Seçmen sandığa küs
AK Parti seçmeni sandığa gitmemiş.
Oyunu kullanmayanların sayısı dört buçuk milyon civarında imiş.
Neden gitmemişler acaba?
Kim engel olmuş?
Ayaklarına pranga mı vurmuşlar?
Evlerine mi kilitlemişler?
İşleri mi varmış?
Zamanları mı yokmuş?
Oy kullanacağı yerden uzakta bir yerdeler miymiş?
Neden oy kullanmaya gitmemişler?
Neden, neden, neden?
Neden olduğunu söyleyeyim mi?
Küstüler.
Küstürüldüler.
Düşük maaşa mecbur bırakıldıkları için.
Engel olunamayan zamlar için.
Geçinemedikleri için.
Enflasyonun önüne geçilemediği için.
Kendisini ciddiye alacak bir siyasi bulamadığı için.
Derdini anlatacak bir vekil bulamadığı için.
Sıkıntısını dinleyecek bir yönetici bulamadığı için.
Çaresizliğini giderecek birini göremediği için AK Parti seçmeni sandığa oy kullanmaya gitmedi.
Küstü.
Küstürüldü.
Canı sıkkındı.
Kafası yerinde değildi.
Morali bozuktu.
Beklentileri hep ertelendiği için sandığa gitmedi.
Niye gitsindi?
Ne için gitsindi.
Canının çektiğini alamadığı için mi?
Nefsinin istediğini alıp yiyemediği için mi?
Ev kirasını zamanında ödeyemediği için mi?
Maaşını yetiştirebilmek için lambayı kapatıp televizyon ışığında oturmaya başladığı için mi?
En son giyeceğini on dört yıl önce alabildiği için mi?
Pazara ancak akşam ezanı vakti gidip en ucuzunu alabildiği için mi?
Yani ne için sandığa gitsin!..
Gidip, hiç içinden gelmediği halde başka bir partiye oy versin diye mi?
AK Parti'ye kızıp başka siyasiyi kazandırmak için mi?
Bunu yapamazdı.
Yapmadı.
Kızdı.
Küstü.
Küstürüldü, sandığa gitmedi.
İşte bu kadar basit.