Sezgin: "Bursa’nın sanayi şehri olması turizmi ikinci plana atıyor"

Bursa Rehberler Odası Başkanı Denizhan Sezgin, Bursa’nın turizm potansiyelini yorumlayarak “Pandemi öncesinde gelen turist sayısını yakalamak üzereyiz. Bursa’ya turist genelde günübirlik geliyor. Şimdi konaklamalarda 2 güne sarkmalar oluyor. Eskiden bu kadar kalınmıyordu. Rakamlar yaklaşık 1 milyon civarında. Bunun tabii ki artması lazım. Ben Bursa için şunu rahatlıkla söylemeliyim ki Bursa’nın sanayi şehri olması turizmi ikinci plana atıyor” dedi.

Lider Bursa/ Burak TOK 

Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam’ın konuğu Bursa Rehberler Odası Başkanı Denizhan Sezgin oldu.  Sözlerine rehberlik sürecinden başlayan Sezgin, “1989 yılından bu yana bu yana kokartlı rehberim. Ama son yıllarda turist rehberliği kanunu çıktıktan sonra Bursa'da bir oda kuruldu. Odaya kayıtlı oldum. Bulunduğunuz yere kaydolmak zorundasınız. Bizim Bursa’da 155 rehber arkadaşımız var. Rehberlik tabii çok derin bir konudur. Bu meslek en az bir yabancı dil gerektiriyor. Çünkü normalde yabancılara yönelik çalıştığımız için dil unsuru oldukça öne çıkıyor.  Ülkesel rehberliğimiz var. Bölgesel rehberliğimiz var. Eylemli rehberlerimiz var. Eylemsiz rehberlerimiz var. Şimdi ülkesel olduğu zaman Türkiye'nin her yerinde rehberlik yapabilirsiniz. İşte Trabzon'da da yaparsınız. Antalya'da da yaparsınız ama bölgeleriniz sınavlara girip bölgelerinizi kaydettirmeniz lazım. Ben 89 yılında Bursa'da açılmıştı ve bölgesel rehberlikti benim girdiğim sınavlarda ben Bursa ve Marmara Bölgesi daha doğrusu rehberi olarak o günden beri devam ediyorum. Eylemli ve eylemsiz dediğimiz rehberlikler ise şöyle oluyor; Bu arkadaşlar bir yerde çalışıyor olabilirler. Ruhsatları vardır ama çalışmadıklarından dolayı eylemsiz olarak odalara kayıt olurlar. İstedikleri zaman eylem niye çevirebilirler? Bunun da bir ücreti var. İşte bir kokartımız var. Ondan sonra bizler de eylemli olanlarda tura çıkabiliriz. Eylemsizler şu anda tura çıkamazlar. Böyle bir farklılık var” dedi. 

Bursa çok özel bir şehir

Rehberlik mesleğinin kendini geliştirmeye açık bir sektör meslek olduğunun altını çizen Sezgin, “Rehberlik yorucu meslek çünkü sabahtan başlıyorsunuz akşama kadar gezilere devam ediyorsunuz. Acente biz rehberleri arıyor, diyor ki Bursa'ya bir turumuz var. Şu tarihte bir turumuz var. Bu turumuza müsaitseniz katılabilir misiniz? Biz de o gün müsaitsek tamam diyoruz. Bir tabii sözleşme yapılıyor. Bu sözleşmeye istinaden o gün beraber hareket ediyoruz. Dediğim gibi rehberlerin de hani bu konuda şöyle söyleyeyim, o tur artık o rehberin liderliğinde devam ediyor. Bursa çok önemli ve özel bir şehirdir. Bursa Osmanlı için çok önem arz etmiş ve başkentlik yapmış bir şehirdir.  İlk olarak Osman Bey'den başlayacak olursak onun da türbesi Bursa'da. Aynı zamanda İlk altı padişahın zaten türbeleri ve külliyeleri de şehrimizde bulunuyor. Bursa'nın esas Kaleiçi dediğimiz Hisar yani daha doğrusu Tophane bölgesi de büyük önem arz ediyor. Bursa ilk aşamada orada Bizanslılardan kalan daha sonra aşağı doğru şehri genişlemiş bir şehirdir. Muradiye var. Çekirge var, Yıldırım var. Yeşil var. Hepsi farklı yerlerde. Kendi külliyelerini yaparak Bursa'yı genişletmişler ve farklı bir vizyon koymuşlar ortaya” dedi.

