Saygıyla Eğiliyorum
Saygıyla...
Hürmetle...
Minnetle karşılarında eğiliyorum.
Asil milletimin huzurunda gözyaşlarına boğularak eğiliyorum.
Nasıl eğilmeyeyim ki!
Cep harçlığını bizlere...
Depremzedelere yollayan küçük yaştaki evladımızın...
İki büklüm olmuş vücudu ile büyük bohçasına doldurduğu bir şeyleri bize gönderen yaşlı annenin ellerini öperek huzurunda diz çöküyorum.
Arabasına bir şeyler koyup hızla bize getiren genç kardeşlerimin paylaştığı duyguları karşısında saygıyla eğiliyorum.
İş adamlarımızın hamiyet sahibi duygularına karşılık saygıyla eğiliyorum.
Yolladıkları sayısız yardım tırları için minnettarım.
Elinde, avucunda ne varsa depremzedelere yollayanların karşısından saygıyla eğiliyorum.
Yolladığı montun cebine gofret, filkete, çorap koyarak yollayan ailenin ellerini öpüyorum.
Çin den gelerek enkaz altında canlı arayan ekibin huzurunda saygıyla eğiliyorum.
Özbekistan’dan gelerek Özbek pilavı yapıp dağıtan soydaşlarımızın huzurunda saygıyla eğiliyorum.
İstanbul'dan gelerek zarf içerisine para koyup depremzedelere dağıtan iş adamlarımızın karşısında saygıyla eğiliyorum.
Trabzon’dan Eskişehir den İstanbul’dan Kütahya’dan Sivas’tan Van’dan Kastamonu’dan...
Velhasıl, yurdun dört bir yanından arabalarına bir şeyler koyarak depremzedelerin yanında olmak...
Onların acılarını paylaşmak...
Bizlere bir nebze olsun yardımda bulunmak...
Bir yudum su...
Bir dilim ekmek...
Çocuklar için süt...
Anneler için bebekler için çocuklar için lazım olabilecek ne varsa arabalarına, araçlarına koyarak yanımıza destek olmaya koşarak gelen...
Geldiklerinde ise yüzlerinde depremin şokunu yaşayan bizler gibi yüzleri gerilmiş...
Suratları çökük...
İçlerinde çaresizliğin verdiği fırtınaların koptuğu...
İçlerinin acıdığını belli eden duygusallıkları ile adeta "daha ne yapabiliriz sizler için" diye sorarcasına "ellerinden gelenin ancak bu olduğunu" anlatmak istercesine...
O şefkat...
O yardım eli...
O çaresizlik...
O merhamet. dolu yürekleriyle elleri titreyerek bu asil ve merhamet duygularıyla dağıttıkları yardımlar için yanımızda olan o hemşehrilerimizin, halkımızın, milletimizin...
O muazzam hisleri ile bize, yanımıza gelen insanların yardımsever duyguları karşısında saygıyla...
Hürmetle...
Minnetle eğiliyorum.
Dünya da böyle bir toplumun olduğunu sanmıyorum.
Felaket zamanlarında anında oraya koşan...
Bir şeyler yapabilmek için çırpınan, didinen bir halkın olduğunu sanmıyorum.
İşte bu duygularla dünyanın efendisi konumunda olan milletimin, devletimin karşısında saygıyla eğiliyorum
Allah devletimi, milletimi ebediyen var etsin inşallah.