Sezar’ın hakkı…

Güzel bir söz vardır hani:

“Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceksin” diye.

Erkan Aydın başkanın hakkını vereceksin.

Öne çıkmayı sevmedi.

Reklamı sevmedi.

Seçimi kazandı, geldi, oturdu koltuğa, işine baktı.

“Belediyenin şu kadar borcu var, yandık, öldük, bittik, kül olduk” diye serzenişte bulunmadı. 

Bunu kendiside söylüyor zaten.

Koltuğa oturur oturmaz “Halkıma nasıl ve neleri yapabilirim” hesabını yapmış.

“Enkaz devraldık” edebiyatına kaçmıyor.

En güzel icraatı ise halkın midesine, cebine, cüzdanına hitap edecek olan “Halk lokantasını” açmak olacaktır.

Osmangazi meydanında yapacakmış.

Destekliyorum.

Hatta coşkuyla da alkışlıyorum bu girişimi.

Takip edin bakın, bu lokanta olayı rağbet görüp şehrin değişik yerlerinde de açılırsa şaşmayın. 

Üç dört tür yemeği seksen veya yüz liraya yemek kadar daha cazip ne olabilir ki?

Bu zamanda bu girişim Aydın’a pirim yaptırır.

Destek getirir, dua ettirir.

Hoşuma giden bir başka tarafı ise:

“Biz diğer belediyeler gibi pankart asmadık, kapı sökmedik” demesi oldu.

Güldüm, tebessüm ettim. 

“Sezar’ın hakkını Sezar’a” verdim.

Bu sözleri ile kime, nereye, hangi yöne mesaj iletti onu bilmem ama birilerini kibarca eleştirmiş oldu.

****

Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey makam arabalarını satacakmış!

Niye ki?

Nesini beğenmemiş bu arabaların?

“Çok borç var” demişti de o borçları kapatmak için mi satıyor yoksa? 

Ama o kadar borcu bu kadar küçük rakamlarla ödeyemez ki?

Tasarruf için ise gereksiz.

Bu arabaları satarsa hangi arabaya binecek?

Milli üretim TOGG da pahalı!

Bir zamanlar Başbakan olan merhum Ecevit gibi yerli Reno Cleo’ya mı biner acaba?

Kendileri bilir ama Bursa Büyükşehir Belediye Başkanına yakışır bir araba olarak devraldığı arabaya binse daha uygun olur, kanısındayım.