Osmanlı mirası dikkat çekiyor

Bursa'ya gelen turistler en çok görmek istedikleri alanlarla ilgili de konuşan Sezgin, “Avrupa'dan gelenler külliyeleri görmek istiyorlar. Osmanlı mirasını görmek istiyorlar. Aynı zamanda tabii Bizans detayları da var. Amerika'dan benim de gezdirdiğim Musevi asıllı turistler oluyor. Onlar da mesela Altıparmak’ta havra var. Orayı görmek istiyorlar. İznik'i çok fazla biz ön plana çıkaramıyoruz. Çıkarmamız gerekiyor. Hıristiyanların y ilk zamanlarındaki birçok toplantıları oralarda olmuş ve oradan yayılmışlar. Bunu yani yeterince biz ön plana çıkaramıyoruz. Son zamanlarda Belediyelerimizin çalışmaları var. Tabii bu konular işte restorasyonlar yapılıyor. Eski eserlerin restorasyonları yapılıyor ve şimdi Bursa diyoruz, sanayi şehri ama aynı zamanda turizm şehri ve aynı zamanda tarım şehridir. Bu üç önemli öğeyi de unutmamak lazım. Turizm son zamanlarda ön plana çıkmaya başladı. Evet. tabii pandemi şimdi bakın şöyle söyleyeyim. Pandemi öncesinde çok güzel çalışmalar vardı. Yani yabancı ülkelerin televizyonları gelip Bursa'da çekimler yaptılar. Fransız televizyonu geldi, İrlanda televizyonu geldi, Güney Kore'den geldiler. Yani bu. Merak ediliyorsa evet biraz önce söylediğiniz Cumalıkızık çok önemli yani 700 yıllık bir tarihi yani ve hala aynı izleri taşıyor. Yani hiçbir değişiklik olmadan bugün günümüze kadar gelmeyi başarmış.  Şimdi baktığınızda yani yabancılar da özellikle yeni yapılar görmek istemiyorlar Daha çok eski binaları görmek istiyorlar. Şimdi de biliyorsunuz bazı çalışmalar var. Bunlardan en önemlisi Hanlar bölgesidir. Bu çalışmaların sonucunda şehrimiz daha da fazla turist kazanacaktır. Şimdi yabancı turisti Avrupalılar bunu istiyor ama körfez ülkelerinden gelenler de Uludağ'a çıkmak istiyorlar. Sıcak iklimden soğuğa çıkma arzusu oluşabiliyor. Ülkelerin tarihlerine göre de gelen turistlerin talepleri değişiyor. Körfez ülkelerinde gelenlerle Avrupa’da gelenlerin talepleri aynı olmuyor. Ancak biz çoğunlukla Arap Turistleri sokaklarda görüyoruz ama şehrimize Güney Amerika'dan gelen talepler de var. Fakat dediğim gibi pandeminin turizme çok kötü bir etkisi oldu. Pandeminin etkilerini üzerimizden atmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Dizi ve filmlerin turistik etkisi

Turistlerin yeme içme konusuna da değinen Sezgin, “Öğle yemeklerin de çoğunlukla ilk tercih Bursa İskender oluyor.  Tabii kestane şekerini de unutmamamız.  Kemalpaşa tatlımız da olukça rağbet görüyor. Kültürel zenginliklerimiz çok fazla. Gelen bir turist ilk gün İskender yiyorsa, ertesi gün İnegöl köfteyi tercih ediyor. Bunlar Bursa'ya özgü yemekler. Ayrıca şıramız var.  Bursa’ya gelen turistlerin yeme- içme anlamında gerçekten çok fazla farklı tercihi olabiliyor” şeklinde konuştu.  Yurt dışında gösterilen bazı programların ve dizilerin Bursa turizmine büyük ölçüde etki ettiğini ifade eden Sezgin, “Gelen turistlerden şunu duyuyoruz. Biz TV’de gördük merak ettik. Bu yüzden geliyoruz. Mesela küçük gruplar oluyor. Özellikle Hintli Müslümanlar, Pakistanlılar geliyorlar. Bursa'nın özelliklerini merak ediyorlar. Osmanlı nasıl burada doğdu, nasıl gelişti? Bunları merak ediyorlar” ifadelerini kullandı.

ŞEHRİN BELİRLİ FESTİVALLERİ OLMALI

Turizmle ilgili Bursa'da bir turizm platformu oluşturduklarını aktaran Sezgin, “Her ay toplantılarımız oluyor ve turizme detaylı paylaşımlarımız oluyor. Şu anda tek vücut olarak Bursa'daki turizmcilerin hepsini işte rehberleri da içine katarak konuşursak gerçekten daha olumlu şeyler olacağını düşünüyorum. Bir de Bursa'da bir ay veya hafta belirlenmesi lazım. Örnek veriyorum eylül ayında her yıl gastronomi festivali olsun mesela. Birçok şehrin belli gün ve haftalarda festivalleri var. Buna ne güzel örnek Antalya Portakal festivali olabilir. Bursa’da da bir hafta belirlenerek öne çıkarılması lazım” dedi.

Bursa İstanbul'a çok yakınlaştı

Bursa’ya gelen turist sayılarına değinen Sezer, “Pandemi öncesinde gelen turist sayısını yakalamak üzereyiz ama daha henüz yakalamış değiliz. Bursa’ya turist genelde günübirlik geliyor. Şimdi konaklamada da 2 güne sarkmalar oluyor, Eskiden bu kadar kalınmıyordu. En az 2 gün konaklama alan turist sayısı da fazlalaştı. Rakamlar yaklaşık bir milyon civarında. Bunun tabii ki artması lazım. Ben Bursa için şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hani sanayi olması Bursa'da turizmi biraz ikinci plana atıyor. Çünkü genelde öncelikle tekstil, otomotiv ön planda bulunuyor. Son zamanlarda bazı sanayicilerin de turizme yöneldiğini de görüyoruz… Bursa'da otel alıyorlar. Otellere yatırım yapıyorlar. Turizme yatırım yapıyorlar ama bu bence daha yeterli seviyede değil. Daha çok olması lazım. Şimdi şöyle söyleyeyim, Osmangazi köprüsünün yapılmasından sonra aslında Bursa İstanbul'a çok yakınlaştı. Yenişehir Havaalanı var ama Sabiha Gökçen'in de çok iyi kullanmaya başladık. Herhalde ileriki yıllarda Bursa'da bir havaalanı olması gerekecek. Çünkü Avrupa'ya baktığınızda yabancı ülkelerin birçoğunda diyelim büyük organizasyonlar yapacağınız zaman havaalanı olan yerlerde yapılıyor genelde. Tabii ulaşım çok önemlidir. Çünkü Ulaşım kaybedilen zaman çok değerlidir.”