Şehitlik bu kadar mı gönülden istenir... İHA'lar SİHA'lar şimdi olaydı
Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Aktütün Jandarma Sınır Karakoluna 3 Ekim 2008 tarihinde yapılan terör saldırısından sağ ayağını kaybederek kurtulan Gazi Piyade Komando Onbaşı Bayram Yıldırım, 15 yıl sonra yaşadığı o anları anlattı. Gazi Yıldırım, “Keşke ben de şehit olabilseydim. Rabbim benim çocuklarımı da şehitlik mertebesine ulaştırsın. Bunu canı gönülden diyorum” dedi.
2007 yılında vatani görevini yapmak üzere Erzincan 59. Topçu Tugayında uçaksavar eğitimini alarak acemi birliğini tamamlayan Bayram Yıldırım, Hakkari Geçitli 5. Motorize Piyade Komutanlığına usta birliğini yapmak üzere görevlendirildi. 2008 yılında 3 aylık geçici görevle gittiği Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Aktütün köyü Jandarma Sınır Karakolunda 3 Ekim 2008 günü öğle saatlerinde bir grup PKK’lı teröristler tarafından roketli ve uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu çıkan çatışmada sağ ayağını kaybeden Bayram Yıldırım, gazi ünvanını aldı. Aynı çatışmada 17 silah arkadaşı şehit olan Gazi Yıldırım, 15 yıl sonra o anları anlattı.
2007 yılında Dağlıca köyündeki Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı komando taburuna yönelik ağır silahlarla düzenlenen 12 askerin şehit düştüğü, 16 askerin ise yaralandığı saldırının planlayıcısı "Aslan Çele" kod adlı Müzdelif Taşkın'ın, Suriye'nin Kamışlı-Amude Karayolu üzerinde MİT’in düzenlediği operasyonla etkisiz hale getirilmesini sevinçle öğrendiğini belirten Bayram Yıldırım, “Devletimiz bu konuda hem İHA’larımız hem SİHA’larımız olsun, bu operasyonlar, İçişleri Bakanımız sağ olsun 'İnlerine gireceğiz, nefes aldırmayacağız' diyor, çeşitli operasyonlar yapılıyor. Şehit aileleri için gaziler için çok sevindirici. Ülkemiz için devletimiz için çok sevindirici şeyler” dedi.
“İHA’larımız, SİHA’larımız ülkemizin geleceği için çok güzel atılımlar”
17 silah arkadaşının şehit olduğu o günü anlatan Yıldırım, “Bizim zamanımızda İHA, SİHA’lar yoktu. Biz sabah saat 00.08’de çatışmaya girdik gece karanlığa kadar çatışma devam ediyordu. Çatışmada 17 silah arkadaşımı peygamber efendimize komşu eyledik. Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun. Belki o günün şartlarında İHA’lar, SİHA’lar olsaydı bu kadar şehit verilmezdi. Bugün gelinen noktada ülkemiz için devletimiz için milletimiz için güzel şeyler oluyor. Milli tanklarımız olsun helikopterlerimiz olsun İHA’larımız, SİHA’larımız ülkemizin geleceği için çok güzel atılımlar. Bunları şehit aileleri ve gaziler olarak her zaman destekliyoruz. Devlet büyüklerimizden Allah razı olsun bunların önünü açıyorlar hepsine teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Keşke ben de şehit olabilseydim”
PKK’lı teröristlerin üç koldan ateş etmeye başladığını ve mevzilerin içinde sıkıştıklarını kaydeden Yıldırım, “Bizim çatışma o zamanın şartlarında zor bir çatışmaydı. Sınır ötesine kurulmuş bir karakol Bayraktepe üst bölgesindeydi o zaman 17 şehidimiz vardı çatışmada. Üç koldan bize ateş etmeye başladılar mevzilerin içinde sıkıştık. Başımızı kaldıramaz hale geldik mevziye el bombası geldi şarapnel parçaları vücudumuza isabet etti. Toplar, havanlar, dockalar o zamanki şartlarda araziyi kullandıkları için kendilerini daha kuvvetli hissediyorlardı ama şu anda devletimizden Allah razı olsun; İHA’larımız, SİHA’larımız önemli boşluğu doldurdular. Akşam görüntü alımıyla başladık, teröristler sızma girişiminde bulundular Bayraktepe üst bölgesine. Karakolumuzda Şahingöz vardı geceden teröristleri tespit etti, biz onlara karşı ateş etmeye başladık. Geceden bir kişiyi vurduğumuz için arazide mayınlı olduğu için oraya geçemiyorduk. Sabah Aktütün Karakolundan özel tim geldi, araziye geçtikleri zaman zaten teröristler orada toplanmıştı. Çatışma başladı, bize üç koldan ateş gelmeye başladı, çok değişik bir olaydı. Rabbim kimsenin başına vermesin böyle olaylar ama şahadet mertebesine ulaşmak, şehit arkadaşlarım için keşke ben de şehit olabilseydim. Rabbim benim çocuklarımı da şehitlik mertebesine ulaştırsın, bunu canı gönülden diyorum. Çatışma devam ederken saat 2-3 gibi mevzimize el bombası yedik. El bombası yiyince mevzi içinde 6 kişi şarapnel paçası yedik, afalladık, ikinci el bombası gelince mevziden kendimi attım. Daha sonra teröristlerin kullandığı havanlar ayağıma isabet etti, ayağım parçalandı, koptu. O zaman 17 şehit verdik. Yedi buçuk aylık askerdim. Ben Aktütün’ün askeri değildim, Hakkâri geçidinin askeriydim. Oraya göreve gitmiştim, bizden önce bir çatışma olmuştu. Oradakilere takviye olsun diye üç aylığına göreve gitmiştik. Tam görevim bitecekti Rabbim böyle bir şey nasip etti, kötü olay olarak bakmıyorum. Oradaki arkadaşlarımla görüştüğüm var şehit olan, kardeşlerimin aileleriyle görüştüğüm var” ifadelerini kullandı.