu?
‘Vekâletle Kurban Kesim Kampanyası’ kapsamında Türk Kızılay Bursa İl Merkezi’nin yıl boyunca 13 bin 256 kavurma ve kıyma konservesi dağıttığını okudunuz mu?
Türk Kızılay Bursa İl Merkezi’nin ihtiyaç sahiplerine bir yılda 6 bin 757 gıda kartı dağıttığını daha önce biliyor muydunuz?
Türk Kızılay Bursa İl Merkezi’nin 102 aktif ‘Hilal Aile’ye aylık düzenli yardımlarını sürdürdüğünü işitmiş miydiniz?
Şayet biliyorsanız, ne bekliyorsunuz? Siz de elinizden geldiğince, bütçeniz el verdiğince iyiliğe güç verin.
Bilmiyorsanız şimdi artık öğrendiniz. Bugünden sonra siz de güven ve iç huzurla Türk Kızılay’a destek verin. Çünkü her birimizin gücü nispetinde sevgiyi, saygıyı ve iyiliği büyütmeye ihtiyacı var.
Türk Kızılay, ülkemizin gururu olduğu kadar sosyal hayatımızda dengenin tesisi açısından da bir şanstır. Bu şansa kapı aralayan herkes, sosyal adaletin inşasına katkı koymuş demektir.
Büyük küçük demeden her ölçekte yapılacak bağışın gideceği bir adres mutlaka var. İyilikte ölçü esastır. Türk Kızılay’ı saygın ve farklı kılan da bu ölçüyü gözeten kurumsal yapısıdır.
Lütfen birtakım yanılsamalara kapılmayın ve Türk Kızılay’ı hakkında doğru kanaat geliştirmek için bilgi edinin. O zaman göreceksiniz ki iyilik için en doğru ve güvenli adres Türk Kızılay’ıdır.
Esen kalın.