SİPER ET GÖVDENİ, DURSUN BU HAYASIZCA AKIN
Dün gibi hatırlarım, 15 Temmuz gecesini.
O gecenin erken çöken karanlığını, anlam veremediğimiz iç karışıklığını, sebepsiz yürek sıkışıklığını.
Hani derler ya içimde bir sıkıntı var, belki de buna sebep, kim bilir diye?
Bir şeyler oluyor ama ne? Nerede, nasıl? Kimler ne yapıyor?
Ellerde telefon, bilgisayara, televizyonlara koştuk, haber almak, doğru bilgiyi ulaşmak, kalplerimiz çarpa çarpa önce evlatlarımızı düşünerek ne olduğunu öğrenmeye çalıştık.
Şimdilerde yazmak ne kolay.
En yakın savaşı sınırlarımız ötesinde gören nesil olarak, savaş olma ihtimalinin bile yarattığı anksiyete az mı zihinlerimizde?
Atamızın ve binlerce şehidimizin verdiği şanlı mücadele unutulup, yeniden dönülebilir miydi başa?
Dinliyoruz önce etrafı, sakin, acele etmeden, galeyana kapılmadan, tahriklere aldanmadan.
Kafalar karışık, bir ses bekliyoruz yükseklerden, durumu anlatan, bildiğini aktaran, içimizi rahatlatan bir ses.
15 Temmuz gecesi, vatandaş olmanın, birliğin, beraberliğin, aynı toprak parçasına vatan diyebilmenin ne demek olduğunu anladığımız bir geceydi.
15 Temmuz hesapsız meydanlara çıkan, kendini kurşunların, tankların önüne atanların hissettiği aidiyet, sahip olduğu milli şuur ve aynı bayrağa edilen şehadetin yeniden vuku bulduğu bir geceydi.
15 Temmuz Fetö denilen içimize işlemiş hain terör örgütünün ateş saçtığı ama Türk milletinin dişiyle, tırnağıyla, bileğiyle hakkını aldığı geceydi.
15 Temmuz yeniden kenetlenmenin, en küçük bir ayrışımda bile olacak sonuçları görmenin, bu cennet vatanın hür bir vatandaşı olmanın şerefine yeniden nail olduğumuz, şükrettiğimiz bir geceydi.
Velhasıl 15 Temmuz, büyük bir düşmandan hem de içimizde yıllardır çöreklenmiş bir düşmandan kurtulmanın, onu ortaya çıkarmanın, onu etkisiz bırakmanın sevinciyle şehit kanlarıyla bezenmiş al bayrağımızın çatısı altında yeniden buluştuğumuz bir geceydi.
15 Temmuz, dünyaya Türkün gücünün imandan geldiğini, damarlarımızdan akan kanın vatan için son damlasına kadar helal olduğunu gösterdiğimiz bir geceydi.
Ve 15 Temmuz Mehmet Akif’in de dediği gibi yurdumuza alçakları uğratmamak için, gövdemizi siper ettiğimiz bir geceydi.
Ve bitti.
Şimdi;
Yeniden yaşanmasını istemediğimiz, içimizde yılanları beslemediğimiz, ay yıldızlı bayrağımızın altından ayrılmadığımız, milli birlik ve beraberliğimizin bir an bile bozulmadığı bir gelecek diliyorum güzel ülkeme.
Gelecek bize 15 Temmuz’u bir daha yaşattırmasın
Ama
Unutturmasın da…